90’ların son çeyreği… Çoğuna asla kavuşamayacağımız vaatlerle dolu milenyuma birkaç yıl kala hayatıma ilk kez üç boyutlu poligonları dahil eden PlayStation konsolum okul sonrası aktivitelerimin tahtına oturmuş durumdaydı. Yatak odamdaki minik bir tüplü TV’ye bağlı olan bu eğlence portalı beni fantastik dünyaları kurtaran bir kahramandan zombilerin elinden kurtulmaya çalışan bir polis memuruna kadar türlü rollere sokuyordu. Günümüzde klasikler arasına adını yazdırmış nice seri arasında bir oyun vardı ki yeri apayrı idi: Metal Gear Solid. Konami yapımı, kendi tabiri ile “taktiksel casusluk macera oyunu” türünde olan oyunda Solid Snake kod adlı ajanımızla Alaska’da bir askeri üsse sızıyor ve nükleer bir tehdit olan Metal Gear’ı bulmaya çalışıyorduk. Gizlenme ve macera elementlerinin yanısıra serinin yönetmeni Hideo Kojima’nın da çılgın fikirleri ve sıradışı senaryo anlatımıyla sektöre damgasını vuran oyun yıllar boyunca devam oyunlarıyla ses getirmeye devam etti.

30 yılı aşkın bir zaman dilimi boyunca oyunseverler ile buluşan seride bazı oyunların orijinal sürümlerine günümüzde ulaşmak artık iyice zorlaşmıştı. Son koleksiyon paketi iki nesil önceki konsollarda kısılı kalan seri için Konami bir kez daha kolları sıvadı ve iki bölüm halinde tüm seriyi geri döndürmek için ilk adımı attı. Metal Gear Solid: Master Collection Vol.1, adından da anlaşılacağı üzere bu büyük koleksiyon paketinin birinci parçası. İnceleme yazımızda koleksiyon içeriğine detaylı bir bakış atacak, özellikle birden fazla sürümü olan oyunlarda en uygun seçimi belirlemeniz için size yardımcı olacağız.

Metal Gear Solid: Master Collection Vol.1 toplamda 5 ana parça üzerinden geliyor. Bunları kronolojik sırasıyla listelersek:

Metal Gear 1 & 2 (MSX2)

İşte her şeyin başladığı yer burası. 1987 yılında ülkemizde pek bilinmeyen bir sistem olan MSX2 için geliştirilen Metal Gear büyük bir serinin başlangıcı oldu. Çıkış sistemine özellikle değinmek istedim, zira Metal Gear’ın aldığı son şeklin arkasında yatan neden çıkış yaptığı sistemin teknik limitleri oldu. O dönem bir savaş oyunu yapmak isteyen Konami MSX2’nin kısıtlı gücüyle bir türlü istedikleri gibi bir sonuca varamıyordu. Ekranda çok sayıda düşman olduğu zaman sistem zayıf kalıyor ve sağlıklı bir performans gösteremiyordu. İşte bu noktada devreye Hideo Kojima girerek “düşmanla doğrudan mücadele içinde olmadan ilerleyebildiğiniz bir gizlilik oyunu” fikrini ortaya attı ve ortaya Metal Gear çıktı. O dönem konsolun kısıtlanması nedeniyle denenen formül sonraki oyunların kaderini belirledi ve gizlilik Metal Gear serisinin odak noktası oldu.

Metal Gear özünde hafif Zelda tadında bir oyun. İzometrik kamera açısıyla oynadığınız oyunda Snake görevine elinde hiçbir şey olmadan başlıyor. Sızdığınız düşman üssünü keşfederek silahlar ve görevinizi devam ettirecek eşyaları bulmalısınız: Örneğin gaz dolu bir odadan geçebilmek için gaz maskesi, kilitli kapıları açacak bir elektronik kart, hatta erişemeyeceğiniz bir noktadaki tuzak mekanizmasını saf dışı bırakmak için kullanacağınız bir uzaktan kumandalı roket gibi… Oyunda karargahınızdan size yardımcı olacak telsiz görüşmeleri de yapıyorsunuz ki bu da sonraki oyunlarda asla es geçilmeyen bir diğer özelliği serinin.

Gizlilik içerisinde ilerlemenin çok önemli olduğu oyunda kameralar ya da düşmanlar tarafından farkedilmeniz ise başınızı bir anda belaya sokabiliyor. Düşmanlar (dönemin yapay zekası elverdiğince) sizi takip ediyor, ateş açıyor ve alarm çalıyorlar. Bazı noktalarda patron tipi özel düşmanlar ile de mecburi olarak savaşacaksınız. Oyun böyle anlarda bir Contra ayarında olmasa bile size aksiyon heyecanı yaşatabiliyor.

Hangi sürümü oynamalı?
Metal Gear 1 ve 2’nin MSX2 sürümleri haricinde yazının devamında değineceğim bonus içerisinde de NES sürümleri bulunmakta. Bunlardan ilki MSX2’deki Metal Gear 1’in NES’e uyarlanmış ve daha basit bir versiyonu. NES’te bulunan Metal Gear 2 ise MSX2’dekiyle tamamen alakasız, oldukça vasat bir oyun. Yani eski oyunların NES sürümlerini rahatlıkla pas geçebilirsiniz, eksik kalmasın diye konmuş sürümler. Özellikle bu iki oyunu ilk kez oynayacaksanız kesinlikle MSX2 sürümlerini oynayın.

 

Metal Gear Solid

Serinin PlayStation platformundaki ilk oyunu olan Metal Gear Solid, ilk kez 3 boyutlu grafikleriyle karşımıza çıkıyor. İsmine aldığı “solid” takısı da üç boyutlu grafiklerinden gelen oyun özünde ise ilk iki Metal Gear’dan pek uzak değil. Yine izometrik bir kamera açısıyla oynadığımız oyunda sağ veya sol tarafta birer aktif ekipman / silah taşıyarak yine bir askeri üsse sızıyor ve teröristlerin Metal Gear ile dünyayı tehdit etmesini durdurmaya çalışıyoruz. Temelde orijinal oyunlara yakın olsa da Metal Gear Solid’i atalarından ileriye taşıyan ve günümüzde bile çoğu oyuncunun favorilerinden biri olmasını sağlayan çokça neden var. Öncelikle CD teknolojisi sayesinde seri ilk kez seslendirme içeriyor ve Snake rolü için dönemin ünlü aksiyon filmlerinden Guyver’ın başrolü David Hayter getiriliyor. Telsiz konuşmaları ve ara sahneler ile doldurulan oyun ayrıca politik yapısını da bu oyun ile oturtmaya başlıyor ve ayakları yere çok daha sağlam basan bir senaryo ile karşımıza çıkıyor.

Yapay zeka konusunda da dönemi için başarılı geliştirmeler içeren oyunda düşmanlar sese ve yerde bıraktığınız ayak izlerine tepki veriyor, temel düzeyde izinizi sürüyor. Oyunda ayrıca birinci şahıs kamerası için ilk denemeler yapılıyor. Dar alanlarda sürünerek ilerlerken, veya dürbün ile etrafı gözetlerken birinci şahıs kamerasına geçen oyun bu işi şimdilik savaş tarafına dahil etmiyor.

Hangi sürümü oynamalı?
Koleksiyon paketi bazı oyunlarda birden çok seçenek sunuyor ve Metal Gear Solid bunlardan ilki. Master Collection’da karşınıza 4 ayrı sürümle çıkan Metal Gear Solid’i ilk kez oynayacaksanız ya da araya oyunu tamamen unutacak kadar uzun zaman girmişse kesinlikle birinci sıradaki Metal Gear Solid’i seçmelisiniz. Diğer sürümler ne diye soracak olursanız, ikinci sırada yer alan Special Missions Avrupa’da ayrı olarak satışa sunulan ek görevleri (Challenge görevleri de diyebiliriz) içeriyor ve senaryo ile bir bağlantısı yok. Onun hemen altında yer alan VR Missions ise Special Missions’ın Amerikan sürümü ve oynamak için 2GB civarı bir ek dil paketi indirmeniz gerekiyor.

Seçeneklerde en altta yer alan Metal Gear Solid Integral ise koleksiyonun en ilginç parçası olabilir. Integral, orijinal Metal Gear Solid’in çıkışından 1 sene sonra piyasaya sürülen, ana oyun, VR missions ve bazı ufak bonusları da bünyesinde bulunduran özel bir paket. Ancak bir sıkıntısı var, Japonya’ya özel çıkmış bir paket olduğu için hedef dil Japonca. Her ne kadar telsiz konuşmalarını İngilizce yapma seçeneğiniz bulunsa da (Ana menüde Options’a girdiğinizde direkt karşınıza çıkıyor) oyunda eşya ve silah açıklamaları ve bazı metinler Japonca olarak bırakılmış ve aslında oyunun nihai sürümü olarak sayılsa da Integral, oyunu ilk kez deneyim edecek bir oyuncu için kafa karıştırıcı. O nedenle Inegral sürümünü Metal Gear Solid’i iyi bilen, Japonca metin içeren kısımları bir şekilde umursamayacak oyunculara tavsiye ediyorum. Ya da gözünüz karaysa bir elinizde telefon Google Translate’in kamera fonksiyonunu kullanarak eşya tanımlarını canlı çevirebilirsiniz.

Integral VR missions’ın keyfini çıkarmak isteyenler için son birkaç not düşeyim. Bu sürüme özel radyo frekansları ile bazı bölgelerin müziklerini değiştirebilir, yapımcıların yorumlarını dinleyebilirsiniz;

Müzik değiştirmek için: 140.66
Yapomcı yorumları için: 140.07

Oyunu bir kez bitirdikten sonra birinci şahıs kamerası ile gezme modu da açılıyor. Special menüsü içinden aktif edebildiniz bu özellik ile oyunun içinde iki kez üçgen tuşuna basarak birinci şahıs modunda gezinebilirsiniz.

Yine oyunu bir kez bitirdikten sonra yeni bir oyuna başladığınızda isterseniz düşmanların farklı bir şekilde yerleştirildiği ve farklı rotalarda devriye gezmesini sağlayabilir ve ikinci oynayışınızı daha farklı bir deneyime çevirebilirsiniz. Bu modda bazı sahnelerde de farklı kamera açılarına geçiş yapılabiliyor.

Metal Gear Solid Integral’i oynayabilmek için 2GB boyutunda bir ek dil paketi indirmeniz gerekmekte.

Metal Gear Solid 2: Sons of Liberty

Yeni bir oyun, yeni bir yüz. Metal Gear Solid PlayStation 2 için çıkan iki Metal Gear oyunundan ilki ve ilk PlayStation’dan mükemmel bir geçiş sergileyen zamanında herkesi hayran bırakan bir yapımdı. Seriye oynanabilir yeni bir kahraman olan Raiden’ı getiren oyun üç boyutlu modelleme detayları ile PlayStation 2’nin gücünü gösteriyordu. Çevreyle etkileşim konusunda da konsol oyuncularının alışık olmadığı düzeyde detaylı olan oyunda ortalığı bayağı sağlam dağıtabiliyorsunuz. Örneğin oyunun açılışını yaptığı Tanker bölümündeki barda kadehleri ve şişeleri tane tane vurup parçalayabiliyor, duvarlara asılı yangın tüplerini vurarak gaz kaçırmalarını sağlıyor, hatta bu gaz bulutu sayesinde lazer sensörlü patlayıcıların lazer ışınlarını görünür hale getirebiliyorsunuz. Bu tarz sayısız örnek içeren oyunda haliyle yapay zeka da ilk oyundakine kıyasla çok daha gelişmiş halde. Ayak seslerinizi çok daha iyi algılayan ve görüş mesafesi güçlenen düşmanlara çaktırmadan yanaşmak artık çok daha zor. Çatışmalarda üstünüze koşturmak yerine etrafınızı sarabiliyorlar, yeri geldiğinde siper alıp üzerinize bomba sallıyorlar. Günümüzde bir oyuncu için çok sıradan olan bu detaylar zamanında oyun dünyasında çıta atlatmış ve türevlerine öncülük etmişti.

Metal Gear Solid 2: Sons of Liberty | Konami

Sinematik anlatı ve dramatizasyon konusunda yeni nesil görseller ve animasyon tekniklerinden beslenen Metal Gear 2, ilk oyunda tohumları atılan birinci şahıs kamera açısını da çatışmalara taşımayı başardı. Her ne kadar kontroller biraz demode kalsa da artık genişleyen bölümlerde düşmanlara daha isabetli atışlar yapabilmek için birinci şahıs modunda da silah kullanabiliyorsunuz. Ayrıca safdışı bıraktığınız düşmanların bedenlerini diğer askerlerin farketmemesi için sürükleyebiliyor hatta dolapların içine gizleyebiliyorsunuz. Kahramanlarımız ayrıca tırmanma gibi yeni aksiyonlar da gerçekleştirebiliyor. Stamina barı harcanarak yüksek yerlerden kendinizi sarkıtabilir, düşmanların görüş mesafesinden çıkabilir, yürüyerek ulaşamayacağınız yerlere tırmanabilirsiniz. Bu detaylarla birlikte oyunun gizlilik unsurları da biraz daha detaylanıyor.

MGS2: Sons of Liberty’nin hangi sürümünü oynamalı?
Metal Gear Solid 2, diğer oyunlara kıyasla daha az kafa karıştıran bir yapıya sahip. Ana oyun için sadece bir seçenek sunuyor ve dilinizi seçip oyuna başlıyorsunuz. Oyunun Substance adlı yine VR görevleri içeren bir sürümü daha var, ancak bu ekstralar ana oyun menüsünde karşınıza çıkıyor. MISSIONS ile Substance’da yer alan VR Missions listesinde istediğiniz mücadeleye atılabilirsiniz. SNAKE TALES ise normalde Raiden ile oynadığınız Plant bölümünde Snake ile çeşitli görevlere atılmanızı sağlıyor.

Yeni oyun başlattığınızda size Tanker – Plant, Taker ve Plant olmak üzere üç seçenek sunulacak. Bunlardan Tanker oyunun giriş bölümü, Plant ise devamındaki senaryoyu oynatıyor. Eğer oyunu ilk kez oynuyor veya tam macerayı deneyim etmek istiyorsanız Tanker – Plant’i seçerek sırasıyla tüm bölümleri oynayabilirsiniz. Daha önceden deneyimi olan ve girişi atlamak isteyenler de direkt Plant’i seçerek Raiden’ın hikayesini oynayabilir.

Metal Gear Solid 3: Snake Eater

Metal Gear Solid serisinin en iyi oyunu olarak kabul edilen Snake Eater, bizi hikayenin en başına yani 1960’lara götürüyor. Orijinal Snake’in Big Boss lakabını almasına neden olan büyük macerasında Metal Gear’ın ortaya çıkışı, soğuk savaş dönemi Amerika ve Rusya arasında gerginlik ve büyük bir fedakarlığın öyküsü anlatılıyor.

Serinin nirvanası olarak kabul edilebilecek oyunda ilk kez ağırlıklı olarak açık alanlarda mücadele ediyoruz. Haliyle kamuflaj büyük önem taşıyor. Artık düşmanların sizi farketmesi tamamen saklanmaya değil, kamuflaja da bağlı. Kamuflaj sistemi yüz ve vücut boyalarından düşman karargahındaki figürlerin maskeleri veya üniformalarını giymeye kadar geniş bir yelpazede ve her biri bulunduğunuz ortama göre farklı etkinlik yüzdelerine sahip. Oyuna gerçekçilik katan bir diğer faktör ise acıkma ve tedavi sistemi. Snake vahşi bir ortamda bir yandan görevini ilerletirken bir yandan da hayatta kalmak zorunda. Karşınıza çıkan çoğu hayvanı avlayıp yiyebilir hatta ağaçlardan meyve veya arı kovanı toplayabilirsiniz. Yüksekten düşme, vurulma gibi durumlarda sakatlıklar geçirebilir ve bunları yine envanterinizdeki eşyaları kullanarak tedavi edebilirsiniz. Çok sıkıştığınız bir anda ölü numarası dahi yapabilirsiniz! Snake Eater günümüzde dahi gizlilik temalı oyunlar içerisinde en kapsamlısı olabilir.

Metal Gear Solid 3: Snake Eater koleksiyon paketinde beni en bocalatan oyun oldu. Hayır, oyunla ilgili bir problem yok, aradan geçen yıllara rağmen taş gibi bir oyun. Ancak Konami bu oyunun yeniden yapımını da hazırlıyor. Yenilenmiş adıyla METAL GEAR SOLID Δ: SNAKE EATER, önümüzdeki yıl bizimle olacak ve serideki favori oyunum olması nedeniyle tüm heyecanımı bu sürüm için çok heyecanlıyım. Master Collection’daki orijinal sürüm de nostalji açısından harika bir deneyim oldu ama heyecanımı ve hevesimi çoğunlukla yeniden yapım için saklamaya karar verdim. O nedenle Snake Eater koleksiyon paketi içinde en az zaman geçirdiğim oyun oldu.

MGS3: Snake Eater’ın hangi sürümünü oynamalı?
Sons of Liberty’e benzer şekilde Snake Eater da açılışında size üç adet bölge seçimi sunuyor sadece:  Amerika, Avrupa ve Japonya. HD geçişte ek içerikler mümkün mertebe kaynaştırılmış, hatta Avrupa sürümünde yarattığınız bir kayıt dosyasını Amerika sürümünde yükleyip kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Hal böyleyken oyunun sürümleri arasında hissedilir bir fark yok. Sanırım desteklediği diller açısından yabancı oyuncular için daha çok fark yaratacak bir durum.

Bonus Content

Master Collection’ın son parçası Bonus Content ismiyle karşımıza çıkıyor ve kesinlikle laf olsun diye eklenmiş bir parça değil. İlk olarak MSX2’deki orijinal Metal Gear’ın NES sürümü ve onun devamı olan Snake’s Revenge Bonus Content içeriğinde Game Selection sekmesinde sizleri bekliyor. Girişte de belirttiğim gibi bu sürümler oyunun koleksiyon yapısını kuvvetlendirmek için es geçilmemiş sürümler. Özellikle birinci oyunun en özgün deneyimi için kesinlikle MSX2 sürümünü oynamalısınız. Snake’s Revenge ise biraz farklı bir kategoride. Hideo Kojima MSX2’deki ikinci oyun üzerine çalışırken ayrı bir ekip de NES’teki birinci oyuna alternarif bir devam oyunu hazırlıyor ve ortaya Snake’s Revenge çıkıyor. Ana hikayeye dahil olmayan, pek de başarılı kabul edilmeyen bir oyun ama meraklısı için koleksiyon paketinde yerini almış durumda.

Video sekmesinde ise ilk iki oyunun çizgiroman / animasyon harmanı şeklinde hazırlanan ve oyunlara dahil edilemeyen senaryo parçalarını da içeren grafik romanları yer alıyor. Oyunlardaki orijinal seslendirme ekibiyle tamamı seslendirilmiş olan bu romanlar tüm senaryoyu deneyim edebilmeniz için size sanatsal bir alternatif sunuyor. Grafik romanlar sisteminizde aşırı yer kaplamaması için harici şekilde indirilebilir olarak listelenmiş. Listeye göz attığınızda dikkatinizi çekeceği üzere romanların ikişer versiyonu bulunuyor. Orijinalleri İngilizce seslendirme içeren romanların Bande Desiree sürümleri ise Japonca dublaja sahip. Boyutları 8 ila 12 GB arası değişen romanların tüm sürümlerini indirmek için 40 GB civarı disk alanına ihtiyacınız var.

Serideki seçili parçaları dinleyebileceğiniz Digital Soundtrack 20 adet parça içeriyor ve bunların arasında Cynthia Harrell’ın efsanevi Snake Eater parçası da bulunmakta. Grafik romanların aksine Soundtrack hazır yüklü olarak geliyor.

Teknik Mevzular

Metal Gear Solid: Master Collection Vol.1 temelde Bluepoint stüdyolarının PlayStation 3 için hazırlamış olduğu HD Remaster sürümlerini odağına almış. Yeni nesilde de çok iyi görünen Metal Gear Solid 2 ve 3’ün yüksek çözünürlük ve kaplama destekli bu versiyonları Nintendo Switch harici konsollar ve PC’de saniyede 60 kare performansıyla çalışıyor. Öte yandan yüksek çözünürlük sadece 1080p ile sınırlı. Bu haliyle bile kaynak materyale kıyasla keskin görüntüler vermeye yeterli olan bu çözünürlük özellikle 4K gibi beklentileri bazı oyuncuları memnun etmeyebilir.

Ses açısından her şey yerli yerinde, desteklenen oyunlarda surround ses sistemi de es geçilmemiş. Oyunların orijinalde çıktığı konsollara göre hazırlanmış telsiz konuşmalarında çok nadiren metin ile seslendirme arası farklar olabiliyor. Örneğin PlayStation 5’te artık Select tuşu yok ancak 98’de ilk PlayStation için hazırlanmış olan Metal Gear Solid’de Colonel Select tuşundan bahsediyor. Neyse ki yazılı olarak hangi tuşa basmanız gerektiği altyazılarda düzenlenmiş ve karmaşa çıkartmıyor.

Her oyunda karakterler, senaryo ve illüstrasyonlar içeren bir Masterbook ve tam senaryo metinine ulaşabileceğiniz Screenplay Book bulunuyor ki bunların koyu hayranlar kadar oyun geliştiriciliği ile ilgilenenler ya da yapım sürecini merak edenler için harika içerikler olduğunu belirtmeliyim.

Metal Gear Solid: Master Collection Vol.1 özellikle geçmiş nesilde kısılı kalmış, erişimi zorlaşan oyunları da içeren harika bir koleksiyon paketi. Özellikle MGS üçlemesini tamamen içermesi, alternatif sürümler arasında seçim yapabilme ve içerdiği ekstralar ile dolu dolu olan paket içeriğindeki oyunları dilerseniz ayrı ayrı da alabilmeniz mümkün.

GENEL BAKIŞ
Fiyat / Performans
8
Nostalji / Adaptasyon
9
Önceki İçerikMicrosoft’un Activision Blizzard alımı sonrası “Sony baskı altında”
Sonraki İçerikMarvel’s Spider-Man 2 ilk günden satış rekoru kırdı
Başlat Tuşu'nun genel yayın yönetmeni. 1984 doğumlu. Sırasıyla İngilizce Öğretmenliği, Resim ve Animasyon bölümlerinde eğitim görmüş bir yazar / çizer / animatör. Siteye katkıları dışında çizgiroman, canlandırma ve sinematografi üzerine çalışmalar yapar. Çocukluğundan bu yana video oyunları onun için hobiden de öte bir tutku olmuştur.
metal-gear-solid-master-collection-vol-1-incelemeSnake tekrar görev başında! Metal Gear serisinin en kapsamlı koleksiyon paketinin birinci bölümü ile Konami sahalara geri dönüyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz