Crossover, yani birden fazla evrenin kesiştiği dövüş oyunları denilince akla gelen ilk seri olan Marvel vs Capcom geri döndü. Capcom’un kendi karakterleriyle Marvel çizgi roman karakterlerini çılgın bir oynanışla dövüştürdüğü serinin yeni oyunu hakkında her şey Marvel vs Capcom Infinite inceleme yazımızda.
Nostalji Köşemiz
Uzun yıllar önce oyun salonlarında Marvel Super Heroes vs Street Fighter‘ı ağzım açık bir şekilde eğlenerek oynardım. Cyclops, Wolverine, Spider-Man gibi sevdiğim çizgi roman karakterlerini Ryu, Ken, Akuma gibi Street Fighter dövüşçüleriyle kapıştırmak benim gibi eğlence kaynağı çizgi roman ve oyunlar olan her çocuğun rüyasıydı. İlerleyen yıllarda ilk Marvel vs Capcom oyunu ile de Megaman gibi çok sevdiğim bir başka oyun karakteri seriye katılmış ve daha önce hiçbir oyunda görmediğimiz tonla karakter asist olarak yardıma gelmişti. Fakat asıl bomba 2000 yılında, Marvel vs Capcom 2 ile patladı. 50’den fazla karakter, muhteşem bir kadro, 3 vs 3 sistemi ve dahası.
Daha önceki oyunlar rüyaysa bu neydi? Sega Dreamcast’in ülkemizde zar zor bulunduğu zamanlarda kısıtlı imkanlarla da olsa oyuna bir şekilde erişmiştim. Oyun o kadar kaotik ve eğlenceliydi ki o yıllarda başlayan dövüş oyunlarının karanlık çağından sağ çıkmamı sağlayan oyunlardan birisi bu olmuştu.
Yükseliş ve Duraklama
Uzun yıllar boyunca bir devam oyunu gelmediği için umudumuzu yitirdiğimiz sırada, yani 10 yıl sonra, 3. oyun duyuruldu. 2011 yılında çıkan Marvel vs Capcom 3‘ü beğenerek oynasam da MvC 2’ye kıyasla çok daha az karakteri barındırması canımı sıkıyordu. Yine aynı sene Capcom aynı oyunun yeni sürümü olan Ultimate Marvel vs Capcom 3‘ü piyasaya sürerek bugün bildiğimiz o sınırları zorlayan Capcom saçmalıklarını başlatan hamleyi yaptı. UMvC 3, MvC 3’ün iyileştirilmiş, yeni karakterler eklenmiş sürümüydü. Özellikle hayranların yokluğunu kabullenemediği Strider ile birlikte seriye ilk kez ayak basan Doctor Strange, Iron Fist, Nova, Vergil, Phoenix Wright gibi sürpriz isimleri de beraberinde gelmişti.
Oyun özellikle ABD’de popülerliğini korusa da beklendiği kadar satmadı. Kısa süre sonra Capcom ve geliştirici stüdyo Eighting de oyuna olan desteğini çekti. Sonsuz komboları ve dengesizlikleri düzeltecek yama çıkmadığı halde, UMvC 3 yıllarca turnuvalarda oynandı ve izlendi.
Disney vs. Capcom
Bu hayal kırıklığının üzerine bir de Marvel’ın kendi oyunumuzu biz kendimiz yaparız diyerek stüdyo kurması, ardından dijital platformlarda Marvel vs Capcom oyunlarının satışının kaldırılmasıyla da MvC’yi zihnimizin derinliklerindeki nostalji kütüphanesinin tozlu raflarına kaldırmıştık. Geçtiğimiz senelerde Marvel’ın sahibi Disney, oyun kısmını kapatarak minik bir umut ışığı verdi. Bir anda beklenmedik bir şey oldu. Aralık 2016’daki Sony Experience etkinliğinde canlı olarak yayınlanan ilk Marvel vs Capcom Infinite fragmanı sayesinde gaz metreler tavan yaptı. Büyük sevinç, büyük beklentileri de beraberinde getirdi. Yine aynı gün yayınlanan oynanış videosu ise tam bir hayal kırıklığıydı.
Capcom’un PR Faciası
İzlediğimiz ilk oynanış videolarında oyunun grafikleri hiç güzel gözükmüyordu. Pek çok kişiye göre görseller mobil oyun grafiği gibiydi ve bu eleştiri hiç de haksız da sayılmazdı. İlk iki oyunun tatmin edici sprite’larını çoktan geride bırakmış olsak da 3. oyundaki o stilize çizgi roman estetiğinin yerini soluk, cansız ve cilalı yüzeyleri olan bir mobil oyun almıştı. Üstüne üstlük başta Chun Li’nin ve Dante’nin suratı olmak üzere karakter tipleri gözleri kanatacak çirkinlikteydi. Capcom, tüm bu negatif ortamda oyunun son halini hiç de yansıtmayan ücretsiz bir demo yayınlayarak bu karmaşanın üzerine tüy dikmeyi başardı.
Açıklanan karakterlerin genelinin Marvel Cinematic Universe‘den seçilmiş olması, ortalıkta hiç X-Men karakterinin gözükmemesi ve Capcom’un basın yüzü Combofiend’in o meşhur “karakter değil fonksiyon” röportajı işleri zora soktu. Öte yandan E3’te duyurulan ve oynanışı MvC’yi andıran Dragon Ball FighterZ ise oyunculardan alkış toplamış ve kaçınılmaz olarak MvC Infinite ile sürekli kıyaslanmıştı. Ve Capcom’un bu zorlu süreci artık sona erdi. Marvel vs Capcom Infinite elimizde. Oyun nasıl? Acaba bu kadar ön yargıyı, bu kadar toksik negatifliği hak ediyor mu?
Eğlence Başlasın!
Öncelikle genel bir değerlendirme yapalım, ardından detaylara girelim. Grafikler harika sayılmaz ama ilk gösterilen videolara göre oldukça ilerleme kaydedilmiş; garip sanat tasarımı ve çirkin arayüz maalesef oyuna çirkin bir mobil oyun havası vermiş; Capcom aynı SFV’teki gibi bu oyunda da bir çok üçüncü parti firmayla çalışmış ve bu yüzden karakter modellemelerinin kalitesi tutarsız olmuş. Öte yandan oynanış ise o kadar eğlenceli ki, oyunda geçireceğiniz 3-4 saatlik alışma sürecinden sonra yukarıda saydığımız olumsuz yönleri unutmaya başlıyorsunuz. Hatta çıkan her dövüş oyununu oynayan biri olarak tüm o toksik kitleye mesajım şu olsun: Uzun süredir Marvel vs Capcom Infinite kadar keyif aldığım bir dövüş oyunu oynamadım.
Marvel en eski oyunlarında olduğu gibi 2vs2 sisteme geri dönüyor. 2 kişilik takımımızı seçtikten sonra, oyunun adına ilham veren meşhur 6 Infinity Stone yani Sonsuzluk Taşı’ndan birini seçiyoruz. Her biri farklı özellikte olan taşların birincil yeteneğini (Infinity Surge) L1 tuşuyla istediğimiz zaman kullanırken, ikinci yeteneğini de (Infinity Storm) dayak yedikçe veya taşı kullandıkça dolan güç çubuğumuz yarıyı geçince L1 + R1 tuşlarına aynı anda basarak etkinleştiriyoruz. Infinity Surge’ler kombo uzatma veya mix-up/set-up* oluşturma işlerine yararken, Infinity Storm ise bir süreliğine ortalığı cehenneme çeviren bir geri dönüş mekaniği olarak iş görüyor. Marvel çizgi romanlarından ve başta Avengers olmak üzere pek çok Marvel filminden aşina olduğumuz bu taşların adları ve özelliklerini hemen aşağıda bulabilirsiniz.
Taşlar ve Açıklamaları:
– Reality: Mix uplar ve kombo set up için biçilmiş kaftan. Infinity Surge (L1) rakibe doğru yavaş ve güdümlü bir ateş topu gönderir. Rakibi şaşırtma ve baskı kurma konusunda işe yarar. Infinity Storm (L1+R1) boyunca ekran boyutunda rastgele alev, buz ve yıldırım patlamaları meydana gelir. Başlangıç olarak önerebileceğim bir taştır.
– Power: Fiziksel güce dayanan taş. Infinity Surge (L1) rakibi duvardan sektirecek kuvvette hızlı bir güç patlaması yaratır. Kombo uzatma konusunda birebir. Infinity Storm (L1+R1) boyunca tüm hareketlerinize fazladan hasar verir ve vuruşlarınız rakibi kamyon çarpmışasına sektirir. Başlangıç olarak önerebileceğim bir diğer taş.
– Space: Rakibi köşeye sıkıştırmada birebir. Infinity Surge (L1) rakibi hızlıca kendinize çeker. Böylelikle ona küçük command grab sürprizleri yapabilirsiniz. Infinity Storm (L1+R1) sırasında rakibi, hareket etmesini önleyen bir kafese kapatır. Kapana sıkışmış rakip, kombolarınızdan kaçamaz.
– Time: Adı üstünde hız sevenler için. Infinity Surge (L1) çok hızlı bir şekilde yer değiştirmenizi sağlar. Infinity Storm (L1+R1) boyunca vuruşlarınız çok hızlı çıktığı için normalde mümkün olmayan komboları süratle yapabilirsiniz. Ayrıca Active Switch (açıklaması aşağıda) hızlı dolduğundan karakterler arasındaki geçişi daha sık yapabilirsiniz.
– Mind: Geri dönüşe inanan oyuncuların severek seçeceği bir taş. Infinity Surge (L1) yavaş da olsa rakibi yakalayıp yere fırlatır. Rakip yerden kalktığında bir süre baygın kalır. Hemen ardından atış serbest. Infinity Storm (L1+R1) boyunca sürekli süper çubuğunuz dolduğu için süper hareketleri art arda çıkabilirsiniz.
– Soul: MvC 1’deki Duo Team Attack özelliğini sevenler bu taşa bayılacak. Infinity Surge (L1) ile ekranın yarısından biraz daha uzak bir noktaya kadar bir ışın göndererek rakibin sağlığını çalıp kendi sağlığımıza ekleyebiliriz. Bir nevi vampirlik gibi düşünün. Infinity Storm (L1+R1) iki karakteri aynı anda yönetmemizi sağlar. Burada iki karakterimiz de bastığımız tuşlara denk gelen kendi hareketlerini yapar. Karakterlerimizden biri ölüyse hayata döner.
Active Switch
MvC: I’nin bir diğer yeni özelliği olan Active Switch sayesinde eski oyunlardan çok daha hızlı bir şekilde karakterler arası geçiş yapabiliyorsunuz. İster kombonun içerisinde yaparak komboyu diğer karakterle devam ettirin, isterseniz süperin içerisinde yaparak diğer karakterle bir süper daha yapın, isterseniz de ölmek üzere olan karakterinizi son anda kurtarmak için kullanın. Active Switch çok avantajlı bir özellik olsa da, yanlış zamanlarda kullanıldığında ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Switch sırasında kontrolünüz sahneye ayak basan karaktere geçiyor; bir önceki karakteriniz ise hareketini tamamlayana veya pozunu verene kadar gitmiyor. İşte bu noktada rakip iki karakterinizi de gafil avlayıp oyunu beklenmedik bir şekilde kazanabilir.
Oynamaya başladıktan bir süre sonra göreceksiniz ki bu yeni özelliklerin sunduğu esnek oynanış şekli aslında keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus. Karakter ikilisine, seçtiğiniz taşa ve oluşan anlık duruma göre o kadar fazla kombo üretebilmeniz mümkün ki, şaşıracaksınız. Bu tabii ki beraberinde %100’lük kombolar gibi olumsuz sonuçlar doğuracaktır fakat Capcom’un oyunu e-spor arenasına taşıma isteğinin sonucu olarak olası %100’ler ve sonsuz döngülü kombolar yamalarla düzeltilecektir diye umuyoruz. Aşağıdaki videoda, sonunu çok iyi bağlayamamış olsam da hem Active Switch’i, hem de Infinity Surge’ü (Power) bir arada kullandığım bir kombomu görebilirsiniz.
Biz Ayrı Dünyaların Kahramanlarıyız
Gelelim oyunun diğer kısımlarına. Ana menünün en tepesinde duran hikaye modu bu iki evrenin birleşiminden doğan olayları konu alıyor. Marvel ve Capcom evrenleri bilinmeyen bir sebepten ötürü birleşmiştir. Bu iki evrenin sakinleri bir anda hayatlarında görmediği kahramanlarla ittifak veya düşmanlıklar kurmak zorunda kalmıştır. Bu olayda büyük bir payı olan Ultron Sigma oyunumuzun ana kötü karakteri. Kendisi Marvel evrenindeki çılgın yapay zeka Ultron ile Megaman X serisinden tanıdığımız kötü karakter Sigma’nın aynı bedende birleşmiş hali. Amacı ise bu birleşik evrendeki tüm organik yaşamı sonlandırmak ve herkesi robotik hale getirmek. Avengers karakterleri başta olmak üzere kahramanlarımız tabii ki bu tehdit karşısında boş oturmuyor. Iron-Man, Ryu, Captain America, Megaman X gibi iki evrenin kahramanlarından oluşan birlik, Ultron Sigma’ya karşı ölümüne bir savaşa girişiyorlar.
Hikaye modu, hepimizi hayal kırıklığına uğratan demoyla tamamen aynı şekilde başlıyor. Bu yüzden, senaryo ilk başlarda canımı çok sıksa da olaylar ilerledikçe işin rengi değişti. Zaman ilerledikçe hikaye, karakterler arasındaki ilişkilerle ve sürprizlerle birlikte daha ilgi çekici bir hal aldı. Hatta en önemlisi, daha önceki crossover oyunlarda pek karşılaşmadığımız bir sebepten ötürü biraz kalbimi kazandı diyebilirim.
Kusursuz Birleşim
Bu oyunda iki evrenin neden birbirine geçtiğinin sebepleri de anlatılıyor. Daha önce herhangi bir MvC’de veya Street Fighter x Tekken gibi bir oyunda bu konudan doğru düzgün bahsedilmemişti. Hatta Tekken 7 çıkmadan önce Harada, oyuna ekledikleri Akuma‘nın hikayede yer almasının önemli bir sebebi olacağını söylemişti. Fakat Tekken bile bu konuyu tamamen göz ardı ettiği için cinlerim tepeme çıkmıştı. MvC: I’nin bu konuyu ilerleyen saatlerde bir flashback sayesinde açıklaması güzel bir dokunuş olmuş. 4-5 saatlik hikaye modu genel olarak harika olmasa da Street Fighter V‘in palyaçolar geçidinden hallice olan hikaye modundan çok daha iyi olduğu kesin.
Burada bir diğer ilginç nokta da bölümlerin (stage) iki ayrı dünyadaki mekanların birleşiminden oluşmuş olması. New Metro City (New York+Metro City), A.I.M.Berella (A.I.M.+Umbrella), Dark Kingdom (Dark Dimension+Makai Kingdom), Valkanda (Val Habar+Wakanda) gibi ikili birleşimlerden oluşuyor.
Sonsuzluğa ve Ötesine
Dövüşçü kadrosu olarak hayranların beklentilerini karşılayamayan oyunda şimdilik 30 seçilebilir karakter mevcut. Hikaye modunda yer alıp da DLC ile geleceği apaçık ortada olan Monster Hunter ve Black Panther dışında oyunun karakter listesi şu kahramanlardan oluşuyor.
Capcom: Strider, Arthur, Frank West, Chris, X, Zero, Nemesis, Dante, Ryu, Spencer, Chun Li, Morrigan, Jedah, Fire Brand ve Haggar.
Marvel: Rocket Raccoon, Doctor Strange, Hawkeye, Ultron, Gamora, Ghost Rider, Iron Man, Thanos, Nova, Hulk, Captain Marvel, Thor, Captain America, Spider-man ve Dormammu.
Capcom tarafında Resident Evil, Street Fighter, Darkstalkers, Final Fight ve Megaman gibi popüler seriler temsil edilirken, fark ettiğiniz üzere Marvel daha çok Avengers ve çevresine yoğunlaşmış durumda. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Marvel’ın kendi filmlerinin tanıtımını yapma konusu oyundaki karakter seçimlerini de etkilemiş. Storm, Magneto, Wolverine gibi serinin demirbaş karakterlerinin bu oyunda yer almaması hiç de kabul edilebilir bir durum değil. Öte yandan, bu X-Men karakterlerinin DLC paketi olarak ileride ekleneceği de kulağımıza gelen fısıltılar arasında.
Bekledim, Gelmedin…
Bir önceki oyundaki ana karakterlerim olan Dormammu ve Haggar’ın Infinite’te de yer alması beni sevindirdi. Ayrıca Darkstalkers’ta çok sevdiğim Jedah’ın da harika bir şekilde modern bir oyuna aktarılabilmiş olması, bu oyunda beni en çok mutlu eden şeylerden biri oldu. DLC için istek listesi yapacak olsam, Capcom tarafında Captain Commando, Jin, BB Hood gibi MvC 2’den beri görmediğimiz tiplerle birlikte birkaç Rival Schools karakterinin de oyuna eklenmesini isterim. Marvel tarafına ise; Daredevil, Punisher gibi Netflix tarafından yeniden meşhur edilmiş karakterlerin yanı sıra Deadpool ve Gambit’in de geri dönmesini bekliyorum.
Karakter konusunda ekleyeceğim son bir nokta da 30 kişilik kadroda sadece 4 kadın karakter bulunması. Bu cidden sorunlu bir durum. Spider Gwen, Kamala Khan, Storm, Psylocke gibi hayranı bol kadın karakterler nerede acaba?
İyi, Kötü ve Çirkin
Capcom, MvC: I ile kendi motorları olan MT Frameworks’ü bırakmış, son zamanlarda adet olduğu üzere Unreal Engine 4’e geçiş yapmış. Bu yeni motorda oyun akıcılığından hiçbir şey kaybetmemiş, aksine oynanışta daha da hızlı ve sürükleyici bir akış yakalanmış. Yukarıda bahsettiğimiz gibi MVC: I, görsel olarak tutarsız bir oyun. Bir yanda kaba saba grafikler ve çok kaliteli olmayan kaplamalar, diğer tarafta harika animasyonlar… Iron Man’in vizörünü çıkardığında gördüğümüz o surat, kabuslara girecek çirkinlikteyken, Jedah’ın şekilden şekile girdiği muhteşem saldırı animasyonları ise övgüyü hak ediyor.
Bir diğer tartışmalı nokta, seslendirmeler. Yine Jedah, Thanos gibi karakterlerin seslendirmeleri çok başarılıyken, Frank West ve Chun Li gibi karakterlerin sesleri kulak tırmalıyor. Ayrıca idare eder seviyede müzikleri ve eski karakter temalarının silik remiksleri de cabası. Gelelim diğer modlara…
Çevrimiçi Mevzular
Ana menüdeki Battle sekmesinin altında Online, Arcade, Vs. Player 2 ve Vs. CPU seçenekleri bulunuyor. Online modda Ranked, Casual, Beginners League, Lobby, Rankings ve Replay Settings yer alıyor. Ben incelemeyi hazırlarken oyunu oynayan çok az kişi bulabildiğim için en fazla 3-4 saatimi online kısma harcayabildim. Hem ranked’te karşıma gelen rakipler konusunda hem de lobilerde hiçbir sıkıntı yaşamadım. Lobi arayüzü ne kadar çirkin de olsa hiç LAG sıkıntısı yaşamadım. Gözlemleyebildiğim kadarıyla başarılı bir netcode bizleri bekliyor gibi. Tabii sunucular dolmaya başlayınca iş değişir mi, oyun çıkmadan bunu söylemek güç. Online kısımda bir diğer yenilik ise Beginners League. Burada karşınıza sadece 14. rütbe ve altı rakipler geliyor. Oyuna yeni başlayanlar için düşünülmüş hoş bir özellik.
Olması gerektiği gibi oyunda kapsamlı bir Training modu ve oyunu ve karakter kombolarını öğrenmemizi sağlayan bir Mission modu mevcut. Mission modda her karakter için kolaydan zora doğru uzanan 10 adet kombo görevi mevcut. Bunları yaptıkça oyunun size sunduğu esnekliği daha iyi anlamaya başlıyorsunuz. Oyun yeni başlayanlar için basit de olsa, orta ve ileri seviyede karakter sinerjilerine dayanan bir derinlik içeriyor. Tüm bunların yanı sıra, dövüş oyuncularını sinirlendiren Easy Combo özelliği bu oyunda da var ve diğer oyunlardaki gibi çok etkili değil. Ayrıca tuş ayarlarından kapatılabiliyor. Yani endişelenecek bir şey yok. Dövüş oyuncusu olmayanların birbirleriyle oynarken havalı şeyler yapabilmeleri için tasarlanmış bir özellikten ileri gidemiyor.
Son Sözler
Marvel vs Capcom: Infinite beklediğimiz kadar kötü bir oyun değil. Hatta aceleye getirilmiş gibi duran tutarsız görselliği ve sesleri bir kenara bıraktığımızda geriye çok eğlenceli ve çekişmeli bir dövüş oyunu kalıyor. Marvel filmlerini sevenler, Capcom’un oyunlarına hayran olanlar ve tabii ki VS türü dövüş oyunlarından keyif alan herkesi, ön yargılarını bir kenara bırakmalarını ve bu oyuna bir şans vermelerini öneriyoruz. Şahsen ben sürekli kıyas içerisine sokulan Dragon Ball FighterZ’ı da Marvel vs Capcom: Infinite’i de uzun yıllar oynamaya devam edeceğim. Unutmayın, dövüş oyunu hayranı olmak için muhteşem bir devirde yaşıyoruz.
