Geçen sene NBA 2K17’yi PC’de incelemiştim. Oyun iyi olsa da çevrim içi çoklu oyuncu kısmı çok keyifsizdi. Hileciler, bağlantı sorunları derken beni illallah ettirmişti. Gerçi bu sorun sadece NBA 2K serisi için geçerli değil; PC’de nerede çoklu oyuncu modu, orada hile. Zaten sonra gittim konsol aldım, artık kafam rahat. Bu sene de inceleme kopyası PlayStation 4 için geldi, Plus üyeliğim de var bol bol. Önceki oyunda neredeyse hiç dokunmadığım çoklu oyuncu moda bu sene saatlerimi vermeyi düşünüyorum. Ayaklarımı da kanepeye uzattım mı, tamamdır. Hazırız. NBA 2K18 inceleme karşınızda.
İ-ey sıports… Pardon bu o değildi.
NBA Live battığı yerden tekrar çıkmaya çalışırken, NBA 2K aldı meşaleyi Fizan’a gitti. Take-Two Türkiye yayımcılığını da hazır Sony almışken sanırım eskisinden daha ucuza NBA keyfini 2K sayesinde yaşayabileceğiz. Neyse efendim, kral yeni sezon ve yeni oyunla geri dönmüş durumda. Hepimiz biliyoruz ki spor oyunları seneden seneye fazla değişmiyor ama suç da bizde. Her sene paşa paşa alıyoruz oyunları.
NBA 2K serisi zaten çok başarılı. Batırmak için ciddi ciddi mesai harcaması lazım ki zaten onlar da bu mesaiyi harcamıyor, ufak tefek değişikliklerle oyunu daha iyileştirmeyi amaçlıyorlar. Bu sene de sayısını önemsemediğimiz kadar animasyon eklenmiş, ufak tefek hatalar giderilmiş, oyuncular daha gerçekçi olmuş, seyirciler sistemlerin izin verdiği kadarıyla daha coşkulu hale gelmiş vs. (En iyisi ben bu paragrafı saklayım, her sene kullanırım.)
Geçen sene uzun süren bir ayrılıktan sonra basketbola dönünce NBA 2K17’yi daha pozitif bir açıdan incelemiştim. Normalde en sevdiğim oyun serilerine bile acımam, biliyorsunuz beni. Ey NBA 2K18! Bu sene hiç şansın yok, benim sevgi dolu sopamdan kaçamazsın.
Beni ufak tefek gördün (!) diye Karamürsel sepeti mi zannettin!
Kabul edelim, artık NBA 2K serisi çok büyük oranla oyuncular tarafından MyCarreer modu için alınıyor. Oyun da zaten sizi oraya yönlendiriyor. Çünkü artık parayı oradan kazanıyorlar! FIFA’da nasıl FUT alıp başını gittiyse ve diğer modlar bir kenara atıldıysa, NBA 2K’de de aynısı oldu. Geçen sene evden parkeye, parkeden eve giderken bu sene mahallemsi bir yerde geziyoruz. Bu mahallede takımımızın antrenman yeri, GYM, menajerlik bürosu, NBA Store, berber, dövmeci gibi kariyer modunda uğrayabileceğimiz mekanlar var. Ayrıca tabii ki diğer oyuncularla oynayabileceğimiz kapalı ve açık basketbol sahaları bulunuyor. Hatta arkadaşlarla kendi takımımızı kurup, diğer takımlarla mücadele edebiliyoruz. Olay biraz daha çoklu devasa oyunculu halini almış durumda. İnsanlarla iletişime geçiyor, görünüşünüzü farklılaştırmaya çalışıyor, bunu yaparken de çok (!) eğleniyoruz.
Bu kariyer modunun hikayesi ise artık beni cidden bayıyor. Bütün hikaye anektodları resmen klişe. Uluslararası bir mozaik oluşturmak için her ırktan, renkten insan konulma zorunluluğu hissedilmesi çok saçma. Sırf “Asyalı” da olsun diye konulmuş yan karakterler, siyahi ağzıyla konuşan Türk, kısaltmamızın DJ olması… Sizi de baymadı mı? Kariyer modunda zaten amacımız kendimizi geliştirip, diğer oyuncularla rekabet edebilmekken bu hikaye zorlaması niye? Ara sahneler de geçilmiyor. TV başında bayılasım geliyor. Bir de arada bize seçenek sunuyorlar, oyuna hiçbir etkisi yok.
2K’nin yapmaya çalıştığı şeyi anlayabiliyorum: Bir çaylağın NBA’de yaşayacağı atmosferi yansıtmaya çalışıyorlar. Çabaları da fena değil aslında. Ama belki biz içine kapanık biriyiz? Belki de sadece işimizi yaparız, maç dışında hiç takım arkadaşlarıyla münasebitimiz yoktur? Bize resmen empoze edilmeye çalışan karakter bana ters geliyor. Özellikle her basketbolcunun siyahi İngilizcesi konuşma zorunluluğu beni benden alıyor.
Benim adım Hayrettin Karamanoğlu ama sen bana kısaca DJ de.
Hikaye kısmını geçtim, kariyer modundaki şu maçların yavanlığı da ayrı bir kısım. Geçen sene de bahsetmiştim. Güya bir takımla dünyanın en iyi basketbol ligi olan NBA’in maçlarına çıkıyoruz ama oyun bunu size sanki sıradan bir maç yapıyormuş gibi yansıtıyor. Draft bile olmuyoruz. Seçtiğimiz favori takım güya bizi bir sokak basketbol turnuvasında görüyor, çok beğenmiş gibi yapıp bizimle draft dışı sözleşme imzalıyor. Ya arkadaş, bir draftlara girseydik, istediğimiz takım bizi seçmeseydi. Kariyer amacımız favori takıma transfer olmak olsaydı. O da yok. Amaçsız, sırf VC kazanmak için maç yapıyoruz. Hiç zevki yok.
Bir de maçlarda geçen senelerdeki sorun devam ediyor: Koçumuzla hiçbir ilişkimiz yok. Maç sırasında taktik yok. Sürelerimiz sıradan bir çaylağa göre çok uzun. Yapay zeka saçmalıyor. Hem de öyle bir saçmalıyor ki, bazen öyle anlar geliyor sadece top sektiriyor. Adam 24 saniye hücum süresi boyunca sadece olduğu yerde top sektiriyor. Ne karşı takım bir el atıyor, ne de siz zorlamadıkça pas falan atıyor.
Diğer modların suçu ne?
Geçmiş senelerden kalma modlar da yerli yerinde duruyor. Takımınızı tümüyle kontrol ettiğiniz GM, sezonluk maçlar yaptığınız sezon modlarını isterseniz göz atabilirsiniz ki bence kariyerden iyidir. Özellikle GM modu eğer hoşunuza giderse bayağı bir vaktinizi çalacaktır. Cebimize göz diken kariyer modundan kat kat iyidir.
Bu arada Euroleague takımları yok. Yani Türk takımları da oyunda yok. Zaten kimse rağbet etmiyordu. Bir eksikliğini hissetmedim, siz de hissetmezsiniz bence. Zaten sırf olsun diye konuluyorlardı, pek özen gösterilmiyordu. Olmasa da olur.
Sarımsaksız yoğurt, VC’siz NBA olmaz.
Her sene olduğu gibi şu VC pazarı devam ediyor ama sağ olsun 2K bu sene VC kazanmak daha da bir zor. Bir de işin içine daha fazla özelleştirme seçeneği gelmiş ve bunlar da VC istiyor. Mesela saç kesimi 1000 VC. Benim berberim saçımı kesiyor, yıkıyor, istenmeyen tüylerimi alıp sakalımı düzeltiyor; aldığı para 15 lira. Yani bilemedim şimdi.
Saç kesimine takıldığıma bakmayın, tamam o da paralı olabilir. Sonuçta kişiselleştirme neredeyse tüm oyunlarda oyun içi ya da gerçek parayla yapılıyor ama 2K’in biraz daha cömert olması gerekiyordu. Zaten VC kazanmak geçmiş sene de çok zorken, şimdi daha zor olmuş. Parasını harcayacak olan oyuncu yine harcayacak, şimdiden oyunda renkli renkli geziyorlar. Ama biraz da diğer oyuncuları düşünsen olmaz mıydı 2K?
Yani maalesef diğer oyuncularla ciddi bir rekabet içine girmek istiyorsanız gerçek para şart. Çünkü oyuncu yetenekleri de VC istiyor ve git gide katlanan bir yapısı var. (İlk başta bir seviye için 100 isterken sonra binler hatta onbinlere çıkıyor.) Maç başına da ortalama 700 VC kazandığımızı düşünürsek işimiz gerçek para harcamadan bayağı zor. Oyunun önümüze koyduğu “Road to 99” (Oyuncumuzun ortalamasını 99 yapma yolu anlamında.) amacı nakitten geçiyor.
Buzzer!
Bence artık bu spor oyunları abonelik sistemine falan geçmeli. Verelim yıllık parayı, yapımcılar da sürekli güncelleyip dursun. Böyle ad değiştirmekle, yeni kapak oyuncusu bulmakla da uğraşmasınlar. Nasıl olsa oynayan her sene en az 60 doları veriyor.
NBA 2K18’de herkesin beklediği gibi… Bir basketbol oyunu olarak işini gayet iyi yapıyor ama geçen seneden de çok ahım şahım farkı yok. Ben 2K17’ye sahip olsam 2K18’i para verip satın almazdım açıkçası. Ama yine de seçim sizin, param var diyorsanız pişman olmazsınız. Eğer önceki oyuna zaten sahip değilseniz düşünmeden tercih edebilirsiniz. NBA Live’da arkadan koşmaya devam etsin o sırada…
