Wonder Boy-Asha In Monster World inceleme

Kökü 80’lere dayanan Wonder Boy (Monster World olarak da bilinir) Sega tarafından yayınlanan tatlı bir video oyunu serisi. Genel olarak platform türünde sayabileceğimiz oyununa göre aksiyon veya puzzle odaklı bir oynanış sunuyor. Seriye aslında Monster World ismi daha çok yakışıyor, zira her ana karakter erkek değil. İlk olarak 1994’te Sega Mega Drive için çıkan Monster World 4, bizi Asha adlı kadın bir kahramanın macerasına davet etmişti. Bu aynı zamanda 90’larda sona eren orijinal serinin son oyunuydu. 2017’de sürpriz bir şekilde yeniden dirilen seri ilk olarak üçüncü oyunun yeniden yapımı Wonder Boy: The Dragon’s Trap ile tekrar karşımıza çıktı. 2021 yılında da dördüncü oyuna bir kez daha kavuşmuş bulunuyoruz. Wonder Boy Asha in Monster World inceleme yazımızda serinin ilk üç boyutlu yeniden yapım projesini, tüm yenilikler ve nostaljik faktörler açısından değerlendirmeye çalışacağım.

Uzak, Çorak Diyarlarda

Wonder Boy: Asha in Monster World serinin diğer oyunlarına göre biraz farklı bir atmosfere sahip. Daha mediveal yapıda kabul edebileceğimiz ilk üç oyunun aksine Asha biraz daha Binbir Gece Masalları’ndan fırlama bir dünyaya sahip. Çölde yaşayan göçebe bir kabilenin üyesi Asha, ruhların rüzgar aracılığı ile kulağına fısıldadığı yardım çağrısı üzerine büyük bir yolculuğa çıkar. Macerasında ilk başta yalnız olsa da ilk olarak bir lamba cini, takibinde de sevimli uçan yaratık Pepelogoo ona yoldaşlık eder.

Platform ve kısmen RPG öğelerinin bir araya geldiği oyun iki ana kısma ayrılıyor. Yerleşkelerde genellikle insanlar ile etkileşime giriyor, ufak tefek gizli şeyler buluyor ve tüccarlardan kendimizi güçlendirecek ekipmanlar alıyoruz.  Oyunun büyük kısmını oluşturan zindanlarda ise canavarla ile kapışıyor, zaman zaman puzzle çözüyor ve bölüm sonu canavarlarına ulaşıp hikayemizi ilerletiyoruz.

Oyun tamamen üç boyutlu olarak baştan modellenmiş. Gerek karakter gerekse bölüm tasarımları birebir aslına sadık. Diğer bir deyişle oynanışta çok büyük bir fark yok. Asha’yı düz zemin üzerinde sağa veya sola doğru yönlendiriyor, zaman zaman geçitlerden yukarı ya da aşağı rotalara saparak katmanlı bölümler arasında geziniyoruz. Dönemin teknik limitlerinden dolayı kullanılan bu yapı oyunun platform niteliklerini tatlı bir şekilde korusa da  nadiren kafa karışıklığı da yaratabiliyor. Özellikle oyunun ana şehrine vardığınızda etrafı ilk keşfinizde arka sokaklara nasıl gireceğinizi biraz sorgulayacak, ancak alışınca rahatça  etrafta dolanır hale geleceksiniz.

Aksiyon 101

Asha macerasında karşısına çıkan düşmanlara karşı kılıcı ve kalkanı ile mücadele veriyor. Oyunda eğilme fonksiyonu yok. Aşağı yön tuşuna basarsanız Asha kalkan çekiyor. Kalkan için ayrıca atanmış bir tuşumuz daha bulunmakta. İki ayrı saldırı tipimiz var. Ayakta standart saldırı yapabiliyoruz, yukarı zıpladığımızda ise aşağı yön tuşu + saldırı ile kılıcımızı aşağı doğrultarak bizi düşmanların üzerinden zıplatan bir saldırı gerçekleştirebiliyoruz. Düşmanları alt ettikçe dolan bir barımız var, bu bar dolduğunda atanmış tuş + saldırı ile tek seferlik daha fazla hasar verebiliyoruz.

Oyun mekanikleri Pepelogoo’muzu aldığımız zaman biraz daha derinleşiyor. Islık çalarak çağırabildiğimiz sevimli dostumuzu çeşitli şekillerde kullanabiliyoruz. Pençelerinden tutunduğumuz sürece havada süzülerek daha uzun mesafeler katedebilir, ikinci bir zıplama gerçekleştirebiliriz. Alternatif olarak kendisini fırlatarak zindanlarda erişemediğimiz yerlerdeki tuşları çalıştırıyor, hatta bazı bulmacaları onun sayesinde çözüyoruz. Örneğin her tarafından lav püskürten bir zindanda bizi yanmaktan koruyor ve gayserlerden yüksek noktalara erişmemizi sağlıyor. Ya da bir salda rüzgar çıkartıp su üzerinde hareket etmemizi sağlıyor. Pepelogoo bu yapısıyla genel oynanış mekaniklerinin neredeyse yarısını oluşturmakta. Yazının daha önceki kısmında bahsettiğim cinimiz ise istediğimiz zaman bizi zindandan şehre geri götürebiliyor.

Kayıtlarımıza Sahip Çıkalım

Oyunun en büyük değişimi (ve gelişimi) şüphesiz kayıt sistemi. Orijinal oyunda belirli noktalarda karşımıza ak sakallı bir dede çıkar, kaydımızı orada yapardık. Yeni sürümde ise artık istediğiniz noktada oyunu kaydedebiliyorsunuz. Bunun için oyunu durdurup settings tarafına geçmeniz yeterli. Burada istediğiniz şekilde kayıt yapma / kayıt yükleme ile istediğiniz noktada kayıt yapıp geri dönebiliyorsunuz. Bu birkaç açıdan oyunu rahatlatıyor. Zindanları bitirdiğinizde geri dönme şansınız yok. Her şeyi toplayarak bitirmek isterseniz, özellikle belirli dönüşü olmayacak gibi duran noktalarda, aklınıza “Bir şey kaçırdım mı?” gibi bir şüphe düştüğünde yeni kayıt sistemi çok işe yarıyor. Oyunda çok sağlık kaybettiğiniz ancak şehre dönmeden ilerlemek istediğinizde de yine bu kayıt sistemi bir can simidi görevi görebiliyor.

Hazır toplanabilirlerden bahsetmişken… Oyunda iki önemli toplanabilir var. Bunlardan ilki canavarları kestikçe düşen, bazen de sandıklardan bulduğumuz altınlar. Zayıf yaratıklardan tane tane düşerken kuvvetlilerden kese kese düşen altınlar ile zindan içi cin dükkanından sağlık alabilir, şehirde ise yeni kalkan, kılıç ve sağlık değerini yükselten bileklikler alabilirsiniz. İkinci ve daha önemli olan toplanabilirimiz ise belirli bir sayıda topladığımızda maksimum sağlık değerimizi artıdan Life Drops. Her 10 tanesi bize bir kalp kazandıran life drops orijinal oyunda 150 tane idi. Yneiden yapımda ise bu rakam 200 olmuş.

Kumun Tınısı

Wonder Boy: Asha in Monster World görsellerin yanısıra ses konusunda yenilikler getiriyor. Oyundaki karakterler artık seslendirmeye sahip veçeşitli yeni ara sahneler ve diyaloglar eklenmiş. Müzik de elden geçirilerek enstrümental olarak baştan hazırlanmış durumda. İsterseniz orijinal parçaları dinlemeniz mümkün. Bunun için ana menüde gizli kodu girmeniz gerekiyor:  Yukarı, Aşağı, Yukarı, Aşağı, Sol, Sağ, Sol, Sağ. Yeniden yapımın nostalji açısından tek kıyağı da bu değil. Oyunu satın aldığınızda orijinal 16 bit sürümü de yanında hediye olarak geliyor.

Görseller ise chibi olarak bilinen sevimli, deforme tarzda üç boyutlu olarak modellenmiş. Açıkçası bu konuda halen favorim el çizimi görselleri ile 2017 yapımı Wonder Boy: The Dragons Trap. Ancak Asha’nın 3d görselleri de kendine has bir albeniye sahip.  Tüm sistemlerde kare başı 60 saniye performans hedeflenmiş. Oyunun çıktığı platformlar içinde donanımı en zayıf olan Nintendo Switch’teki sürümü bazı noktalarda biraz zorlansa da genel olarak başarılı bir performans sergiliyor.

Wonder Boy: Asha in Monster World platform / metroidvania öğelerini harmanlayan başarılı bir klasik. Yeniden yapımı da tüm nostaljik faktörleri bünyesinde barındıran tatlı bir yapım olmuş. Türün meraklıları için rahatlıkla önerebileceğimiz bir yapım.

GENEL BAKIŞ
Görseller
7.5
Oynanış
8
Ses / Müzik
8
Eğlence
9
Önceki İçerikDying Light 2’nin çıkış tarihi açıklandı, Türkçe altyazı desteğiyle geliyor
Sonraki İçerikFar Cry 6 çıkış tarihi belli oldu, ilk oynanış videosu yayınlandı
Başlat Tuşu'nun genel yayın yönetmeni. 1984 doğumlu. Sırasıyla İngilizce Öğretmenliği, Resim ve Animasyon bölümlerinde eğitim görmüş bir yazar / çizer / animatör. Siteye katkıları dışında çizgiroman, canlandırma ve sinematografi üzerine çalışmalar yapar. Çocukluğundan bu yana video oyunları onun için hobiden de öte bir tutku olmuştur.
wonder-boy-asha-in-monster-world-incelemeWonder Boy / Monster World serisi güzel yeniden yapımlar ile 20 yılı aşkın bir süreden sonra yeniden oyunseverler ile buluşmaya başladı. Kişisel favorim Asha ise biraz beklentilerimin dışında olsa da güzel bir dönüş gerçekleştirdi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz