Oyunlarının yıllık çıkışlarıyla bilinen Call of Duty serisi bu sene Black Ops tarafına dönüş yaparak iddialı ve yenilikçi bir yapımla karşımıza çıktı. Call of Duty: Black Ops 6, Activision-Blizzard’ın Microsoft tarafından yaklaşık 69 milyar dolar gibi rekor bir fiyatla satın alınmasından sonra gelen ilk Call of Duty olmasının yanı sıra Call of Duty tarihinde en uzun geliştirme sürecine sahip oyun olma özelliğine de sahip. Treyarch stüdyosunun geliştirdiği Black Ops 6, 2020’de çıkan stüdyonun önceki oyunu Call of Duty: Black Ops Cold War’dan sonra dört yıllık geliştirme süreciyle 25 Ekim’de PS4, PS5, Xbox One, Xbox Series ve PC platformlarında yerini aldı. Call of Duty Black Ops 6 inceleme yazımızda oyunun hikaye, çok oyunculu ve zombi modlarını tüm yönleriyle irdeliyoruz.
Demir Perde’nin ardından
Call of Duty: Black Ops 6, Soğuk Savaş Dönemi’nin sona erdiği ve Demir Perde’nin ortadan kalktığı bir dönemde geçiyor. Irak’ın Kuveyt’i işgaliyle başlayan Birinci Körfez Savaşı’ndan bir sekans ile hızlı bir açılış yapan oyun, birçok açıdan geçen seneki Modern Warfare 3’ün tatsız tuzsuz hikaye modunu geride bırakarak Call of Duty standartlarında son yılların en derli toplu senaryo modunu sunuyor. Black Ops 6’da, Frank Woods’un kurduğu ekibin bir üyesi olan ve seride ilk kez yer alan William “Case” Calderon adlı karakteri kontrol ediyoruz. Black Ops Cold War’daki gibi ekibin üs olarak kullandığı bir lokasyonda deliller toplayarak yeni görevlere giriyoruz. Bu evde aynı zamanda her görev sonrasında ekip üyeleriyle etkileşime geçerek diyaloglar kuruyor, hikayedeki gidişat hakkında konuşuyoruz. Üssümüze döndüğümüzde görevler esnasında topladığımız paralarla silahlarımızı ve ekipmanlarımızı da geliştirebiliyoruz.
Yapı olarak Call of Duty serisinden aşina olduğumuz üzere parçalar halinde ilerleyen Black Ops 6, bir yandan serinin imzası niteliğindeki aksiyon dozu bol script bölümler içerirken, diğer yandan daha farklı mekanikler ve oynanış tarzları sunan bölümler barındırıyor. Bir bölümde Hitman tarzı gizlilik ile birden fazla yolla görevi tamamlayabilirken, bir başka bölümde MW3’deki gibi açık alanlarda geçen ama içerisi senaryoyu destekleyen anlamlı içeriklerle doldurulmuş serbest oynanış görevleri yer alıyor. Diğer bir deyişle Black Ops 6, MW3’ün deneyip de beceremediği oynanışı çeşitlendirme ve oyuncuyu serbest bırakma mekaniklerini Call of Duty’nin özündeki aksiyon-sinematik ağırlıklı sahnelerle birleştirerek son yıllardaki en akılda kalıcı hikaye modunu sunuyor.
Yarı açık tasarımdaki görevlerde yaptıklarımıza bağlı olarak oyunu bitirmek 8-9 saat sürüyor. Bu yönüyle serideki en uzun hikayeye sahip olan Call of Duty: Black Ops 6’nın senaryosu birbirinden farklı oynanış mekanikleri barındıran çeşitli bölümlerle ön plana çıkmayı başarıyor. Ancak, senaryonun başlangıcındaki politik konular daha sonrasında CIA’in içerisine sızan Pantheon adlı oluşumu avlamaya eviriliyor ve bu bazıları için hayal kırıklığı yaratabilir. Öte yandan oyun, Black Ops’un devamı için hikayede açık kapı bırakmayı da ihmal etmiyor.
Çok oyunculu modlar ve haritalar
Call of Duty: Black Ops 6, çok oyunculu tarafta bir Call of Duty’den bekleneceği ölçüde ilk günden birçok harita ve moda sahip şekilde karşımıza çıkıyor. Seriden aşina olunan ve 6v6 şeklinde oynanan Team Deathmatch, Kill Confirmed, Domination, Hardpoint ve Free-for-All gibi on tane standart mod bulunuyor. Ayrıca Black Ops 6 ile ilk kez gelen Kill Order adlı yeni bir mod da mevcut ve bu mod standart Team Deathmatch’in biraz değiştirilmiş bir halini sunuyor. Her iki takımdan rastgele bir oyuncunun “High Value Target” olarak belirlendiği bu modda, hedef belirlenen bu oyuncuları alt edince bonus puan elde ederek skora +5 katkıda bulunuyoruz. Ek olarak, Face-Off oyun modunda normalden daha küçük haritalarda 2v2 düello tarzı karşılaşmalara girebiliyoruz. Yine normal modların (TDM, Kill Confirmed ve Domination) Face-Off varyasyonlarında ise scorestreak’in devre dışı kalmış halini oynayabiliyoruz.
Haritalara gelecek olursak, Back Ops 6’da bir kısmı hikaye modunda gördüğümüz lokasyonlardan oluşan toplamda 16 harita bulunuyor. MW3’te eski haritaların remastered olarak önümüze sunulmasının aksine Black Ops 6 tamamen kendine özgü haritalarla geliyor. Bu açından sevindirici olmakla beraber Black Ops 6’daki harita tasarımlarının bazı problemler barındırdığını da belirtmek gerekiyor. Öncelikle, oyunun imza haritası olarak nitelendirebilecek, öne çıkan bir haritası yok. İkinci olarak, haritalar genel olarak birçok açıdan açıklık barındıran yapılardan oluşuyor. Böyle olunca da taktiksel ilerlemenin zorlaştığı, rakip takımla haritada sağa sola koşarak kaos içerisinde mücadele ettiğimiz, ayak uydurması zor yüksek tempolu senaryolar yaşanıyor. Üçüncü olarak, oyunun respawn (yeniden dirilme) mantığında problemler mevcut. Hem büyük hem de küçük haritalarda rakibinizin arkanızdaki kısa bir mesafede dirilip sizi öldürdüğü anlar oluyor. Günün sonunda, problemlerine rağmen Black Ops 6’nın hem mod hem de harita açısından zengin bir içerik sunduğunun altını çizmek gerek.
Oyunun kurallarını bozmak
Call of Duty: Black Ops 6 sadece mod ve harita sayısı olarak zengin bir içerik sunmuyor. Oyunda her sınıftan sayıca çok fazla silah ve kullanımı farklı birçok ekipman yer alıyor. Seviye atladıkça bu yeni silahların ve ekipmanların kilidini açıyoruz. Ekipman setimizi istediğimiz şekilde düzenleyerek oyun tarzımıza en uygun hale getirebiliyoruz.
Wildcards sisteminin geri dönmesiyle beraber oyunun kurallarını kırarak ekipman setimize iki ana silah yerleştirme, ek perk slotu elde etme, silah eklenti sınırını yükselterek sekiz eklentili silahlar kuşanma gibi çılgınlıklar yapabiliyoruz. Aynı perk sınıfından üç tanesini kullandığımızda ise o perk sınıfının bonus özelliğini (Combat Speciality) elde ediyoruz. Örneğin, Enforcer perk bonusu ile her bir rakibi alt ettikten sonra kısa bir süreliğine can yenilenmesi ve hareket hızı kazanırken; Strategist perk bonusu ise düşmanların yere bıraktığı ekipmanları duvar arkasından dahi görmemizi sağlıyor, objektiflerde ve düşman ekipmanlarını yok etmede bonus skor puanı veriyor ve böylece scorestreak ile ulaşılan silahları daha az çaba harcayarak kullanma imkanı tanıyor.
Kendi seviyemiz dışında her bir silahın da kendi seviyesi bulunuyor. Silahların seviyesi arttıkça ilgili silahın sınıfına ait eklentiler kullanıma açılıyor. Mesela, Assault Rifle sınıfına ait eklentilerinin tamamını açabilmek için bu sınıftan tüm silahların seviyesini yükseltmek gerekiyor. Geçen yılki MW3’ün kabız silah gelişim sisteminin ardından sadece seviye atlayarak silah sınıfları için eklentiler kazanmak çok rahatlatıcı bir deneyim sunuyor.
Toplamda her bir silah için sekiz ayrı eklenti slotu yer alıyor ve sadece içerisinden dilediğimiz beş tanesini (Gunfighter Wildcard’ı kuşanılmadığı durumlarda) kullanabiliyoruz. Eklentiler sayesinde her bir silahın kullanımı farklı artılar ve eksiler sunuyor. Böylece her bir oyuncuya kendi tarzına göre bir ekipman seti ve bazen de deneysel biçimde silahlar oluşturma seçeneği sunulmuş oluyor. Öte yandan, her bir silah ile çeşitli mücadeleleri (kafadan düşman öldürme hedefi gibi) tamamlayarak silahların görünümünü değiştiren kozmetiklerin kilidini de açabiliyoruz. Yine aynı şekilde, son seviyeden sonra ulaşılan Prestige sistemi sayesinde her bir Prestige seviyesinde yeni karakter kostümleri ve silah görünümleri gibi kozmetikler kazanıyoruz. Bu yönüyle Black Ops 6 uzun süre oyunu oynayanları ödüllendirecek birçok içerik sunuyor.
Omnimovement
Black Ops 6’nın Call of Duty serisine en büyük katkısı yenilikçi bir hareket sistemi ile gelmesi. Omnimovement adlı yeni hareket sistemi sayesinde kontrolümüzdeki karakteri sadece önüne baktığı yönde değil, her yönde serbestçe hareket ettirebiliyoruz. Geri geri, sağa-sola ve hatta çapraz yönde koşular yapabiliyor, kayma ve atlama hareketini de bu yönlerde gerçekleştirebiliyoruz. Geri geri giderken sırt üstü yere uzanarak, sağ ve sol yönde koşarken Max Payne tarzı yere atlayarak rakipler için şaşırıcı hamlelerde bulunmak mümkün. Call of Duty oyunlarının online arenada son yıllarda ne kadar yüksek tempolu bir oynanış biçimine sahip olduğunu de hesaba katarsak, Omnimovement serinin veteran oyuncuları için biçilmiş kaftan bir yenilik olarak karşımıza çıkıyor. Bir diğer yenilik, çok oyunculu karşılaşmalarda rakip takım oyuncularına arkadan yaklaşıp canlı kalkan olarak kullanabilmek amacıyla rehin almak.
Apayrı bir deneyim: Zombies Modu
Son oyunlarda zombi modu açısından çok zayıf kalan Call of Duty serisi, Black Ops 6 ile o eski ihtişamlı günlerine tam anlamıyla dönüş yapıyor. İlk kapsamlı zombi modunu Call of Duty’e kazandıran World At War’dan sonra Treyarch, bu oyunla da muazzam bir iş çıkarmış. Black Ops 6’nın çıkışında Liberty Falls ve Terminus olmak üzere iki adet zombi haritası bulunuyor. Dört kişiye kadar co-op desteğiyle oynanan Zombies’de bu iki haritanın kendine özgü görev serisini yerine getirirken dalgalar halinde gelen zombilerle mücadele ediyoruz. İleri aşamalarda daha farklı tasarımlarda yaratıklarla ve boss tarzı zombilerle karşılaşıyoruz.
Zorluklarından üstesinden gelebilmek için ise mevcut ekipman setimizi haritayı keşfederek bulduğumuz noktalarda geliştiriyor, silahımızın seviyesini ve atış gücünü arttırıyor; karakterimize sağlık artışı, fazladan zırh kuşanma, yere düşen takım arkadaşlarımızı hızlıca kaldırma gibi yeni kabiliyetler kazandırıyoruz. Zombies modunun kendine özgü perk sistemi bulunuyor ve bu modda oynadıkça yeni perk’lerin kilidini açabildiğimiz bir araştırma programını ilerletiyoruz. Kısacası, Black Ops 6 özellikle arkadaş gruplarıyla saatlerce başından kalkmadan oynanabilecek çok eğlenceli ve dolu dolu bir Zombies Modu barındırıyor. Zira bu modda takım koordinasyonu çok kilit bir rol oynuyor.
Teknik analiz
Call of Duty: Black Ops 6 teknik yönüyle büyük bütçeli bir yapım olduğunu bir kez daha ispatlıyor. Oyun içi motorla işlenmiş CGI kalitesine yakın ara sahnelerden oynanış sekanslarındaki detay dolu haritalarına, başarılı karakter seslendirmelerinden ve moda sokan soundtrack’lerinden üst düzey karakter modellerine kadar birçok konuda yüksek bütçeli bir film tadında.
Görsel kalitesini çok oyunculu modlarda da çok fazla taviz vermeden korumayı başaran oyunun incelemesini yaptığımız PlayStation 5 versiyonu hem hikaye modunda hem de çok oyunculu modlarda sabit 60 saniye başına kare (fps) değerini sağlıyor. Hikaye modundaki birkaç ara sahnede yaşanan ekran yırtılmaları ve görüntü bozulmaları dışında konsolda çok güçlü bir görsel deneyim yaşatan oyun, 120fps’e kadar görüntü desteği de sunuyor. Başlangıçta kapalı olan ve ayarlardan açmanız gereken DualSense’in dokunsal geri bildirim ve uyarlanabilir tetik gibi teknolojilerinden ise Black Ops Cold War kadar güçlü olmasa da hissedilir biçimde faydalanıyor. Öte yandan, bugüne kadarki en uzun hikaye modu ile gelen Black Ops 6’da sadece bir bölümde karakterin duvar içerisine sıkışması sonucu oyunu son kayıt noktasına almam gerekti ve oyunun çok sık aralıklarla otomatik kayıt yapması nedeniyle herhangi bir ilerleme kaybı yaşamadım.
Final
Call of Duty: Black Ops 6 hikaye modu, çok oyunculu modları ve zombi modu ile serinin hayranları ve FPS tutkunları için tam kapsamlı bir paket. Call of Duty tarihinin en iyileri arasına girebilecek hikaye bölümleri barındıran senaryo modunu, oynanışı anlamlı biçimde farklılaştırarak uzatmayı başaran Black Ops 6, çok oyunculu tarafta ise bazı problemlerine rağmen dopdolu bir içerik sunuyor. Zombies modu ise serinin bu kulvardaki eski günlerine dönüşünü gösteriyor. Günün sonunda Black Ops 6, artık Call of Duty oyunları için daha uzun geliştirme sürecinin gerekliliğini kanıtlar nitelikte bir yapım.