Zamanında gazetelerin üçüncü sayfalarında, şimdilerse ise popüler streaming platformlarında belgesellerde karşımıza çıkan seri katiller yakın tarihin sayfalarına korku dolu cümleler ile konuk oldular. Bir de seri şekilde korku oyunu yapan firmamız Supermassive Games var, kendileri 2015 yapımı Until Dawn‘dan beri her sene bir ya da iki tane sinematik korku / gerilim oyunu ile karşımızda yer aldılar. Peki, seri katil teması ve Supermassive Games bir yapımda buluşursa ortaya nasıl bir şey çıkabilir? Üstelik senaryonun eksenine gerçek bir seri katil, hatta tarihin ilk bilinen seri katili alınırsa… The Devil in Me inceleme yazımıza hoş geldiniz, size rahat bir suit ayarladık ve kapılarımızı ardına kadar açtık. Cesaretiniz varsa buyrun efendim.

Başlangıç: H. H. Holmes

Oyunun açılışında da tanıştığımız H. H. Holmes, asıl adıyla Herman Mudget, 1864 doğumlu ve Amerika’nın bilinen ilk seri katili. Tıptan mimariye, çeşitli konularda yetenekli biri olmasına karşın bunu tamamen kötülüğe kullanan Holmes’un at hırsızlığından sahte çek hazırlamaya, sigorta dolandırıcılığından cinayete uzanan korkunç bir geçmişi var. En ürkünç ve bir o kadar ilginç olan detay ise cinayetlerin çoğunun işlendiği ev. Holmes’un kendi elleriyle inşa ettiği bu ev tuzak kapılar, ses geçirmez odalar, kurbanları bayıltmak için gaz tüpleri ve cesetlerin yakılabileceği bir fırın dahi içeriyordu.

İşlediği çoğu suçtan yargılanmayan Holmes’un sadece Chicago’da 50’ye yakın vakası olduğu tahmin ediliyor. İronik bir şekilde bunca vukuatına karşın kendisini idama götüren tek olay iş ortağı Benjamin Pitezel’in ölümü oldu. Bu ölümün arkasında bile kayıtlara tam olarak geçemeyen Pitezel’in kız kardeşi, üç çocuğu, üç metresi, bu metreslerden birinin çocuğunun da ölümü yatıyor. Mahkemede “Bana bunu şeytan yaptırdı” diyen Holmes’un idamı ise 1896’da, 35. yaş gününe bir hafta kala gerçekleştirildi.

Geçmişin izleri

Peki bu konu oyuna nasıl bağlanıyor? Dark Pictures Anthology serisinin önceki oyunlarında olduğu gibi hikayemiz baz aldığı terörün orijinal zamanında, iki karakterle açılışını yapıyor. Holmes’un işlettiği World’s Fair oteline yerleşen yeni evli bahtsız çiftimizin perspektifinden Holmes terörü ile karşılaştıktan sonra öykü günümüze dönüyor ve ana kadro ile tanışıyoruz. Belgesel çalışmaları yapan bir ekip gizemli bir çağrı alarak H. H. Holmes’un sonradan Cinayet Kalesi olarak anılan otelin modern bir replikasına davet edilirler. Yeni çekecekleri bölüm için eşsiz bir fırsat yakaladığını düşünen prodüksiyon ekibi durumu çok da sorgulamadan daveti kabul ederek bir ada üzerine inşa edilmiş otele ulaşırlar. Kısa bir süre içinde ürpertici aniamtroniklerle donatılmış otelde izlendiklerini ve tuhaf bir şekilde manipüle edildiklerini fark ederler. Bunu çeşitli ölüm tuzakları, yer değiştiren duvarlar, kilitli kapılar ve Holmes’u taklit ediyor gibi görünen gizemli bir katilin varlığı takip eder.

Beş kişinin kontrolüne ikili ekipler halinde eriştiğimiz oyunu ister tek başınıza isterseniz bir arkadaşınızla beraber oynayabiliyorsunuz. Oyunda sıkça tercih yapmanız, bazen de quick time event’li sekanslarda mücadele vermeniz gerekiyor. Bu şekilde karakterlerin birbirleri ile etkileşimleri, nasıl bir finale ulaşacağınız ve kimlerin ölüp kimlerin hayatta kalacağını belirliyorsunuz. Oyundaki karakterlerimizin hepsi ölebilir, hepsi canlı olarak finale ulaşabilir. Herkesin kaderi parmaklarınızın ucunda.

Eski köye yeni adet

Supermassive Games oyunlarındaki çizgiyi neredeyse 7 yıldır hiç bozmayan bir firma. Until Dawn’da nasıl bir oynanış varsa Dark Pictures serisinde de birebir aynısı vardı. Genellikle karakterinizi hantal bir şekilde A noktasından B noktasına ilerleterek hikayenin belirli kısımlarında seçimler yaparak oyunu sonlandırıyordunuz. Devil in Me ise seçimler konusunda bir yenilik barındırmasa da temel kontrolleri uzun bir süreden sonra ilk kez cilalanmış bir Supermassive Games oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Artık tırmanma, zıplama, belirli objeleri itebilme gibi yeni keşif ve bulmaca odaklı oynanış yeniliklerinin yanısıra envanter sistemi de dikkat çekiyor.

Her karakterin kendine özgü bazı eşyaları var ve bunlar bazen detayları keşfetmenize, bazen de bulmacaları çözmenize olanak tanıyorlar. Örneğin Charlie bir kart yardımıyla kilitli çekmeceleri açabiliyor, Jamie taşıdığı teçhizat ile elektronik devreleri onarabiliyor, Erin ise özel mikrofon ve kulaklığı ile normalde duyulması imkansız sesleri saptayıp, takip edebiliyor. Bu tarz küçük farklılıklar bile karakterler arası geçişlerde oyun deneyimine taze bir soluk getirmeyi başarmış, ayrıca yapımcı stüdyonun gelecek oyunlarda da benzer sürprizler sunabileceğine dair bir umut veriyor.

Teknik mevzular

Devil in Me, Supermassive Games’in diğer oyunlarındaki gibi gerçek aktörlerden modellenmiş detaylı karakterlere genel anlamda cilalı çevre modellerine sahip. Oyunun açılışındaki dönem sekansı ve replik otel gerçekten iyi bir ambiyansa sahip. PlayStation 5’te test ettiğimiz oyun, yüksek çözünürlükte saniye başı 30 kare görseller sunan bir kalite moduna ve daha düşük çözünürlükten biraz kısarak saniyede 60 kare hedefleyen bir performans moduna sahip. Öte yandan SSD tam verim ile kullanılamış gibi durmakta. Oynanış esnasında anlık bile olsa oyunu zaman zaman bölen küçük yükleme ekranları belirmesi dikkatimizi çekti. Benzer şekilde DualSense’in de pek hakkının verilmediğini not düşelim.

Devil in Me, yine tarihin tozlu sayfalarından alınmış ilginç bir olayı merkezine alarak ilginç bir fantazyaya çeviren, başlarda birazcık sıksa da açıldıkça merak ve heyecanımızı tetiklemeyi başabilen bir oyun. Oynanış mekaniklerine gelen yenilikler şimdilik emekleme aşaması olarak kabul edilse de serinin gelecek oyunlarında görebileceklerimizin habercisi. Korku türünü seviyor, interaktif macera oyunlarına ilgi duyuyorsanız keyifli zaman geçirebilirsiniz.

GENEL BAKIŞ
Görseller
8.5
Oynanış
7
Hikaye / Sunum
8
Ses / Müzik
8
Performans
7
Önceki İçerikPokémon Scarlet and Violet çıktı!
Sonraki İçerikTactics Ogre: Reborn inceleme
Başlat Tuşu'nun genel yayın yönetmeni. 1984 doğumlu. Sırasıyla İngilizce Öğretmenliği, Resim ve Animasyon bölümlerinde eğitim görmüş bir yazar / çizer / animatör. Siteye katkıları dışında çizgiroman, canlandırma ve sinematografi üzerine çalışmalar yapar. Çocukluğundan bu yana video oyunları onun için hobiden de öte bir tutku olmuştur.
the-devil-in-me-incelemeThe Dark Pictures Anthology yeni bölümüyle bizi yine tarihi bir olay üzerinden kurgulanan bir oyun ile korkutmayı hedefliyor. Yapımcıların oynanış tarafında biraz da olsun rutini kırmaya çalışmış olmaları gelecek oyunlar açısından umut verici.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz