Konsol yarışlarında exclusive oyunlarıyla öne çıkan Sony PlayStation, bu yıl Final Fantasy VII Rebirth’ün ardından ikinci bombasını patlattı. Nioh ile hatırlayacağınız Team Ninja’nın yeni oyunu Rise of the Ronin PlayStation’a özel olarak çıkışını gerçekleştirdi. Kuvvetli aksiyonu, rol yapma mekanikleri ve açık dünya yapısıyla dikkatleri çeken oyun 19. yüzyıl Japonya’sında geçiyor. Rise of the Ronin inceleme yazımızda paralellik içerdiği Ghost of Tsushima ve az önce bahsettiğimiz Nioh gibi oyunları da hatırlatacak, benzerlikler kadar ayrıştığı noktalara da değineceğiz.

Kılıcın iki yüzü

Türkçe dil desteği ile gelen Rise of the Ronin çocukluğundan itibaren suikastçi olarak yetiştirilen ve Sword Twins (Türkçeye yalım ikizi olarak adapte edilmiş) olarak adlandırılan kardeşleri kontrol ederek oyunumuza başlıyoruz. 1853-1867 yılları arasındaki sürece yayılan bakumatsu döneminde geçen oyunda görünüşlerini tamamen özelleştirebilediğimiz ikiz savaşçılarımız ile ülkeye dışarıdan gelen yabancı bir gemiye suikast düzenliyoruz. Başarısız olan girişimimiz ardından köyümüz shogun’a bağlı ninjalar tarafından basılıyor ve yalnız başımıza bir intikam hikayesine baş koyuyoruz.

Team ninja’nın yapımına Nioh’un hemen ardından 2015 yıllarında başladığı Rise of the Ronin pek çok mekaniğini Nioh ile paylaşıyor. Oyunda kullandığımız tüm silahlar direkt Nioh’tan devşirme ve oynanış mekanikleri de tamamen aynı. Hafif ve sert darbelerimizi ki barımıza dikkat ederek gerçekleştiriyor, gardını kırdığımız düşmanlara bitirici vuruşlar yapıyoruz. Oyunun Nioh’tan sıyrıldığı an ise daha gerçekçi ve tarihi bir yapıya sahip oluşu, yani Nioh’u özel kılan tüm fantastik öğelerden (canavarlar, ruhani güçler) arındırılmış olması denebilir. Neyse ki ninjutsu bir şekilde gözden çıkarılmamış ve oynanışa bir nebze eğlence katmayı başarmış. Öte yandan düşman davranışları ve yapay zekası oyunun açık dünya yapısı ve beraberinde getirdiği gizlilik mekaniklerine uygun değil. Düşmanlar Nioh’tan kaldığı çok belli olan davranışlar sergiliyorlar. Bu durum Nioh’un kapalı tasarımlarında çok sırıtmıyordu ama artık işlerin bir adım öteye gittiği Rise of the Ronin’de biraz daha göze batıyor.

Oyunda kaşımı kaldırmama neden olan durum ise daha çok özellikle başlangıçtaki hikaye sunumundan kaynaklı. 2020 yılında çıkan Ghost of Tsushima’da bağlı olduğu mevkiyi terkederek yalnız bir savaşçıya dönüşen, hatta ilk iş olarak da atına binip kırlara açılan bir kahramanımız vardı… Rise of Ronin’de de aynı şekilde bağlı olduğumuz klanı, onları karşımıza alma pahasına terkediyoruz ve… atımıza binip kırlara doğru dört nala koşuyoruz. Benzerlikler bunla da kalmıyor. Örneğin Ghost’ta tilki bulup seviyorduk, Rise of the Ronin’de de kedi bulup sevebiliyoruzv e bu basit bir detay da değil, iki oyun da bunu collectible kapsamına alıyor. İki oyunda da karakter bazlı yan görevler var ve bunları yaptıkça bu karakterlerle bağımız yükseliyor.  Merak edip araştırdığımda iki oyunun harita büyüklüklerinin bile yakın olduğunu (yaklaşık 28 kilometre kare) olduğunu gözlemledim. Hal böyleyken ve Ghost of Tsushima ile saatlerimi geçirmişken ister istemez çokça kıyaslama yaptım Rise of the Ronin’i oynarken. Bu kötü anlaşılsın istemem, zira Ghost of Tsushima’da işler ne kadar iyi icra edilmiş ise Rise of the Ronin de de benzer bir durum söz konusu. 9 senedir geliştirilen bir oyun olmasına karşın Ronin’in son dokunuşlarının  Ghost’tan esinlenilerek yapıldığını söylemek yerinde olur. Bu bağlamda Ghost of Tsushima sevenler, büyük yenilikler beklemedikleri takdirde Rise of the Ronin’e bayılacaktır.

Biraz da açık dünyaya değinelim. Şahsen açık dünya yapısının oyunları daha iyi ya da kötü hale getirdiğini düşünmüyorum. Bu daha çok yapımcıların kendini ifade edebilmek için başvurdukları bir teknikten ötesi değil. Önemli olan bu dünyayı ne şekilde doldurdukları ve sizi ne kadar özgür hissettirebildikleri. Yakın dönem incelediğim bir diğer oyun olan Dragon’s Dogma 2 açık dünya konusunda en iyi örneklerden biriydi. Rise of the Ronin ise “orta şeker” diyebileceğim bir düzeyde; teknik olarak Ghost of Tsushima ayarında. Bomboş değil, ancak her köşesinde bir sır barındıracak kadar detay canavarı da değil. Ancak binek faktörü sağolsun ulaşım ve keşif seri ve keyifli. Team Ninja’nın ilk açık dünya deneyimi olması faktörünü de hesaba katarsak sağlam bir adım olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Nioh veya Wo Long oynayanlar bilir ki firmanın geçmişteki bölüm tasarımları her yönden kapalı, kutudan hallice harita örgüsüne sahipti. İşler artık bir sonraki seviyeye evrilmiş. Görevlerin açık dünya ile entegrasyonu organik, geçmiş oyunlardaki ufak tefek kısayollar ve gizler dahi bir şekilde bu yeni düzene aktarılabilmiş.

Rise of the Ronin, PlayStation Türkiye adına da ilginç bir role sahip. Sony’nin Türkiye’deki faaliyetlerini durdurduğu, PlayStation’da yerelleştirmenin sonlanacağı gibi bir sürü söylentiye de aslında son noktayı koydu denebilir. PlayStation Türkiye faaliyetlerine devam ediyor ve Rise of Ronin gibi güncel bir oyunda da gördüğümüz üzere yerelleştirme de devam etmekte. Oyun Türkçe altyazı ve arayüz desteğiyle geliyor, çevirisi de oldukça başarılı. Ses tarafında ise İngilizce ve Japonca seçenekleri mevcut. Otantik bir deneyim için ben Japonca seslendirme tercih ettim.

Teknik tarafta Rise of the Ronin beklentileri karşılıyor. PlayStation 5’e özel olarak çıkan oyun konsol için oldukça kapsamlı sayılabilecek grafik ayarlarına sahip. Öncelikle performans veya çözünürlüğü ön plana çıkaran iki seçeneğimiz var. Tahmin edebileceğiniz üzere biri  30fps, diğeri ise 60fps kare hızı hedefliyor. Bu iki moda bir de Ray Trace modu eşlik ediyor. Üç grafik modunun kendine özgü bir dinamik çözünürlük aralığı var. Performans modu 1664×936 – 2048×1152 piksel değerleri arasında değişirken grafik modu 2048×1152 – 2688×1512 çözünürlük değerleri sunuyor. Ray trace modu ise en düşük değerler olan 1440×810 – 2048×1152 çözünürlük değerlerine sahip. Oyunda ayrıca görüş mesafesi, motion blue, chromatic aberration gibi bazı post efektler de açılıp kapatılabiliyor. İsteyenler için 30 fps kilidi de opsiyonel olarak sunulmuş. Oyunun görselleri açıkçası Nioh 2 veya Wo Long’dan çok ileride değil, haliyle ray tracing gibi teknolojiler de kendini çok fazla belli etmiyor. Rise of the Ronin’i en verimli haliyle deneyim edebilmeniz için önerdiğimiz ayarlar şu şekilde:  Performans modu, frame limiti yok, depth of field açık, motion blue kapalı, chromatic aberration vinyet ve gürültü filtreleri kapalı. Bu haliyle oyunu en temiz ve akıcı şekilde oynayabilirsiniz.

Oyun, türü gereği ne kadar derinine inerseniz o kadar uzun süren bir yapıda. Kabaca hikayeyi bitirmek 20 saat kadar sürüyor. Sağa sola bakayım, biraz keşif yapayım derseniz 40 saate kadar uzayabiliyor. Her şeyi tamamlamaya kasayım derseniz bu süreyi de iki katına çıkarmanız mümkün, yani atası Ghost of Tsushima’dan bir tık daha uzun bir ömüre sahip.

Fiyat tarafında ise durumlar biraz üzücü. Son bir sene içinde PlayStation oyunlarına birkaç kez genel zam geldi ve bazıları 2000TL civarına kadar yükseldi. PlayStation’a özel oyunlar ülkemizde zaman zaman uygun fiyattan listeleniyordu, ancak Rise of the Ronin bunlardan biri olmadı ve 2000TL’den listelendi. Elimizde keyifli bir oyun var ve Türkçe dil desteğine de sahip. Açık dünya aksiyon rol yapma oyunlarını seviyorsanız, Rise of the Ronin’e bir şans verebilirsiniz.

GENEL BAKIŞ
Görseller
8
Oynanış
8.5
Ses / Müzik
9
Performans
8
Önceki İçerikDragon’s Dogma 2 inceleme
Sonraki İçerikİlk İzlenim: Synduality: Echo of Ada – Kapalı Beta
Başlat Tuşu'nun genel yayın yönetmeni. 1984 doğumlu. Sırasıyla İngilizce Öğretmenliği, Resim ve Animasyon bölümlerinde eğitim görmüş bir yazar / çizer / animatör. Siteye katkıları dışında çizgiroman, canlandırma ve sinematografi üzerine çalışmalar yapar. Çocukluğundan bu yana video oyunları onun için hobiden de öte bir tutku olmuştur.
rise-of-the-ronin-incelemeKonsol yarışlarında exclusive oyunlarıyla öne çıkan Sony PlayStation, bu yıl Final Fantasy VII Rebirth’ün ardından ikinci bombasını patlattı. Nioh ile hatırlayacağınız Team Ninja’nın yeni oyunu Rise of the Ronin PlayStation’a özel olarak çıkışını gerçekleştirdi. Kuvvetli aksiyonu, rol yapma mekanikleri ve açık dünya yapısıyla dikkatleri...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz