1987 yılında Hironobu Sakaguchi önderliğinde geliştirilen ve aslında o dönem batmak üzere olan Square Soft’un (yeni adıyla Square Enix) tek atımlık bir oyunu olarak planan yapım, büyük bir başarı yakalaması ardından seriye dönerek günümüze dek düzinelerce oyunla devam etti. Özellikle PlayStation’da çıkan oyunlarıyla batıya da japon rol yapma oyunlarını da sevdiren sayılı seriden biri olmayı başaran Final Fantasy çoğu oyuncunun anılarında tatlı bir yere sahip. Ana seri rol yapma türü üzerinden devam ederken farklı türlerde de çeşitli Final Fantasy temalı oyunlar da karşımıza çıktı. Bunların içinde en keyifli yapımlardan biri de Theatrhythm Final Fantasy idi. Nintendo DS’e çıkan ritim oyunu, o döneme damgasını vuran stylus kontrolleri ve ikonlaşmış Final Fantasy besteleri ile oyunculara keyifli anlar yaşatmıştı. 4 oyunuyla karşımıza çıkan yapım ilk kez el konsolları harici bir platformda oynanabilir durumda. Hal böyleyken biz de Theatrhythm Final Bar Line inceleme yazımızı PlayStation 4 üzerinde ettiğimiz deneyimler üzerinden detaylandıracağız.

Ritmik fantezi

Ritim oyunu olarak tasarlanan Theatrhythm Final Bar Line’ın oynanışı arkaplanda çalan parçaya doğru tuşlar ile eşlik ederek kombo yapmak ve puan kazanmak üzerine kurgulu. Tabii arkaplanı köklü bir rol yapma serisine dayandığı için belirli bir düzeyde rol yapma öğeleri de barındırıyor. Oyuna başladığınızda bir kısmı kilitli olan uzun bir liste içinden bir Final Fantasy oyunu seçiyor orada size sunulan kahramanlardan dört kişilik bir takım kuruyorsunuz. Karakterleriniz her parça sonunda tecrübe puanı kazanarak seviye atlıyor ve yeni yetenekler öğreniyor. Ofansif, defansif, büyücü veya iyileştirici nitelikte olan kahramanlarınızın üç adet yetenek slotu var ve yeni öğrendiklerinizi bu slotlara doldurabiliyorsunuz. Bölümler içinde siz parçalara ritim tutarken kahramanlarımız da karşısına çıkan düşmanlarla savaşıyor ve kazandığınız puanı belirliyor. Ekibe bir adet de summon ekleyebiliyoruz, bunlar ana seride de olduğu gibi savaşlara büyük avantajlar getiren kadim varlıklar, elinize geçirdiğiniz gibi değerlendirin.

Oynanış ise oldukça basit. Yuvarlak, üçgen, kare, X veya tetik tuşlarla ritim vuruşlarınızı yapabiliyorsunuz. Arada da analog çubuklar ile belirli yönlere basmamız gereken komutlar beliriyor. Orijinalde kalemle takip edilen çizgisel komutları ise herhangi bir vuruş tuşu ardından analog ile takip ediyorsunuz. Kalemle takip kadar keyifli değil, ama ondan çok daha kolay, zira analog çubuklar daha kontrolsüz olduğu için çizgisel takip kısımlarını doğru yöne bastığınız sürece çizgiden taşmayacağınız bir şekilde tasarlamayı seçmiş geliştiriciler. Bunun dışında kalan kısım ise tamamen doğru parti ve oynayacağınız bölümdeki düşmanlara üstün gelecek elementleri seçmenize bağlı olarak değişiyor. Her parçanın birden fazla zorluk seviyesi var ve ne kadar zor seçerseniz kazandığınız puanı o derece katlıyorsunuz. Harita üzerinden ilerleyen ana bölümlerde bulacağınız anahtarlar ise kilitli olan diğer Final Fantasy oyunlarını seçilebilir yapıyor.

Oyunlardan bahsemişken, Theatrhythm Final Bar Line Final Fantasy I-XV arası tüm ana seriyi ve çeşitli yan oyunu kapsıyor. Bu şekilde 46 erişilebilir oyun, 108 üzeri ana karakter ve 385 parçalık dev bir içerik karşımıza çıkıyor. Bununla da yetinmeyen firma season pass ile birlikte parça sayısını 502’ye çıkarmayı hedeflemiş.

Sade ve sevimli

Theatrhythm Final Bar Line’ın görselleri Nintendo DS ve 3DS’teki sanat tasarımına sadık kalınarak hazırlanmış. İki boyutlu çizimlerden oluşan arkaplanlara chibi olarak tabir edilen minyon, koca kafalı ve kısa vücutlu sevimli karakter tasarımları eşlik ediyor. Bu haliyle sistem zorlayan bir oyun değil ve hem Switch hem de PlayStation 4 sürümü konsolları zorlamadan en üst düzey performansı vermeyi başarıyor. Platform tercihinizi belirlemek için geriye bir şeye karar vermek kalıyor:  PlayStation 4 trophyleri mi yoksa Switch’in hibrit TV/el konsolu yapısından yararlanmak mı?

Küreselde 50 dolar fiyat etiketiyle çıkan oyun, PlayStation Store Türkiye’de 599TL olarak fiyatlandırılmış. Final Fantasy serisine aşina, ritim oyunları ile kafa dağıtmayı seven oyuncular için DLC’leri alınmasa dahi geniş bir içerik yelpazesi sunan oyunu mutlaka tavsiye ediyoruz. Dilerseniz oyunun 30 şarkılık demosunu da hem PlayStation 4 hem de Switch üzerinde deneyebilirsiniz.

GENEL BAKIŞ
Görseller
7
Oynanış
8
Ses / Müzik
9.5
İçerik
9
Eğlence
9
Önceki İçerikTrek to Yomi inceleme (Nintendo Switch)
Sonraki İçerikBattlefield 2042’nin 4. sezonu Eleventh Hour çıktı!
Başlat Tuşu'nun genel yayın yönetmeni. 1984 doğumlu. Sırasıyla İngilizce Öğretmenliği, Resim ve Animasyon bölümlerinde eğitim görmüş bir yazar / çizer / animatör. Siteye katkıları dışında çizgiroman, canlandırma ve sinematografi üzerine çalışmalar yapar. Çocukluğundan bu yana video oyunları onun için hobiden de öte bir tutku olmuştur.
theatrhythm-final-bar-line-incelemeBir kısmı DLC olarak planlanmış olmasına rağmen devasa bir içerikle gelen, eğlence yüklü bir ritim oyunu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz