Stan Lee‘nin çizgiroman dünyasına kazandırdığı en popüler kahraman olan Spider-Man, sinema ve televizyonun yanısıra video oyunlarıyla da sıkça karşımıza çıkmakta. Çizgi seriler ve filmleriyle belirli bir kalite yakalanmış olsa da video oyunlarında gökdelenlerin arasında ağımızı fırlatarak çılgınca savrulmanın özgürlüğünü, akıcı dövüş mekanikleri ve etkili hikaye sunumu ile tam anlamıyla bir Spider-Man tecrübesini ilk kez 2018 yılında Insomniac Games imzalı Marvel’s Spider-Man ile yaşamıştık. PlayStation 4’e özel olarak geliştirilmiş oyunda Peter Parker‘ın çizgiromanlara oldukça sadık hazırlanmış maceralarına yön verirken yolumuz genç ve iyi yürekli Miles Morales ile kesişmiş ve onun da bir örümcek adama dönüştüğünü keşfetmiştik. Ana oyuna ihtiyaç duymayan bir stand alone expansion olarak hazırlanan Spider-Man: Miles Morales, Playstation 5’in çıkış dönemi en çok ses getiren oyunlardan biri olmuştu. Spider-Man projeleriyle tam gaz devam eden Insomniac Games odağına her iki örümceği de yerleştiren büyük devam oyunu Marvel’s Spider-Man 2 ile karşımızda. İnceleme yazımızda oyunu tüm ayrıntılarıyla masaya yatırıyoruz:
Birlikte, daha güçlü!
Spider-Man 2, Miles Morales genişletme paketindeki olayların sonrasında bir zaman diliminde geçiyor. Peter ve Miles sürekli biri diğerinin önüne geçen sosyal hayat ve kahramanlık rolleri arasında mücadelelerine devam etmeye çalışıyor. Peter iş bulma konusunda sıkıntı çekerken Miles da olmadık zamanlarda çıkan kargaşalar içinde öğrencilik hayatını devam ettirme derdinde. İşleri daha da kötü hale sokmak üzere gelen “canı sıkılmış” bir kötümüz olan Kraven ise avcılık konusunu artık canlı insan avına taşımış ve bulabileceği en dişli rakibi aramak üzere Spider-Man ve ona musallat olan süper kötüleri gözüne kestirmiş. Tüm bu olayların başlangıcında ise Peter’ın çocukluk arkadaşı Harry Osborn ölümcül hastalığının tedavisinden gizemli bir şekilde iyileşmiş olarak geri döner. Bu da tabii ki karakterin arkaplanını veya babası Norman Osborn’u tanıyorsanız hayra alamet bir durum değil.
Hikaye içeriğine keyif kaçırmamak için elbette pek girmeyeceğim, ancak kurgu konusunda diyeceklerim var. Öncelikle Peter ve Miles kendi orijin hikayeleri olan, ayrı çevreleri, ayrı dertleri olan iki birey. Ancak Örümcek Adam maskesi taktıklarında bir bütünler. Bu kavram oyunda zaman zaman çok iyi, bazen de kopuk aktarılmış. Birlikte mücadele ettikleri kısımlar kesinlikle oyunun en iyi anlarıydı ki bu konuda ilk başta çok kaygılıydım. Kendi oyunlarında senaryo sadece bir kahramana odaklıydı ve bu şekilde akılda ve kalpte yer edinen başarılı hikayeler çıkarılabilmişti. Neyse ki Spider-Man 2’de Peter ve Miles bir Abby ve Ellie gibi bizi ikileme sürüklemiyor. Mesele daha çok hangisine daha çok ısınabildiğiniz ile alakalı. Her birinin parladığı ve sönük kaldığı anlar var. Asıl odaklanmak istediğim kısım ise sunum. Zaman zaman paralel kurgu ile karakterlerin geçmişi ve mevcut halleri arasında sahneler işlenen kısımlara bayıldım. İlk oyunda da sunum harikaydı ama Spider-Man 2 dramatizasyon ve kurgu konusunda işleri bir gömlek daha kaliteli hale getirmiş. Aksiyon dolu kahramanlık sekansları kadar karakterlerin insani taraflarına odaklanan sahnelerin de hakkı verilmiş. Tempo konusunda zaman zaman dengesizlik olsa da geneli ile senaryo ve kurgu muhteşem.
Örümceklik zanaatı
İlk oyun oldukça başarılı oynanış mekanikleri üzerine kuruluydu. Spider-Man 2 ise temelleri koruyarak üstüne yeni ve eğlenceli şeyler katmış. Öncelikle temelleri hatırlayalım: R1 ile ağımızı kullanıyor, □ ve △ ile düşmanlarımızı pataklıyoruz, (kombo barımız dolunca ikisine aynı anda basarak bitirici vuruşlar yapılabiliyoruz), X zıplama, O ise savuşturmaydı. Spider-Man’in temel bir özelliği olarak saldırıları önceden hissedebiliyoruz ve kafamızın üzerinde beliren örümcek hissi sembolü savuşturulacak saldırılar konusunda bizi haberdar ediyor. Yeni oyunda savuşturma işini sembol kırmızı olana kadar bekletirseniz düşmanı geçici bir süre safdışı da bırakabiliyorsunuz.
Gelelim yeni numaralara. Artık her düşman savuşturulamıyor, bazı düşman tipleri için oyuna yeni dahil edilen parry mekaniğini kullanmalısınız. Parry yapmak zorunda olduğunuz düşmanlar genel olarak direkt zarar verilemeyen tipler. Size saldırdıkları an L1 tuşuna basarak saldırılarını bozmalı ve yakaladığınız açıktan hasar vermeye başlamalısınız. Örümcek adamlarımızın artık L2 ve R2 tuşlarına atanmış Skills ve Gadgets başlığı altında çeşitli özel saldırıları bulunuyor. R1 tarafındaki Gadget’lar daha çok ağınıza yaptığınız modifiyelerden oluşuyor. Örneğin R1 + □ ile düşmanları birbirine yapıştıran bir ağ atabiliyorken R1 + △ ile düşmanları havaya fırlatıp savunmasız bırakan bir atış yapıyorsunuz. Gadget’lar Peter ve Miles’ta ortak kullanımda. L2 tarafındaki Skills ise daha ofansif ve karaktere bağlı olarak değişiklik gösterebilen yeteneklerden oluşuyor. Burada da örnek vermek gerekirse Peter’ın açılış yeteneği R1 + X ile düşmanıhavaya savuran bir vuruşken Miles ise L1 + △ ile kendini ileri fırlatarak düşmana elektrikli bir saldırı gerçekleştiriyor.
Oyunun hem iyi hem de kötü tarafı diyebileceğimiz bir noktası ise tam burada karşımıza çıkıyor. Gadgets ve Skills sekmesinde tam 4 farklı yetenek ağacı var! Miles ve Peter’ın kendilerine has ağaçlarının yanısıra bir de ikilinin ortak yeteneklerine adanmış bir ağaç var. Üstüne de Gadgets eklenince oyunda elde ettiğiniz yetenek puanlarını nereye harcayacağınızı şaşıracaksınız ve hayır, bir oynayışta tüm ağaçları fulleyecek kadar puan da kazanamıyorsunuz. Oyuna eklenen yetenek çeşitliliği harika ama kullanmak için oyuncuların bu kadar zorlanması ise biraz üzücü.
Büyük şehir, büyük sorumluluk
Spider-Man 2 devasa bir açık dünya ile beraber geliyor. Harita boyutu ilk oyundan tam iki kat daha büyük olan Spider-Man 2’de, New York’un tamamen gezilebilir 14 semti yer alıyor. Hal böyleyken ağlarınız bile artık yetersiz geliyor ki geliştiriciler bu durum için birkaç çözümleme getirmiş. Öncelikle havada artık örümcek kanatlarımızı açarak süzülebiliyoruz. Bu moddayken şehrin belirli noktalarındaki halkaların içinden geçerek çok daha seri hareket edebiliyorsunuz. Önceki oyunda denize düştüğünde safdışı kalan Örümcek Adam artık su üzerinde de hareket edebiliyor. Hızlı giderken denizin üzerinden kayarak ilerlemeniz ya da yüzmeniz mümkün kılınmış. Bu sayede uzak mesafelere giderken seyahatiniz araya deniz girdiği için yarıda kesilmiyor. Ayrıca belirli binaların üzerinde sapan benzeri dev mekanizmalar göreceksiniz. Bunlara ağ atarak kendinizi gerip, hızla ileri fırlatabiliyorsunuz. Bu da yine uzak mesafeleri hızlıca aşmak için sunulmuş bir diğer çözüm. Peki, harita üzerinde belirlenen noktayı seçip hızlı seyahat yapma opsiyonu yok mu? O da var ama bulunduğu bölgedeki yan görevlerin en az %60’ını tamamlamış olmanız kaydıyla.
Şehirde gezinirken elbette aklıma gelen ilk şey yenilenmiş görsellerde binaların iç dekorasyonları oldu. Küçük bir detay ama önceki Spider-Man oyununda da çok konululmuştu. Tırmandığınız binalar içinde belli bir çeşitlilikte şablon odalar vardı ve bazen kendilerini çok tekrar ediyorlardı. Spider-Man 2’de bir süre dikkatlice incelediğim odaların sadece genel yapısı değil, içindeki mobilyaların bile rastgele çeşitlendiğini, bu sayede tekrar hissini azalttığını görmek beni oldukça mutlu etti. Küçük bir detay ama firma bu konuda bile önceki oyunun üstüne bir şeyler eklemek istemiş.
Büyüyen şehirle birlikte yan görev skalasında iyisiyle kötüsüyle bir şeyler değişmiş ya da gelişmiş. Teçhizat çantaları, fotoğraf çekme görevleri, anlık olan ve yine araba takibi ya da suç mahali baskını tarzında görevler yine yetenek puanı yükseltmek için yapmanız gerekecek olan görevlerden bazıları. Vatandaşlarla etkileşim br miktar artmış, hatta yaralananları sırtlayıp hastaneye yetiştirdiğimiz ufak görevler dahi var. Tabii bunlar da ilk oyundaki gibi bir süre sonra kendini tekrar etmeye başlıyor ve bazılarını ilgiyle devam ettirebilirken bazılarını ise sabredebildiğiniz kadar yaptığınızı farkediyorsunuz. Kısaca her yan görev aynı oranda ilgi çekici değil.
Teknik analiz
PlayStation 5’e özel olarak çıkan Marvel’s Spider-Man 2, sistemin tüm özelliklerini sonuna kadar kullanan bir oyun. Görsel tarafında oldukça etkileyici duran oyunun iki grafik modu bulunuyor. Fidelity 4K görüntü ve saniye başı 30 kare hedefleyen ve bunu pürüzsüz şekilde gerçekleştirirken Performance ise 60 kare hedefliyor. Ray Tracing her iki modda da aktif ancak Fidelity’de daha kuvvetli. Ayrıca Fidelty ile trafik ve yaya kalabalığı da daha yoğun, bu da şehri daha canlı hissettiriyor. Her iki mod ayrıca VRR desteği de sunmakta, yani kullandığınız ekran VRR desteğine sahipse ekstra kare değeri alabiliyorsunuz. Bu da Fidelity modunda 40, Performance modunda ise 120 kareye yükseltebileceğiniz anlamına geliyor. 120HZ görüntü için ayrıca bir on-off opsiyonu konulmuş. VRR’da da Smoothed ve Uncapped olmak üzere iki opsiyon var. Smoothed ile sabit bir değer, uncapped ile de değişkenli olarak frame yükseltmesine gidebilirsiniz. Benim deneyim ettiğim kadarıyla önerebileceğim en ideal ayar ise Fidelity + Smoothed VRR. Normalde PlayStation 5 oyunlarında çözünürlükten feragat edip performans modunu seçerim ancak Spider-Man 2 özellikle Ray Tracing kısıtlamazsanız tam bir görsel şölen. Ayrıca kare hızı performansı o kadar istikrarlı ki oyun deneyim ettiğim çoğu 60fps yapıma oranla daha akıcı hissettirdi. Mutlaka bir deneyin derim.
Marvel’s Spider-Man 2 Dualsense tarafında da harika bir iş çıkartmış. Attığınız adımdan fırlattığınız ağa, aldığınız bir yumruk ya da üzerinize düşen bir yağmur damlasına kadar her şeyi en ince detayına kadar hissediyorsunuz. Insomniac Games bu titreşim modunu Experimental (deneysel) olarak adlandırmış. Control Settings altında yer alan Vibration sekmesinde dilerseniz bunu değiştirerek Functional (işlevsel) moda da çekebilir ve titreşim çeşitliliğini azaltabilirsiniz.
Ses tarafında da kullandığınız ekipmana bağlı olarak harika deneyimler yaşabilirsiniz. PlayStation 5, geçmiş dönem almış olduğu bir güncelleme ile Dolby Atmos desteği almıştı. Spider-Man 2 ses anlamında sistemin hakkını gerçekten veriyor. Genel olarak Pulse 3D kulaklıkla oynadığım oyunda ağla cadde ortasından süzülürken altımda kalan arabaların çıkardığı seslerden gerçekten aşağıda olduklarını hissedebildim. Çevresel seslerin yanısıra müzik konusunda da yine iyi iş çıkarılmış diyebilirim. Spider-Man 2’nin besteleri ilk oyunun da müzisyeni olan John Paesano imzası taşıyor. Karakterlerin kimliğini daha menü müziğinden yansıtmayı başarmış, Peter Parker’ın başrolde olduğu dönemden alışık olduğumuz meşhur keman sesleri Miles’ın vurgulu ve nefesli Afro-rap temasıyla harmanlanmış. Bu şekilde iki farklı kahramanın tek bilek olduğu yapı müzikle de vurgulanmış.
Senaryo anlatımında ve oynanış konusunda çıtayı yükseltmesiyle, göz alıcı görselleriyle Marvel’s Spider-Man 2 başarılı bir devam oyunu olmuş. Ortalama 15 saatlik bir oyun deneyimi sunan Spider-Man 2, tüm görevleriyle tamamlamak isterseniz 25 saat civarı bir oyun süresi sunuyor.
