PlayStation tarihinin en büyük yapımlarından Last of Us 2013 yılında PlayStation 3 için çıktığında oyun dünyasında adeta bir bomba etkisi yaratmıştı. Atmosferi, karakterleri ve hikaye anlatımı konusunda çıtayı arşa çıkartan yapım video oyunlarının sanat olarak kabul görmesinde büyük bir adımdı. Bir salgının insanların hayatını baştan aşağı değiştirmiş olduğu post apokaliptik dünyada, amansız ve duygu yüklü bir yol hikayesi anlatan oyun 200’ün üzerinde ödül toplayarak başarısını katlamıştı. PlayStation 4’te HD Remastered olarak bir kez daha karşımıza çıkan oyunun devamı ise 2020’de çıkmış ve içerdiği radikal değişklikler nedeniyle oyuncuları ikiye bölmüştü. Aradan geçen iki yılın ardından öve öve bitirilemeyen oyunumuz en ihtişamlı haliyle geçtiğimiz yıl PlayStation 5’te beğenimize sunulmuştu. Şimdi ise PC portu ile huzurlarımızda. Last of Us Part I PC inceleme yazımızda yeniden inşa edilen bir efsaneyi tüm detayları ile ele alacağız.
Kıyamete hoş gelmediniz
Oyunumuz büyük bir salgının pençesinde kıvranan kıyamet sonrası bir dünyada geçiyor. Bir mantar enfeksiyonunun pandemiye dönüşmesi ardından insanlığın büyük bir kısmı zombivari vahşi yaratıklara dönüşür. Ana karakterimiz Joel pandemi başlangıcında ağır kayıplar vermiş, aradan geçen yıllar boyunca verdiği hayatta kalma mücadelesinde yüreğindeki yaralarını dağlamış ketum bir kanunsuz olarak karşımıza çıkıyor. Zorlu koşullarda her türlü karanlık işe bulaşan Joel ve ortağının yolları bir çatışma esnasında kendilerine Ateşböcekleri adını veren bir direniş gücü ile kesişiyor. Kendilerine bir “kargo”yu uzak ve tehlikelerle dolu bir mesafeye götürmeleri için reddedilmez bir teklif yapılıyor ve ikili iş için kolları sıvıyor. İşin ilginçliği ise mevzubahis kargoyu gördüklerinde ortaya çıkıyor. Taşınacak şey Ellie isminde bir kız çocuğu ve ölümcül virüse karşı bağışıklığa sahip.
Orijinal oyunu oynamamış olanları da düşünerek hikaye hakkında çok detaya inmek istemiyorum, zira 2013 yılında çıkmış olan oyunla birebir aynı yapıyı koruyor. Ancak hem yeni hem eski oyuncular için hala her şey eski kuvvetini koruyor diyebilirim. Joel ve Ellie’nin tehlikeler ile mücadele ettikçe nasıl kenetlendikleri, karşılarına çıkan eşsiz karakterler, öykünün oyuncuyu ters köşe yaptığı anlar ve yaşattığı duygular… Oyunu oynarken bir kez daha farkettim ki ilk kez PlayStation 3’te oynadığım bu eşsiz oyunun hikaye anlatımı halen piyasada gelmiş geçmiş en iyi örneklerden biri. Part II da göz önüne alınarak düzenlenmiş olan ince detayları ile birlikte artık mükemmel bir bütün oluşturulmuş durumda.
Ana oyuna ek olarak geliştirilen hikaye paketi Left Behind da oyuna dahil edilmiş durumda. Olayların başlangıcını anlatsa da bazı detaylar da oyunun ileri kısımları ile alakalı olduğu için önerim ana oyunu bitirdikten sonra Left Behind’ı oynamanız.
Yenilikler
Gelelim en can alıcı kısma. 2013 yılında çıkmış ve arada bir tane de remaster gören bir yapımı üçüncü kez raflarda görüyoruz. Oyun ne kadar sevilse de tam fiyattan üçüncü bir kez piyasaya sürülmesi bazı oyuncuların tepkisini çekmiş durumda. Bu durumda detaylı bir şekilde oyunun nihai sürümü olarak nitelendirebileceğimiz Last of Us Part I bakalım bize neler vadediyor?
Görseller
Yenilikler altında ilk durağımız görseller. Oyunun ilk duyurusundan beri en çok dikkat çekilen konu da buydu zaten. Oyunun hem karakter modelleri hem de çevre tasarımları tamamen elden geçirilerek baştan yapılmış. Karakterlerin modelleri Part II’dakine yakın şekilde, daha inandırıcı ve özellikle yüz topolojileri her mimiği en iyi ifade edebilecek düzeyde baştan tasarlanmış. Özellikle Ellie çok daha inandırıcılığı, Joel’in ise yıpranmışlığı çok daha başarılı hale gelmiş. Sadece ana karakterler değil, en basit yan karakterler bile elden geçirilmiş ve detay katılmış.
Çevre modellerinde de etkileyici bir iş çıkarıldığını söylemeliyim. Pandemi sonrası teknolojinin zayıflaması ile birlikte dünyaya yayılan yeşillik çok daha zengin bir şekilde çevre modellerinde işlenmiş. Ayrıca zor farkedilecek küçük detaylarda bile ince işçilik sergilendiğini gözlemledik. Mesela kapalı bir alanda kıvrık bir halıya bastığınızda hareket etmesi, mermi darbesi alan objelerin önceki oyundan daha detaylı partiküller saçması gibi çok küçük detaylara bile yapımcılar ellerinden gelen özeni göstermişler.
Işık konusunu da apayrı ele almak lazım. PS3 ve PS4 sürümlerinde donanımsal limitler yüzünden ışık kullanımı konusunda optimizasyon adına radikal kararlar alındığı belliydi. Bu durum özellikle elektrik olmayan bir dünyada kapalı mekanlarda kendini farkettirebiliyordu. Örneğin bir bölümde pencereden ışık süzülmesine karşın karakterin ayağından süzülen gölge ışık kaynağına doğru gidebiliyordu. Bunun nedeni oyunda genel olarak tek yönden gelen yapay bir ışık kullanılmasıydı. Part I’da ise PlayStation 5 ve şimdi de PC’nin gücü sayesinde farklı kaynaklardan verilen ışıklar hem objelerin detaylarını daha başarılı şekilde ortaya çıkarmış, hem de bu tarz hataları engellemiş.
Canlandırma ve sahneleme
Last of Us Part I’da animasyonlar tamamen elden geçirilmiş durumda. Motion capture çalışmaları baştan yapılmış ve yeni model detaylarının tüm avantajları kullanılmış. Oyunun daha önce pre-render olarak hazırlanmış yani video olan ara sahneler ise artık gerçek zamanlı şekilde. Orijinal oyundaki video ara sahnelerden oyuna geçerken 1-2 saniye kadar siyah ekran ile karşılaşıyorduk ve bu bizi biraz oyundan kopartıyordu. Part I’da ise bu olay ortadan kaldırıldığı gibi özellike çatışma kısımlarına bağlanan ara sahnelerde yapılan yeni kamera düzenlemeleri ile ara sahneden oynanışa pürüzsüz bir geçiş sağlanmış.
Oyunun silah geliştirme sahneleri de Part II’dakine benzer bir makyaj almış bu arada. Bir tezgahın başına geçtiğimizde eskiden sadece Joel’in sırtını görüyorduk. Part I’da ise tıpkı Part II’daki gibi hangi silahı geliştiriyorsak onu elimizde evirip çevirebiliyor, parçalara ayırıp geliştirmeleri yapıyorken detaylı bir şekilde görebiliyoruz. Küçük ama şık bir güncelleme.
Oynanış ve diğer detaylar
Oynanış tarafında büyük bir değişiklik yok. Daha çok animasyon düzenlemeleri, vuruş hissiyatı gibi detaylar elden geçirilmiş. Teknik olarak orijinal oyunda hangi silahları kullanabiliyorsak onlar muhafaza edilmiş. İlaç toplayarak açabildiğimiz karakter geliştirmeleri de aynı. Öte yandan mücadelelere karşılık verme, çatışmalarda son kalan yaralı size hayatı için yalvarırken bitirici vuruşu yapma gibi Part II mekaniklerinden bazıları Part I’a de eklenmiş. Özetle aslına sadık tutulan silahlar ve oynanış bir miktar cilalanmış diyebiliriz.
Oyunun PC çıkışıyla birlikte klavye ve mouse ikilisi ile oynanabilir durumda. Öte yandan oyun PlayStation 5’in efsanevi kontrolcüsü DualSense’i de destekliyor. Haptic Feedback titreşimleri çoğu anı gayet etkili şekilde size yansıtırken Adaptive Trigger silahlarda ve yay kullanımında gerginleşerek size havaya sokuyor. Sağlık paketi kullandığınızda kolunuzu sargı beziyle sararken tetik tuşunun gergin, bezi yırttığınız an ise tuşun boşluğa düşmesi gibi detayları çok sevdim. Eğer imkanınız varsa oyunu mutlaka bu şekilde deneyim edin.
Ses ve Türkçe dublaj
Sony uzunca bir zamandır çeşitli oyunlarda Türkçe altyazı ve dublaj ile oyuncuları sevindirse de orijinal Last of Us dublajlanmamıştı. Ancak yıllar sonra çıkan Part II ile Nihan Omuz, Zeki Atlı ve Murat Serezli gibi harika isimler kahramanlarımıza sesleri ile can vermişti. Part I da aynı şekilde artık Türkçe dublajına kavuşmuş durumda. Dublajın yanısıra altyazı desteği ile duvar yazılarından etrafta bulduğunuz mektuplara kadar her şeyi Türkçe olarak okumanız da mümkün.
Son olarak müzik tarafında yenilik olmasa da orijinal oyunun bestekarı Gustavo Santaolalla’yı da anmak isterim. Kendisi duygularla yüklü bestleriyle oyun tarihine adını yazdırmıştı. Part I’da da bu eşsiz soundtrack kayıpsız olarak karşımıza çıkıyor.
Performans
Last of Part I PC’de AMD FSR 2.2 ve NVIDIA DLSS Süper Çözünürlük gibi güncel teknolojileri destekliyor. VSync ve kare hızı sınırı seçenekleri, ayarlanabilir doku kalitesi, gölgeler, yansımalar ve dahası… Çerçeve oranında da 21:9 Ultrawide ve 32:9 Super Ultrawide monitörler de desteklenemekte. Eğer destekleyen bir ses sisteminiz varsa 3D audio da mevcut.
Sistem gereksinimlerimiz ise şu şekilde:
MİNİMUM:
64-bit işlemci ve işletim sistemi gerektirir
İşletim Sistemi: Windows 10 (Version 1909 or Newer)
İşlemci: AMD Ryzen 5 1500X, Intel Core i7-4770K
Bellek: 16 GB RAM
Ekran Kartı: AMD Radeon RX 470 (4 GB), AMD Radeon RX 6500 XT (4 GB), NVIDIA GeForce GTX 970 (4 GB), NVIDIA GeForce GTX 1050 Ti (4 GB)
Depolama: 100 GB kullanılabilir alan
ÖNERİLEN:
64-bit işlemci ve işletim sistemi gerektirir
İşletim Sistemi: Windows 10 (Version 1909 or Newer)
İşlemci: AMD Ryzen 5 3600X, Intel Core i7-8700
Bellek: 16 GB RAM
Ekran Kartı: AMD Radeon RX 5700 XT (8 GB), AMD Radeon RX 6600 XT (8 GB), NVIDIA GeForce RTX 2070 SUPER (8 GB), NVIDIA GeForce RTX 3060 (8 GB)
Depolama: 100 GB kullanılabilir alan
Her iki sistemde de gereksinim olarak belirtilmese de SSD kullanılması önerilmiş.
PC’nin gücünü sonuna kadar kullanmasına karşın oyuncular oyunda bazı görsel buglar ve çökme problemleri ile karşıladıklarını raporlamış durumda ve Steam inceleme ortalaması şu an için “karışık”. Portu yapan ekibe baktığımızda genellikle problemler ile anılan Iron Galaxy’i görüyoruz. Sony’nin denetiminde güncellemeler ile sorunlar kısa zamanda çözülecektir, ancak şu ana PC’de en sıkıntılı çıkış yapan PlayStation oyununun Last of Us gibi bir başyapıt olması da biraz üzücü.
Last of Us Part I, 599TL fiyat etiketiyle Steam’de şu an satışta.
