Souls serisi ile oyun dünyasına yeni bir soluk getirmiş olan Hidetaka Miyazaki ve A Song of Ice and Fire / Game of Thrones serisi ile ünlü George R. R. Martin’in sıradışı işbirliğinden doğan Elden Ring, çıkış yaptığı 2022 yılına damgasını vurmuştu. Sürprizlerle dolu açık dünya yapısı, gizemli atmosferi, epik ve zaman zaman saç baş yoldurtan zorlukta boss savaşları ile oldukça beğeni toplayan oyun, yılın oyunu ödülünü de kapmıştı. 2 yıl aradan sonra genişletme paketi Shadow of the Erdtree ile bir kez daha kılıcımızı zırhımızı kuşanıyor ve o tekinsiz topraklara dönüyoruz. Uyarı: Elden Ring Shadow of the Erdtree inceleme yazımız özellikle genişletme paketi ile gelen ek bölümler adına spoiler içermiyor, ancak yazıda yer alan bazı detaylar ana oyunda 20-30 saat altında oyun süresi olanlar için bir takım bilgileri erken verebilir.
Miquella’nın izinde…
Shadow of the Erdtree’nin hikayesinin merkezinde bulunan Miquella, Elden Ring oyuncularının ilk kez duyduğu bir isim değil. Oyunun en zor boss’u olarak kabul edilen Malenia’nın ünvanı Blade of Miquella idi, yani Miquella’nın kılıcı. Oyunun mitolojisine göre Malenia’nın ikizi olan Miquella, kardeşinin aksine nezaketi ve irfanı ile bilinmekte, çok sevilmekte ve bir tanrı adayı olarak görülmekteydi. Sürekli genç kalmakla lanetlenmiş olan Miquella, yetişkin bir insan olabilmek ve Malenia’nın laneti olan çürümeyi temizleyebilmek için Haligtree’yi yaratmıştı.
Haligtree’yi tam potansiyeline ulaştıramadan önce Miquella, bir koza formundayken Kan Lordu Mohg tarafından kaçırıldı. Mohg, Miquella’nın tanrılığa yükseltilmesini ve kendisinin de Miquella’nın eşi olmasını istiyordu. Ancak Mohg, Miquella ile ne kadar kan paylaşmaya çalışırsa çalışsın, Miquella aslında bedeninden sıyrılıp Gölgeler Diyarı’na gittiği için karşılık alamadı. İşte Shadow of Erdtree’deki olaylar da tam olarak bu noktada başlıyor. Mohg’un yenilgisinin ardından Miquella’ya sadık bir grup onu bulmak için Gölge Diyarı’na geçmeye karar veriyor ve biz de onlara eşlik ediyoruz. Tabii önce nasıl bu noktaya ulaşabileceğinizi çözebilirseniz.
Gölge Diyarı’na ilk adım
From Software imzalı diğer Souls oyunlarındaki gibi Shadow of Erdtree’nin sunduğu ek içeriğe ulaşabilmeniz için bazı koşulları yerine getirmeniz gerekiyor. Bunlardan ilki General Radahn savaşını tamamlamış olmak, diğeri ise Mohgwyn Sarayı’na ulaşarak Mohg’u alt etmiş olmak. İşin ironik tarafı ise her iki boss da opsiyonel. Her ne kadar Radahn’ın varlığından haberdar olmadan oyunun finaline ulaşmak pek mümkün olmasa da özellikle oldukça iyi gizlenmiş olan Mohg’u oyunu yüzeysel oynayan bazı oyuncular pas geçmiş olabilir. Gölge Diyarı’na erişmek için yenmeniz gereken bu ikiliye nasıl ulaşacağınıza kısaca değinirsek:
Radahn: Caelid’de bulunan General Radahn, ana oyunun ilk fragmanında Malenia’nın karşısında gördüğümüz devasa cüsseli abimiz. Malenia’nın çürüme laneti yüzünden aklını yitiren ama hala savaş meydanında dimdik duran bu onurlu savaşçıya hak ettiği sonu getirmek için iki rotamız var. İlk formül oyunun neredeyse en başında, Church of Elleh’te tanışma fırsatı bulduğumuz Cadı Ranni’nin görevlerini bir miktar ilerletmek (oyunun devamında Liurnia bölgesindeki Ranni’s Rise’da kendisini bulabilirsiniz). Radahn Festival etkinliği aktifleştirildiğinde Caelid’deki Redmane Kalesi’ne giderek Radahn ile savaşabilirsiniz. Alternatif rotamız ise Atlus Plateu’ya ulaşıp bir grace’i aktifleştirmek. Ancak ana oyunda Ranni’nin görevlerini mümkün mertebe takip etmenizi öneririm. Bu şekilde hem oyunun en iyi sonlarından birine, hem çeşitli silah ve büyülere, hem de bir gizli bölgeye erişim sağlama fırsatınız olur. Detaylı bir rehber için de şuraya göz atabilirsiniz: https://eldenring.wiki.fextralife.com/Ranni+the+Witch
Mohg: Gizli bir bölge olan Mohgwyn Sarayı’nın finalinde yer alan Mohg’a ulaşmak için Consecrated Snowfield bölgesinde yer alan Yelough Anix Ruins’in kuzeybatısındaki bir ışınlayıcıyı bulmanız gerekiyor. Her köşeyi dikkatlice araştırmayan bir oyuncunun gözden kaçırabileceği bu ışınlayıcı sizi direkt Mohgwyn Sarayı’nın yer aldığı bölgeye ulaştıracak. Tam lokasyonu gösteren bir videoyu da kenara iliştiriyorum:
Yeni macera
Shadow of the Erdtree öncesi 200 saatin üstünde bir oyun sürem vardı. Elden Ring’in dünyasını karış karış gezmiş, tüm gizlerini, ekipmanlarını ve büyülerini elde etmiş ve ideal formuma kavuşmuştum. 200. seviyede tuttuğum karakterim ile ana dünyada Malenia dahil bana zorluk çıkaracak bir tehdit kalmamıştı. Shadow of the Erdtree ile Gölge Diyarı’na ilk adım attığımda beni ferah bir bölge ve ufukta gezindiğini gördüğüm alev alev yanan bir dev karşıladı. Mevcut gücüme de güvenerek bineğimi devin üstüne sürdüm vee… ilk yenilgimi aldım. Bu son da olmayacaktı. Shadow of the Erdtree’nin zorluğu ilk duyurulduğunda verilen bilgiler doğrultusunda Elden Ring’in final bölümlerine denkti. Bu konuda kesinlikle haklı olduklarını söyleyebilirim. Zorlayıcı boss tipi düşmanların yanısıra kalabalık olduklarında sıkıntı yaratma potansiyeli taşıyan belli başlı normal düşmanlar dahi mevcut. Yeni tehditler ve zorluk seviyesi ile mücadele etmek için artık seviye atlama sistemi çok etkili olmadığından Shadow of the Erdtree karakterinizi güçlendiren iki yeni mekanik ile geliyor;
Scadutree Fragment: Haritadaki belirli noktalardan elde ettiğiniz Scadutree Fragment, Grace’lerde yeni beliren bir seçenek olan Scadutree Blessing üzerinden aktif ettiğinizde karaktetinizin saldırı ve savunma değerlerini yükseltiyor.
Revered Sprit Ash: Scadutree Fragment gibi harita ve zinanlarda bulunabilen bu güçlendirme nesnesi ile bineğiniz Torrent’in sağlık değerini ve genellikle boss mücadellerinde yardıma çağırdığımız spirit ash’lerimizin sağlık ve hasar değerlerini artırıyor.
Keşif yine Elden Ring’in önemli bir parçası ve yeni güçlenme mekaniği sayesinde emeğinizin karşılığını daha da verimli şekilde alıyorsunuz.
NPC’lere gelecek olursak, Shadow of the Erdtree bizi yaklaşık bir düzine yeni karakterle tanıştırıyor. Miquella’nın peşinden Gölge Diyar’a geçmiş bu savaşçılar haritanın çeşitli bölgelerinde (genellikle Miquella’s Cross bulunan noktalarda) karşınıza çıkacak ve iletişim kurdukça bazı planları olduğunu farkedeceksiniz. Bazı karakterler sizi diğerlerinin kaderini etkileyebilecek seçimlere sürükleyebilecek.
Yeni haritamız 5 ana bölge ve 3 Legacy Dungeon’dan oluşuyor. Tabii bunlara ek olarak dolu dolu yerleştirilmiş Gaol, Catacomb ve Ruined Forge gibi mini zindan ya da özel kapışmalar içeren yapılar da mevcut. Buralarda çok sayıda güçlendirme nesnesi, silah, zırh ve büyü keşfedilmeyi bekliyor. Ana oyunda olduğu gibi Grace’ler yine size yol gösterecek, ancak ek pakette belirli bölgelere ulaşmak ana oyuna kıyasla biraz daha karmaşık ve zorlu. Çevreyi dikkatlice kolaçan etseniz dahi zaman zaman tüneller, mağaralar veya ummadığınız yöntemlere başvurarak şaşkınlık içinde yeni bir bölge keşfetmeniz olası. Bu Elden Ring’i pek çok açık dünya oyundan ayıran bir yapı ve bir nebze daha bu sistemi geliştirmiş olmaları güzel.
Ufak dokunuşlar
Aslında ana oyunda başından beri olması gereken, “geç olsun güç olmasın” kıvamında bir dokunuşu da es geçmek istemem. Artık oyunda yeni gelen eşyaları işaretleme ve son alınan eşyaları bir sekmede görmek mümkün. Ama dikkatinizden kaçma ihtimali olan bir durum var ki bu otomatik olarak aktif olan bir özellik değil. Oyunun menüsüne girip display sekmesi altında Mark New Items ve Show Recent Items Tab’i kendiniz açmalısınız ve bunu mutlaka ama mutlaka yapın. Oyunda özellikle Gölge Diyar’da gezinirken artık yığınla eşyanız birikmiş olacak ve yeni gelen eşyayı görüntülemek bu opsiyonlar kapalıyken samanlıkta iğne aramaktan farksız. Kendinize bir iyilik yapıp hemen aktif edin ikisini de.
Devi nasıl indirmeli?
Gölge Diyarı’nda gezinirken ara sıra tepesi alev alev yanan devler göreceksiniz. Cüsseleri kadar verdikleri hasar da büyük olan bu yeni düşman tipi ile mücadele için size mini bir rehber hazırladım. Zira bu devler aslında ana oyundaki Erdtree Avatar’ların dengi ve öldürdüğünüzde kuvvet iksirinize ekleyebileceğiniz yeni materyaller (tears) elde ediyorsunuz. Furnace Golem adlı bu yeni düşman tipini dikkatlice incelediğinizde aslında ayaklı bir meşale olduğunu farkedeceksiniz. Alevin yandığı çanak bölgedeki dev maske bu devlerin zayıf noktası, ancak erişebilmeniz pek kolay görünmüyor. Bu durumda ne yapmalısınız?
Öncelikle Gölge Diyarı’nda gezinen iki tip Furnace Golem olduğunu not düşelim. Haritanın en başında karşılaştığınız versiyon normal olan. Bunun bacaklarına belirli sayıda vuruş yaparak yere devirebilir ve yüzüne kritik bir saldırı yaparak yüksek hasar verebilirsiniz. Saldırılarından kaçınmak için Torrent’e binmenizi tavsiye ederim. Ateş saldırılarının menzili geniş ve koşarak kaçmanız biraz zor. Şok dalgası saldırılarından ise yine Torrent’in çift zıplama özelliği ile kaçabilirsiniz. Saldırı türlerine alıştığınız an bu devleri alt etmek çocuk oyuncağı olacak.
Zırhlı olan ikinci Furnace Golem tipi ise asıl sıkıntı. Bunların bacaklarına yaptığınız saldırıların hiçbir etkisi yok. O nedenle direkt yüzlerine ya da alevlerinin yandığı dev çanaklara odaklanmalısınız. Zırhlı devler genellikle bir şekilde sizi yükselten rüzgar düzeneklerine ya da yüksek tepelerin yakınında bulunuyor. Bu oyunun size devi nasıl yeneceğinize dair vermiş olduğu gizli bir ipucu. Yüksekten erişebildiğiniz an maskelerine vurmak mücadele yöntemlerinizden biri. Ancak ek pakette bulabildiğiniz, hatta tarifini elde ettiğinizde kendinizin de yapabildiği Hefty Fire Pot ya da Hefty Furnace Pot devlere en yüksek zararı vermenizi sağlıyor. Fire Pot yaklaşık devin beşte bir sağlığını götürürken Furnace Pot’lar çok daha yüksek hasarlar vermenize imkan tanıyor. Yapmanız gereken tek şey devlerin alevlerini taşıdığı dev çanağın içine bu eşyaları fırlatmak. Nasıl yapacağınız savaştan savaşa biraz farklılık gösterebilir ama çevrenize dikkatlice göz attığınızda mutlaka lehinize bir şeyler fark edeceksiniz. İyi şanslar.
Analiz ve eleştiri
From Software’in Dark Souls’tan bu yana ek paketler konusunda harika bir iş çıkardığını söyleyebilirim. Piyasayı domine eden diğer firmaların aksine, ana deneyimden eksiltilmiş bir şeyi size parayla sattıkları hissini almıyorsunuz. Firmanın tüm oyunları halihazırda dolu dolu içeriğe sahipken DLC ise iştahla yediğiniz lezzetli bir yemeğin ikinci tabağını doldurmak gibi, hem lezzeti sürdüren hem de sizi tıkabasa doyuran bir yapıda. Shadow of the Erdtree de en az 100 saatlik bir içeriğe sahip ana oyunun üzerine ekstra bir 20-30 saatlik oyun süresi eklemeyi başarıyor. Sürüsüne bereket yeni eşya, zırh, büyü, düşman da cabası.
Sanırım eleştiriye en açık taraf yeni düşmanların aşırı hareketli ve bazen size nefes aldırmayacak kadar seri saldırıyor oluşu. Ancak oyunun geçmişini göz önüne aldığımızda yapımcıların neden böyle bir seçime yöneldiğini anlamak da güç değil. Karakterimizi özgürce geliştirebildiğimiz ana oyunda seviye, ekipman, büyü ve yeteneklerimizi finallediğimizde tanrısal bir güce sahip oluyorduk. Açıkçası beni de birkaç opsiyonel boss hariç zorlayan bir şey çıkmamıştı. Ek içerikte ise ilk olarak yeni kutsama mekaniklerine adapte olmam gerekti. Hatta finale doğru birkaç kez karakterimi resetleyip farklı yapılar denedim ki tamamını çevrimdışı oynadığım genişleme paketinin özellikle son boss’u beni sınırlarıma kadar zorladı. Karakterinizi de bu hareketli yapıya uygun hale getirmeniz, özellikle uzun animasyonlara sahip büyü veya özel saldırılardan arındırmanız gerekecek. Bu haliyle ek bölümler bir miktar ezber bozsa da bir yandan sizi, özgür olabildiğiniz ana oyuna kıyasla kendisine göre şekillenmeye zorluyor. Ne taraftan baktığınıza bağlı olarak bu pozitif de negatif de olabilir.
Sanat tasarımı açısından Shadow of the Erdtree yine harika görünüyor. Bölümlerde tazelik yakalanmaya çalışılmış, ummadığınız anlarda sizi tongaya düşüren sürprizler var ama hiçbir şey ana oyundan kopuk durmuyor. Tam da olması gerektiği gibi ana oyundaki maceralarınıza yeni bir sayfa açılmış gibi. Müzik tarafında da özellikle boss kapışmalarında harareti artıracak epik besteler sizi bekliyor.
Karar
Shadow of the Erdtree 2022’de yılın oyunu ödülünü kapan Elden Ring’i taçlandıran başarılı, dolu dolu bir ek paket olmuş. Hidetaka Miyazaki bir kez daha elindeki materyali nasıl daha ileri götürebilirim diyerek yola çıkmış ve doğru hamleleri yapmayı başarmış. 21 Haziran’da çıkacak olan Shadow of the Erdtree Türkiye’de konsol tarafında 999TL, Steam’de ise yerel fiyatlandırma ile 26 dolardan (mevcut kurla yaklaşık 850TL) satışa sunulmuş durumda. Ana oyun ve ek paketi toplu şekilde içeren bir sürüm de ayrıca mevcut.