Günümüzde Kore’yi andığımızda aklımıza ilk önce genç kızların çılgınca takip ettiği müzik grupları, ya da Türk damak zevkine çok uzak olmayan dizi film yapımları geliyor. Ancak oyun dünyasında Kore uzun yıllar boyunca MMORPG veya strateji türü oyunlarda (özellikle StarCraft) özellikle rekabetçi modlarda gösterdikleri varlıkları ile tanınan bir ülke. Üretim tarafında ise globalde Black Desert Online haricinde çok da varlık gösterdiklerini anımsamıyorum. Ancak bir projeleri var ki gerek PlayStation’a özel olarak geliştirilmesi, gerek görselleri, gerekse “bazı sebeplerle” son dönem basının diline pek düşen tasarımlarıyla ilginç bir şekilde dikkatleri Kore tarafına çekmeyi başardı. Stellar Blade inceleme yazımızda Kore’den gelen özel bir yapımı tüm detaylarıyla masaya yatırıyoruz.
Kıyamet sonrası üçüncü türle yakınlaşmalar
Çok uzak bir gelecekte, kıyamet sonrası senaryosu konseptinden ilerleyen Stellar Blade’de insanlık Naytiba adı verilen yaratıklara karşı kaybedilen bir savaşın ardından Dünya’yı terk eder. Ana karakterimiz Eve ve ekibi, kaybettikleri evlerini geri almak için Koloni’den Naytiba’larla savaşmak ve Dünya’yı geri almak üzere görevlendirilir. Ancak mücadelede başarısız olurlar ve Eve hariç herkes hayatını kaybeder. Ölümle burun buruna gelen Eve’i ise dünyada kalan son insanlardan biri olan Adam son anda kurtarır. İkili insanlığın kaderini değiştirecek olan büyük görev için yola koyulurlar.
İlk duyurusu 2019 yılında Project Eve adıyla yapılan oyun PlayStation 4 ve Xbox One için geliştiriliyordu. Unreal Engine 4 oyun motoru ile geliştirilen oyun yeni nesil konsolların çıkışıyla odağını buraya kaydırdı ve 2021’de sürpriz bir duyuruyla PlayStation exclusive kervanına katıldı. 2022’nin State of Play etkinliğinde ise nihai ismi olan Stellar Blade olarak PlayStation 5 için çıkış yapacağı netleştirildi. Aksiyon macera türünde olan oyunun karakterleri ve özellikle atmosferi ise 2016’de oyun dünyasına balyoz gibi inen bir diğer kıyamet sonrası bilimkurgu yapım olan Nier Automata’dan büyük oranda etkilenmiş gibi duruyor. Bu konuya yazının devamında daha detaylı değineceğim. Öncelikli olarak oynanış tarafına bir giriş yapalım.
Aksiyonun Korecesi
Stellar Blade çoğu aksiyon oyununda olduğu gibi hafif ve güçlü saldırı, savunma ve savuşturma denklemi üzerine kurulu bir oynanış şemasına sahip. Kare tuşu ile hafif, üçgen ile ağır saldırılamızı yapabiliyoruz ve yetenek ağacımızdan bu iki saldırı tipiyle kombi haline getirebileceğimiz çeşitli opsiyonlarımız mevcut. L1 savunma tuşumuz, aynı zamanda basılı tutup kare veya üçgene basarak özel saldırılarımızı yapabiliyoruz. Yuvarlak ise karakterin akrobatik bir hamle ile saldırılardan kaçmasına olanak tanıyor. Oyunda düşmanlarımızı tepeledikçe para, tecrübe ve enerji kazanıyoruz. Enerji barımız L1 + vuruş tuşu kombinasyonu ile yaptığımız özel saldırılar için kullanılıyor. Tecrübe barınız dolukça bir yetenek puanı elde ediyoruz, bunları ve topladığımız paraları ise oyun boyunca karşımıza çıkan kamplarda kullanabiliyoruz. Para ile iyileştirici nesneler ya da bomba türevi düşmana zarar veren veya sersemleten eşyaları alabliyorken yetenek ağacımızdan ise ana karakterimiz için yeni numaralar öğrenebiliyoruz.
Yetenek ağacımız beta, attack, survival gibi belirli gruplara ayrılmış durumda. Bu gruplar içinde özellikle ilk puanlarınızı survival ağacında kullanmanızı öneriyorum. Burada perfect dodge – reflex boost – chain reflection üçlüsü hem saldırıları daha rahat savuşturmanıza hem de savuşturma sonrası düşmanı cezalandırmanıza olanak tanıyor. Çok önemli diğer iki yetenek ise blink ve repulse. Sırasıyla blink düşmanın normalde bloklamanız mümkün olmayan mavi kuralı saldırılarından kaçınıp düşmanı etkisiz bırakmanıza, repulse ise mor kuralı ölümcül saldırılara karşı koyup düşmana üstünlük kurmanıza olanak tanıyor. Oyunun çok abartılı olmasa da zaman zaman oyuncuyu sınayan bir zorluğu var ve düşmanların saldırı tarzlarını tanıyıp gerekli yeteneklerle karşılık vermeyi çözdüğünüzde hem görsel olarak etkileyici hem de tatmin hissi yüksek mücadeleler gerçekleşiyor.
Ağızlara düşen mevzular
Malum konuyu es geçmeyeceğim. Oyun ilk duyurulduğundan beri dikkatleri fazlasıyla çeken bir konu var: ana karakterin tasarımı. Detaylı yaratık tasarımları ve basarılı tasvir edilmiş atmosferi maalesef biraz gölgesi altında bırakan, karakterin seksapelini fazla öne çıkaran bir tasarım tercih edilmiş. Bu durum bir şekilde oyunun ilham kaynağı olduğunu düşündüğüm Nier Automata’da da vardı ve 2B adlı ana karakterimiz ölümcüllüğü kadar güzelliği ile de dikkatleri üstüne çekiyordu. Ancak Nier’de bu tasarım tercihi öykünün çılgın kurgusunu, felsefi derinliğini bastırmıyordu.
Stellar Blade’de ise durum biraz farklı. Öncelikle karakterin tasarımcısını araştırdığımda Hyung Tae Kim olduğunu gördüm ve tam o noktada yapbozun parçaları birleşti ve bir iç geçirmeme sebep oldu. Çocukluğundan beri çizim işleriyle haşır neşir olan biri olarak hayatımda pek çok sanatçı ve eserini de gözlemledim. Hyung Tae Kim 2000’lerin başlarında radarıma girmiş sanatçılardan biriydi. Koreli tasarımcı estetik açısından kuvvetli çizgilere sahip olsa da basen, kalça ve göğüs gibi detaylarda biraz “uçan” bir arkadaşımız. Hatta Kore’nin konsol pazarına girmeye çalıştığı PlayStation 2 çağında Magna Carta adlı ülkemizde pek de bilinmeyen bir oyun için de karakter tasarlayan Hyung göğüs ve basen manyağı seksi tasarımlarla oyuna renk katmış ancak ortalama bir yapımı bu tasarım tercihleri pek de kurtarmaya yetmemişti. Aradan uzun yıllar geçti ve görünüşe bakılırsa tasarı tercihlerinde pek de değişim olmamış. Ancak emin olun Stellar Blade’de kullanılan anatomik oran / orantılar Hyung’un eski tasarımları kadar çılgınca değil. Sanırım burada Eve’in üç boyutlu modellemesinde referans olarak kullanılan model Shin Jae-eun’un payı büyük. Gerçek bir insandan üç boyutlu tarama yapılmasaydı muhtemelen oyundaki karakterimiz tam anlamıyla bir yürüyen fetiş olacaktı 🙂 Zaten oyunun çıkışını takiben bir güncelleme ile bazı kostümlere de ufak tefek sansürler geldi.
Hyung Tae için koca bir paragraf attıktan sonra asıl övgüyü hakeden tasarımcıyı anmazsak büyük bir ayıp olur. Sinema sektöründe de bilinen bir isim olan Hee-Cheol Jang tüm canavarları özenle tasarlamış. Bu tasarım süreci kağıtta da kalmamış; önce tüm canavarların kilden modellerini yapmış ve bunlar üç boyutlu taranarak oyuna aktarılmış. Oyuna belki ilk kafanızı çevirip baktığınızda ana karakterin yürek hoplatan kıvrımlarına bakacaksınız ama oyunu asıl sırtlayan faktörün aksiyon ve başarılı düşman tasarımları olduğunu kısa sürede farkedeceksiniz.
Teknik mevzular
Stellar Blade teknik tarafta yüzümüzü güldüren bir yapım. Oyunun uzun geliştirilme sürecinde optimizasyon konusu es geçilmeyerek tam üç ayrı grafik ayarı hazırlanmış. Saniyede 60 kareyi hedefleyen performans modu ve 4K çözünürlüğe odaklanmış 30 kare hızına sahip grafik modumuza bir de iki tarafı harmanlayan balanced mode (denge) eşlik ediyor. Balanced mode ayrıca TV yad a monitörünüz destekliyorsa VRR seçeneğine de sahip, böylece stabil 60 hedeflenmemiş olsa da yüksek çözünürlüklü ve akıcı bir oyun keyfi sunmayı başarıyor. Ekranlarınız desteklemiyor olsa bir aksiyon oyunu olduğu için balanced ya da performance modunu terci etmenizi öneririm.
PlayStation 5’e özel bir oyun olarak Dual Sense de özellikle haptic feedback tarafında oldukça başarılı şekilde değerlendirilmiş. Örneğin oyunun girişindeki yağmurlu alanda kontrolcüde yağmur tanelerini tek tek hissedebiliyoruz. Kıcılınızı savuruşunuz, vurduğunuz ve aldığınız darbelerdeki hissiyat da çok iyi ayarlanmış.
Kore oyunu olduğu için Stellar Blade de kaçınılmaz olarak Korece ve İngilizce seslendirme seçenekleriyle geliyor. Japonya tarafında japonca dublaj da mevcut ancak Türk PlayStore üzerinden indireceğiniz dijital sürümde bu dil bulunmamakta. Eğer benim gibi Korece kulağınıza çok oturmazsa İngilizce dublajın gayet başarılı olduğunu not düşeyim. Güzel bir sürpriz olarak oyunun Türkçe metin desteği sunmakta. Altyazılardan menülere kadar her şey başarıyla Türkçeleştirilmiş. Emeği geçenlere sevgilerimizi gönderiyoruz.
Müzik tarafında oyun beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Oyunun gezip tozduğunuz anlarında çalan ağır ve duygusal parçalar canavarlarla karşılaştığınızda ise yüksek tempolu ve gaze getirici ikinci versiyonlarına geçiş yapıyor. Bu döngü tarzı soundtrack işini yapan ilk Stellar Blade değil elbette, Nijer Automata’da da mevcuttu. Ancak Sezar’ın hakkı Sezar’a, Stellar Blade gerçekten çok başarılı bir soundtrack’e sahip. Bazı kısımlarda oyunu biraz bırakıp sadece müziğe odaklandığım anlar dahi oldu.
Kapanış
Stellar Blade 2024 çıkışlı oyunlar içinde beni en çok şaşırtan yapım oldu diyebilirim. Oyun sektöründe çok ağırlığı bulunmayan Kore’de geliştirilmiş olması, karakter tasarımlarında seksapelin öne çıkarılması gibi unsurlar nedeniyle pek ses getirmeyeceğini düşünmüştüm. Ama Sony normalde multiplatform olacak olan bu oyunu himayesine almakla çok doğru bir hamle yapmış. Ön yargılardan sıyrıldığınız an elimizde oldukça sağlam bir aksiyon oyunu var ki ilham aldığı Nier Automata ya da Bayonetta gibi oyunlardan çok eksiği yok. Hikaye ve sunum açısından bir Nier değil, ama klişelerine rağmen merak ve heyecan uyandırabilen bir çatı oluşturulabilmiş. Satın almadan önce denemek isterseniz oyunun demosu PlayStation Store’da mevcut.
