PlayStation Studios çatısı altındaki Guerrilla Games, E3 2015’te Horizon Zero Dawn‘u ilk kez tanıttığında büyük bir heyecan yaratmıştı. Kıyamet sonrası ve yüksek teknoloji temalarını bir araya getirerek farklı bir konsept sunan Horizon Zero Dawn, aynı zamanda Killzone serisiyle tanınan stüdyonun konfor alanının dışına çıkarak açık dünya aksiyon-RPG türünde yeni bir IP (fikri mülkiyet) sunması açısından da dikkat çeken bir oyun olmuştu. 2017’de çıkış yapan Zero Dawn, PlayStation 4‘ün sınırlarını zorlayarak üst düzey görselleri ve akıcı oynanış mekanikleri ile hafızalarda yer edinmeyi başarmıştı.
2022’de hem PS4 hem de PlayStation 5 için çıkan Horizon Forbidden West ise teknik anlamda çok başarılı olan ilk oyunun üstüne birkaç basamak daha çıkarak yeni nesil konsollarda görsel ve teknik anlamda çıtayı belirleyen bir oyun oldu. Bunun üstüne hikaye derinliği ve görev yapısı gibi ilk oyunun zayıf noktalarını da geliştirme çabasına girerek oyunculara baştan sona keyif alabilecekleri uzun bir serüven sundu.
Horizon Forbidden West: Burning Shores inceleme
Horizon Forbidden West ilk oyunla yakalanan başarıyı sürdürmesiyle beraber tıpkı Zero Dawn’da olduğu gibi çıkışının üzerinden geçen bir yılın ardından yeni bir içerik paketiyle hayranlarına daha fazla Horizon deneyimi vaat ediyor. Sadece PlayStation 5 için çıkan Horizon Forbiden West: Burning Shores DLC paketi, Aloy‘un ana oyunda ikinci kez dünyayı yok olmanın eşiğinden kurtarmasının sonrasında geçiyor. Sylens’lardan bir mesaj alan Aloy, oyunda Los Angeles’ın post-apokaliptik versiyonu olan Burning Shores’ta tehlike saçan bir Zenith’in varlığından haberdar olur. Bu tehlikeye son vermek adına buraya varan Aloy, Quen klanından Seyka adlı biriyle buluşur. Her ikisinin de amacı Zenith’i durdurmaktır ve bu amaç doğrultusunda Burning Shores hikayesi boyunca beraber hareket ederler.
“Aynısının daha fazlası”ndan daha fazlası
Burning Shores’un içerdiği bölge, Los Angeles, Horizon Forbidden West’in haritasının yaklaşık üçte biri büyüklüğünde ve oynanış temposuna bağlı olarak 6-7 saatlik bir maceraya kapı aralıyor. Bir yandan geniş mavi denizi, sapsarı kumsalları ve yemyeşil ormanları ile göz alıcı manzaralar sunarken, diğer yandan lavlarla kaplanmış tepeleri ve hurda yığınına dönmüş gökdelenleri ile tehlikeli ve kasvetli mekanlara ev sahipliği yapıyor. Ana hikaye tamamlandıktan sonra haritanın aşağı yukarı yarısı tamamlanmış oluyor. Diğer yarısını da ana oyundan aşina olunan yan içeriklerle bitirmek mümkün. DLC içeriği “Horizon Forbidden West’in daha fazlası” olmanın ötesine geçiyor. Özellikle hikaye bağlamında serinin yeni oyunu adına şimdiden temelleri atıyor.
Ek içerik paketi beraberinde yeni robot düşman tipleri, yeni toplanabilir eşyalar, yeni kıyafetler ve silahların yanı sıra Aloy için onlarca pasif ve aktif yeteneği oyuna katıyor. Yere serilmiş robotlara uzaktayken kanca ile yaklaşarak havadan mızrak ile kritik darbe indirmek veya mızrak darbelerini elemental saldırılar ile kombolamak gibi yeteneklerle, halihazırda akıcı oynanış dinamikleri sunan ana oyunun üzerine yeni fikirler katmayı başarıyor. Yeni eklenen kıyafetler ve silahlar ana oyundaki mevcut içeriklerden hem görsel hem de kullanım özellikleri de olarak sıyrılarak oynanışa çeşitlilik getiriyor.
Görsel şölen kaldığı yerden devam ediyor
Teknik açıdan Burning Shores, Forbidden West’in başarısını taçlandırıyor. Bu konsol neslinin açık ara en iyi görsellerine sahip olan Horizon Forbidden West, Burning Shores’un sadece PS5 için çıkmasının meyvelerini veriyor. Yenilenen su ve bulut teknolojisi sadece bunlardan birkaçı olmakla birlikte, görsel ihtişamından ödün vermeden tüm DLC’yi 1080p veya 2K çözünürlükte baştan sona sabit 60fps deneyim etmek paha biçilemez. Birden fazla çözünürlük ve frame-rate desteği sunulması da cabası. İsteyenin tercihine göre 4K çözünürlük ile 30fps veya dinamik 4K ile 40fps sabit şekilde oynamak da mümkün. Decima Engine bir kez daha video oyun sektörünün en iyi oyun motorlarından biri olduğunu ispatlıyor. Son olarak da, Burning Shores’un büyük finali bu içerik paketinin neden sadece PS5 için çıktığını ispatlar nitelikte sekanslar içeriyor. Oyunun teknik performans anlamındaki tek kusuru ise özellikle havada uçarken çok az sayıdaki bazı nesnelerin “pop-in” olarak birden ekranda gözükmesi. Öte yandan, DLC’nin ana oyundaki gibi Türkçe alt yazı desteği sunduğunu da belirtmekte fayda var.
Nazar boncuğu
DLC’nin zayıf noktası ana hikaye boyunca sadece haritanın belli bir kısmının kullanılması. Yani sadece ana hikayeden ilerlendiğinde ve sonuna gelindiğinde haritanın önemli bir kısmını hiç gezmemiş olabilirsiniz. Bu konuda daha iyi ilerleme sunulabilirmiş. Bir diğer aksak nokta ise oyundaki robotların yapay zekası çok iyi ve savaş esnasında epey zorlayıcı iken insan formundaki düşmanlarda bunun olmayışı. Bu düşman tiplerinin yapay zekası biraz zayıf ve hatta zaman zaman oldukları noktada saklanıp beklemekten başka bir hamle yapmıyorlar.
Kısacası Burning Shores, Horizon Forbidden West’in sahip olduğu tüm güzelliklerden ödün vermek bir yana bunları daha da geliştiren, büyüten ve çeşitlendiren bir içerik paketi. Hatta bir adım öteye giderek üçüncü oyun için şimdiden kapıları aralıyor. Burning Shores’u, Horizon Forbidden West’i sevenlerin mutlaka oynaması gereken bir DLC olarak nitelendirmek mümkün.
