
Akira Toriyama’nın oluşturduğu Dragon Ball manga ve anime serisi, 1980’lerden itibaren video oyun dünyasında çeşitli türlerde yapımlarla karşımıza çıktı. Dragon Ball Z serisiyle başta dövüş oyunları türünde adından söz ettiren marka, aksiyon rol yapma türüne ise Dragon Ball Xenoverse adıyla giriş yapmıştı. Yıllar içerisinde Dragon Ball serisi onlarca oyunla 65 milyon satış rakamını geride bırakırken, markanın dağıtımcılığını yapan Bandai Namco son yıllarda Dragon Ball evrenini farklı türlerdeki yan oyunlarla desteklemeye devam ediyor. 14 Ekim’de çıkan Dragon Ball: The Breakers, seride ilk defa asimetrik çok oyunculu hayatta kalma türüne adım atarak Dead by Daylight ile oldukça popüler olan online arenada birden fazla kişinin karşıdaki tek kişiye karşı hayata tutunup kurtulmaya çalıştığı oynanış döngüsüne imza atıyor. Dragon Ball The Breakers inceleme yazımızda oyunu genel hatlarıyla ele alıp sunduklarını tüm yönleriyle irdeleyeceğiz.
Oyun ilk başta genel oynanış mekaniklerini göstermek amacıyla hazırlanmış bir prologue ile açılıyor. Bu bölümde Dragon Ball evreninde yer alan birkaç karakterle tanışıyor ve bölümün sonunda karakter yaratma erkanı ile avatarımızı oluşturuyoruz. Oldukça basit detayların bulunduğu bu karakter yaratma ekranının ardından bir hub’a geçiyoruz. Bu alanda mücadeleye dahil olmak için eşleştirmeye katılmanın yanı sıra çeşitli özelleştirebilir eşyaların yer aldığı mağazaya, arkadaş ekleme ekranına, son güncellemelerin yer aldığı duyurusu panosuna, avatarımızı yeniden düzenlemek için karakter yaratma ekranına veya yeni karakterlerin açılabildiği ayrı bir mağazaya ulaşabiliyoruz. Bu hub alanında ayrıca giriş bölümünde tanıştığımız diğer yapay zeka karakterler ile kısa konuşmalar da gerçekleştirebiliyoruz.
Ölüm kalım mücadelesi
Dragon Ball: The Breakers, mekan ve zamanın kargaşa içinde olduğu “Temporal Seam” adlı zamansal bir yırtığa sıkışmış olan yedi tane Survivor ve bir Raider rolündeki oyuncunun mücadelesi üzerine kurulu. Survivor rolündeki yedi kişi sıkışıp kaldıkları bu yerden kurtulmak için bir dizi görevi yerine getirmek zorundalar. Öncelikle, altı bölgeye dağılmış “Power Keys” adlı anahtarları bularak bunları belirli noktalara yerleştirmeleri gerekiyor. Anahtarları yerleştirdikten sonra haritanın ortasında kaçış sistemi beliriyor ve geri sayım başlıyor. Bu geri sayım bitince de hayatta kalanlar zaman yırtığından kaçıp kurtuluyor.
Tabi ki de her şey bu kadar basit değil çünkü karşı tarafta yine online bir oyuncu tarafından kontrol edilen Raider rolündeki karakter bulunuyor. Dragon Ball evrenindeki Cell, Frieza ve Majin Buu karakterlerinden birini seçen Raider, seçtiği karakterin ilk formuyla oyuna başlayıp harita üzerindeki çeşitli bölgelerde yer alan NPC insanları ve oyuncuların kontrolündeki Survivor karakterleri mağlup ederek güçleniyor ve form değiştiriyor.
Her bir form değişmesiyle yeni yetenekler kazanan Raider, zamanla haritanın altı bölgesinden her birini tamamen yok edip silebilecek süper bir güç daha kazanıyor. Bu nedenle Survivor takımı bazı bölgeler yok edildiğinde o bölgedeki anahtarları bulamıyor ve etkinleştiremiyor. Böyle durumlarda sadece mevcut bölgelerin anahtarlarını yerleştirmek gerekiyor ancak bu sefer de alandan kaçmayı sağlayan zaman makinesi için gereken geri sayım süresi uzuyor. Yani ne kadar çok anahtar yerleştirilirse kaçış için o kadar az bekleme süresi gerekiyor. Bu geri sayım esnasında ise Raider bu zaman makinesini yok edebiliyor. Zaman makinesinin Survivor rolündeki oyuncular tarafından korunması gerekiyor. Zaman makinesi Raider tarafından yok edilse dahi Survivor’lar için kaçış şansı haritada beliren kapsüller ile devam ediyor.
Hayatta kalma sanatı
Raider gibi Survivor rolündeki oyuncular da haritadaki altı bölgeye dağılmış çeşitli eşyaları bulup güçlenebiliyor. Oyunun en başında sahip olunan uzak yerlere kanca atma, trambolin ile yükseğe zıplama ve etrafına sis bulutu yayma gibi temel aktif yetenekler ile Survivor rolündeki oyuncular Raider’dan kaçarak haritada daha hızlı hareket edebiliyor ve ulaşılması güç yerleri keşfederek yeni eşyalar ve güçlendirmeler bulabiliyor. Bunlar arasında roket atar gibi saldırı amaçlı eşyalar dışında can tazeleme gibi hayatta kalma şansını arttırıcı takviyeler yer alıyor. En önemlisi ise haritanın birçok yerinde karşınıza çıkan “Change Power” isimli enerji eşyalarını toplamak. Survivor oyuncuları bunları toplayarak “Dragon Change” seviyesini yükseltiyor. Toplamda üç seviye bulunuyor ve her bir seviyede Survivor karakterin dönüşebileceği Dragon Ball evrenindeki Goku, Vegeta, Krillin ve Yamcha gibi birçok Super Warrior’lar bulunuyor.
Her bir slottaki süper dövüşçüyü oyuna başlamadan önce hub alanında ekipman düzenleme ekranındaki slotlardan değiştirebiliyoruz. Toplamda üç slot var ve her bir slota farklı dövüşçü yerleştirebildiği gibi aynı dövüşçünün farklı varyasyonu yerleştirmek mümkün. Zira oyundaki dövüşçülerin birden fazla varyasyonu bulunuyor ve her biri o karakterin farklı formunu içermekle birlikte birbirinden farklı yetenekler ve süper güçler barındırıyor. Bu farklı varyasyonları oyunun ayrı bir mağazasında satılan kutular aracılığıyla açıyoruz.
İlk bakışta “lootbox” olarak gözükse de ve her ne kadar gerçek parayla satın alınabilse de, oyun oynadıkça kazanılan oyun içi parayla da bu kutuları satın almak mümkün. Bu sayede, birkaç oyundan sonra Super Warrior’ların farklı varyasyonlarına erişebiliyoruz. Hub alanındaki mağaza aracılığıyla da yarattığımız avatarın kıyafetlerini değiştirebiliyor, sırt çantası gibi sadece dış görünüşünü değiştiren yeni ekipmanlar alabiliyor ya da yepyeni emote’lar veya konuşma diyalogları açarak yükleme ekranında diğer oyuncularla etkileşim seçeneklerimizi artırabiliyoruz.
Zayıf Halka
Genel oynanış dengesine gelirsek, ne yazık ki Survivor’lar epey güçsüz kalabiliyor. Oyunun başında Raider karakter, Survivor rolündeki oyunculardan daha hızlı seviye atlayarak form değiştirebiliyor. Öte yandan, Survivor ekibi ise Super Warrior’lara dönüşmek için daha fazla enerji toplamak zorunda kalıyor. Yeteri kadar enerji toplayıp dönüşse dahi bu dönüşümün süresi olukça kısa sürüyor, yapılan saldırılar Raider’ın sahip olduğu devasa can barına karşı etkisiz kalıyor. Geri bildirimler sonucunda yeni güncellemeler ile bunlar muhakkak dengelenecektir fakat bu denge problemi nedeniyle şu an için Raider olarak oynamak Survivor rolünde olmaktan kat ve kat daha eğlenceli. Buna karşın, oyun Survivor rolündekilere oyunu kazanmak için birden fazla şans tanıyarak bu problemi rahatlamaya çalışıyor; bir bölge Raider tarafından yok edildiğinde tüm anahtarları toplayamadan da zaman makinesini çağırabilmek ya da zaman makinesi yok edilse dahi haritanın belirli noktalarındaki kaçış kapsülleri ile Raider’dan kurtulmak gibi…
Survivor ile Raider arasındaki çarpışma mekanikleri Dragon Ball Xenoverse kadar akıcı olmakla birlikte, kameranın zaman zaman otomatik şekilde karakterin en soluna ve en sağına geçmesi kontrol etmeyi işkence haline getirebiliyor. Bunun dışında tüm oynanış mekanikleri ve oyunun karmaşık olmayan kontrol şeması oynanabilirliği sağlıklı tutmaya yetiyor.
Dragon Ball: The Breakers’ın en zayıf noktası belki de oyunun teknik anlamdaki geri kalmışlığı. Şöyle ki, oyun bir yandan Dragon Ball serisinin artistik yapısını korumaya çalışsa da diğer yandan günümüz online oyunlarının standartlarının epey gerisinde kalıyor. Oyundaki üç haritasındaki yapıların tasarımları, dokuları, ışıklandırmalar ve karakter ayrıntıları ne yazık ki göz alıcı olmaktan çok uzaktalar. Bir diğer aksayan nokta ise oyunun eşleştirme sisteminde meydana gelen ve yeterli sayıdaki oyuncu bulunduktan sonra dahi uzayıp giden yükleme ekranı süresi. Bunun dışında oyunun sadece PlayStation 4 versiyonu olduğu için PS5 üzerinden geriye uyumluluk versiyonu ile oynanabiliyor ve bu nedenle PS5’in sunduğu dokunsal geri bildirim, ayarlanabilir tetik ve 3D ses gibi teknolojilerden faydalanmıyor. Görsel anlamda talepkâr olmaması neticesinde 60fps akıcı şekilde oynanıyor.
Dragon Ball: The Breakers, Dragon Ball serisinin sahip olduğu kendine özgü dövüş sistemini alıp asimetrik çok oyunculu hayatta kalma türüne ayak basıyor. Ortaya teknik anlamda çok güçlü bir iş çıkmasa da, özellikle arkadaş gruplarıyla oynanabilecek eğlenceli bir oyun olmayı başarıyor. Çıkış dönemi için yeterli düzeyde içeriğe sahip olan Dragon Ball: The Breakers, zamanla oynanış sistemindeki güç dengesini yeni güncellemeler ile elden geçirip yeni içeriklerle destekleyebilirse, etrafında geniş bir oyuncu topluluğu oluşturmayı başarabilir.