Capcom’un 5 nesildir devam etmekte olan köklü hayatta kalma / korku oyunu serisi Resident Evil, özellikle 2005 yılında çıkan dördüncü oyunla hem seri hem de üçüncü şahıs kamera oyunlar için devrim niteliğindeydi. Özellikle omuz üstü kamera, ilerleyen yıllarda gelen Dead Space ve Last of Us gibi oyunlara öncülük etmişti. Seri ilk kez aksiyonu bir adım daha öne çıkarmış, sadece ürpertici yaratık tasarımlarıyla değil, mücadele yanı ağır basan tarafıyla da oyuncuyu germeyi hedeflemişti. Bugün bile seride aksiyon ve bulmaca elementlerinin en iyi harmanlandığı yapım olarak sayabileceğimiz Resident Evil 4, dönemin en prestijli organizasyonlarından Golden Joystick Awards tarafından yılın oyunu ödülünü de almayı başarmış, şu an rekoru elinden alınmış olsa da döneminde 12 milyona yakın satış rakamıyla da 2012 Guinness Dünya Rekorlar Kitabı’na en çok satan korku oyunu olarak girmeyi başarmıştı. Bu arada birinci yine bir Capcom oyunu olan Resident Evil 7 ve aradaki fark yarım milyon kadar, yani şu an yazımıza da konu olan yeniden yapımı ile birlikte Resident Evil 4’ü tekrar tahtına oturtabiliriz.

Bir paragraf dolusu övgüyle girişimizi yaptıktan sonra yakın dönem Capcom’un yol haritasına bir göz atalım. Resident Evil 4’teki mükemmel formülü maalesef 5 ve 6’da tuturamayan Capcom, köklerine dönmeye karar vererek daha oturaklı ama ağır tempolu bir hikaye ile karşımıza çıkmıştı. İlk kez ana seriden bir oyunda birinci şahıs kamera açısı kullanılmış, mücadele konusunda hiç deneyimli olmayan bir ana karakter kontrolümüze verilmiş ve çatışmalardan çok atmosfer ile oyunu ürpertilmeye çalışılmıştı. Seriye taze soluk getirmesiyle çoğunluk tarafından beğenilen yapım Resident Evil serisinin küllerinden doğmasını sağlamış, ancak bazı oyuncuların geçmiş oyunlardan aradığı şeyleri sunmayı başaramamıştı. Capcom seriyi yenilikçi çizgisinde devam ettirerek sonraki oyun Village’da daha kalabalık kadrolu, bol canavar ve silah çeşitliliği içeren bir oyunla karşımıza çıksa da nostalji damarı kabarık oyuncular için de Resident Evil 2’den başlayarak eski oyunların yeniden yapımlarını tek tek bizlere sundu. Resident Evil 2 çok beğenilirken, sonraki yeniden yapım RE3, içeriğinden çok fazla kırpıntı olduğu için aynı oranda beğenilmemişti. Ve sonunda zaman geldi… En çok beklenen, serinin en önemli oyunu sayılan Resident Evil 4 de sonunda yeniden yapımı ile karşımızda.

Resident Evil 4 Remake: Bir korku devrimine yeniden bakış

Orijinali 2005 yılında çıkan oyunumuz, ilk kez Resident Evil’da karşımıza çıkan Leon Kennedy’nin kontrolünü bir kez daha bize bırakıyor. Umbrealla şirketinin yaptığı deneyler sonucunda zombilerle dolup taşmış olan Raccoon City’de acemi bir polis olarak tanıdığımız Leon, türlü zorluklarla burun buruna gelmiş ve şehirden canlı olarak kurtulan sayılı insandan biri olmayı başarmıştı. Dördüncü oyunda artık profesyonel bir ajan olan Leon’a Amerikan başkanının kaçırılan kızı Ashley’i kurtarma görevi verilir. Ashley Los Iluminados adlı bir tarikat tarafından İspanya’nın taşralarında pek bilinmeyen bir köye kaçırılmıştır (bu konsept sonradan Resident Evil Village’a ilham kaynağı olmuştur) ve Leon bölgeye geldiğinde yeni bir biyolojik tehlike olan Las Plagas ile karşılaşır. İlk üç oyundaki sıkıntıların kaynağı olan virüsün aksine, Las Plagas zihin kontrolü sağlayan bir parazittir. O nedenle Leon’un eski tehdit olan zombilerden daha tehlikeli, daha bilinçli tehditler ile mücadele etmesi gerekecektir.

İlk üç Resident Evil oyununda sırasıyla T ve sonrasında G virüsü ile mutasyona uğramış düşmanlar ile mücadele ediyorduk. İnsanlar geneliyle zombileşmişken bazı hayvanlar da ürpertici avcılara dönüşmüşlerdi. Örneğin farelerden evrilen Licker’lar ya da kertenkeleden evrilen Hunter gibi yaratıklar serinin ana tehdit unsuru iken kaza nedeniyle zombileşmiş olan insanlar ise ağır ağır yürüyüp bizi ısırmaya çalışan genel tehditti. Resident Evil 4 ilk olarak bu konsepti bozarak parazit kontrolünde agresif ama bilinçli insanları karşımıza çıkardı. Artık insan ve insan-vari düşmanlar alet kullanıyorlar, tuzak kuruyorlar hatta silah dahi kullanabiliyorlar. Bu yanıyla oyun ilk başta aksiyon odaklı görünse de tasarım açısından köy halkının zombilerden geri kalır bir yanı yok. Parazitin etkisinde vahşileşmiş, daha güçlü ve dayanıklı hale gelmiş çiftçiler ile başlayan skala, kısa süre içinde kafasına çuval geçirilmiş elinde testeresiyle bizi ortadan ikiye bölmeye çalışan grotesk tiplere, oradan da seride en zorlu ve ürpertici bulduğum Regenerator gibi zayıf noktasını bulamadığınız takdirde ölmesi mümkün olmayan yaratıklara doğru evriliyor. Yeniden yapımda hem görsel hem de animasyon açısından çok çok detay katılmış olan düşmanlar ve yapay zekaları sizi gerim gerim germeyi yine başarıyor.

Adaptasyon olarak aslına çok sadık ama yeri geldiğinde de taze dokunuşları esirgememiş olan Resident Evil 4 Remake, şu ana kadar en beğendiğim adaptasyon olan Resident Evil 2 Remake’i de geçmeyi başarmış. Capcom özellikle üçüncü oyunun yeniden yapımına gelen tüm şikayetleri dikkate almış gibi görünüyor. Resident Evil 4’ü hem PlayStation 2 hem de Wii’de defalarca kez bitirmiş biri olarak Resident Evil 4 Remake’te nostaljiyi iliklerime kadar hissettim, ama ne ilginçtir ki oyun bir o kadar da taze geldi bünyeme. Bu yenilikleri şöyle adım adım gezelim:

Yeni oyunda bıçağınız çok önemli
Orijinal oyunda basit saldırılar ve çevredeki kasaları kırmak için kullandığımız bıçak Resident Evil 4 Remake’te çok önemli bir role sahip. Resident Evil 2 Remake’te de karşımıza çıkan, özellikle hareketimizi kısıtlayan saldırılara maruz kaldığımızda düşmana saplayarak kurtulma mekaniği Resident Evil 4 Remake’te de var, ancak bu sistemi daha da geliştirmişler. Bıçak ile artık savunma ve savuşturma da yapabiliyoruz. Doğru zamanlama ile basarak çeşitli saldırıları dağıtıp düşmanları sendeletebildiğimiz bıçağımızın yine bir dayanma seviyesi var. Ancak harcanabilenlerin yanısıra oyunun başlangıcında elimizde bulunan Combat Knife hem tamir edilebiliyor hem de geliştirilerek daha dayanıklı ve güçlü bir hale getirilebiliyor.

Bir diğer önemli yenilik ise gizlilik modu ile bıçağımızı bizi farketmemiş düşmanlara karşı tek seferde bitirici bir saldırı için kullanabilmemiz. Bunu gerçekleştirmenin en efektif yolu çökerek bir düşmana arkadan yaklaşmak. Flash grenade gibi düşmanı geçici kör eden bombalar sayesinde de bitirici vuruşumuzu yapabiliyoruz. Ayrıca bıçağımızı aldığı darbeler sonrası zayıflamış düşmanlara bitirici vuruş olarak da kullanmanız mümkün.

Artık sinematik Quick Time Event yok!
Zamanında Shenmue, God of War gibi yapımlarla popüler olan, ekranda görünen tuşa hızlıca basıp belirli animasyonlar ile oyunu devam ettirdiğimiz quick time eventler, döneminde yarattığı heyecanı geçen yıllar içinde oyuncuya kontrol vermeyen, zorlama bir hissiyata bırakmıştı. Orijinal Resident Evil’da da bol bol qte vardı, hatta bazıları direkt ölümle sonuçlanabiliyordu. Hala çok çok az da olsa oyunda tutulmuşlar; mesela sizi yakalayan bir düşmana bıçak saplama, belirli saldırılardan akrobatik şekilde kaçmak için kullanılıyorlar, ama sinematik qte’ler tamamen kaldırılmış ve bence iyi bir seçim olmuş. Daha önceden tamamen qte olarak oynanan bir iki boss dövüşü de çok daha detaylı ve heyecanlı şekilde yeniden tasarlanmış.

Yan görevler? Yan görevler!
Resident Evil 4 keşif yanıyla da kuvvetli, haritalarında çeşitli gizler, opsiyonel mücadeleler ve hazineler barındıran bir oyundu. Yeniden yapımda bu yapı olduğu gibi korunurken yan görevler ile ekstra bir lezzet yakalanmış. Bunları bir rol yapma oyunundaki yan görevler gibi düşünmeyin, daha çok orijinal oyunda çok dikkatli araştırmazsanız asla keşfedemeyeceğiniz bazı şeylere sizi yönelten ödüllendirici ipuçları gibi düşünün. Yan görevleri oyun içinde sağa sola asılmış mavi afişler ile alabilirsiniz. Gereksinimleri tamamladığınızda ise hemen her bölümde bir yerlerde karşınıza çıkan sevimli tüccarlara durumu bildirerek ödülünüzü kapın.

Özelleştirilebilir çanta
Kısıtlı envanter sistemine sahip olan oyunda çantamızdaki eşyaları organize ederek mümkün olduğunca çok eşyayı yanımızda taşımaya çalışıyorduk. Eh, oyunda kaynaklarımız kısıtlı olduğu için bu durum hayati bir önlem taşıyor. Çanta kapasitemiz yine geliştirilmeye açıkken, yeniden yapım ile birlikte çantaya özelleştirme seçenekleri de eklenmiş. İki tip özelleştirme seçeneği mevcut, ilki çantanın kenarına iliştirdiğimiz minik figürler. Bu figürler belirli bölümlerde erişilebilen atış poligonlarından kazanılabiliyor. Skor gereksinimlerini karşıladığınızda size verilen jetonlar ile elde edebildiğiniz figürler size herb tükettiğinizde daha fazla sağlık kazanma, daha fazla kurşun craft edebilme gibi minik ama etkili yan özellikler kazandırıyor. İkinci tip özelleştirme ise çanta tipi olarak karşımıza çıkıyor. Mesela kırmızı çanta düşmanların daha çok kırmızı herb düşürmesini sağlarken siyah çanta mermi yapımında kullanılan large resources düşme şansını etkiliyor.

Daha karakterli bir Ashley
Oyunun odak karakterlerinden olan Ashley’nin bize eşlik ettiği kısımlar sanıyorum orijinal oyunu oynayanların en çok saç baş yolduğu kısımlardır. Kalabalık gruplarla kapışırken açık hedef olan Ashley, ara sıra çöp tenekelerine sakladığımız anlar haricinde hep sabır zorlayan bir faktördü. Yeniden yapımda yapay zekası oldukça elden geçirilmiş olan Ashley’e artık iki tane komut verebiliyoruz. İlki “Beni yakından takip et” seri şekilde hareket ederken Ashley’nin sizi gölge gibi takip etmesini sağlıyor. Bu şekilde artık çatışmak istemediğiniz gruplarla karşılaştığınızda ya da etrafınız sarılıyken mesafeyi açmak için topuklamak istediğinizde harika bir şekilde çalışıyor. “Bana biraz mesafe bırak” minvalindeki ikinci komut ise Ashley’i ayak altından çekerek daha rahat şekilde düşmanlarla savaşmanızı sağlıyor. Bu modda Ashley daha stabil kalıyor, gerektiğinde yere çöküyor ve genellikle arkanıza saklanıyor ki kazayla vurmayın. Ayrıca yeniden yapımda Ashley’nin hem tasarımı, hem de replikleri yoğun şekilde elden geçirilmiş, çok daha inandırıcı bir karakter haline getirilmiş. Artık yanınızda oflaya puflaya gezdirdiğiniz bir tip olmaktan çıkmış. Tebrikler Capcom.

Silahlar arası hızlı geçiş
Bu kadar aksiyon yüklü bir oyuna yakışır bir diğer yenilik de silah kısayolları. Orijinal oyunda bulunmayan bu özellik sayesinde d-pad ile 8 tane silaha hızlıca erişebiliyorsunuz. Bıçağın da kendi adanmış tuşu olduğu için siz bunu 9 yapın hatta. Çantanızdan istediğiniz silaha istediğiniz kısayolu atayabilirsiniz. Silahlardan bahsetmişken vuruş gücü, isabet oranı, mermi kapasitesi gibi değerlerde hafif değişiklikler var. Ancak geliştirilme şekilleri orijinal oyundakiyle aynı, tüccar efendiyi bulup parası neyse basacaksınız. Çelik yeleğiniz ve kırılan bıçaklarınızı da yine aynı npc ile onarabilirsiniz.

Teknik analiz

Bir yeniden yapımda, özellikle de orijinali ile arasında yıllar geçmişse en göze çarpan özellik tabii ki görselleridir. Capcom çoğunlukla kendi geliştirdiği oyun motorlarını kullanan bir oyun firması. Orijinal Resident Evil 4’te kullanılan MascotCapsule eruption oyun motoru ile dönemin en iyi görselleri yakalanmıştı. Capcom’un en güncel oyun motoru ise Resident Evil 7 ile birlikte geliştirdiği RE Engine. RE: Village ve Street Fighter 6’nın da yapımında kullanılan motor haliyle Resident Evil 4 Remake’te de kullanılmış ve yine görsel kalite ve performans konusunda harikalar yaratıyor. Öncelikle şunun altını çizelim; PlayStation 5 ve Xbox Series X’te çok fazla oyun raytrace desteği sunmuyor, bunu sunanlar içinde ise çok çok azı saniye başı 30 kare üstünde performans verebiliyor. Resident Evil Village, yeni nesil güncellemesi almış 2 & 3 Remake’ler halihazırda raytrace ile 45-60 arası kare hızı yakalıyordu.

Resident Evil 4 Remake de yeni nesil konsollarda çeşitli grafik seçenekleri ile karşımıza çıkıyor. Öncelikle performans ve çözünürlük seçeneklerine göz atalım. Resolution (çözünürlük) modunda oyun 2160p yani native 4K ve sıkı durun, saniye başı 60 kare hızıyla geliyor. Bu inanılmaz bir detay çünkü birçok oyunda bu moda bizi 30 fps ile kısıtlıyordu. Ayrıca çeşitli oyunlarda checkerboard sistemi ile 4K yakalanıyor, yani native 4K değil. Vee bir sürpriz daha, bu modda raytrace’i aktif ederseniz yine 60 fps ile oynayabiliyorsunuz. Capcom ve RE Engine bu konuda şov yapmış resmen. Genellikle konsolda performans modunu tavsiye eden biri olarak bu sefer rahatlıkla çözünürlük moduna gidebilirsiniz diyorum. Kare hızında daha stabil bir performans için ise lens efektlerini ve chromatic aberration efektini iptal edebilirsiniz. Böylece daha keskin görüntü de almanız mümkün. Artık çoğu oyunda pek başvurulmayan bu efekti Capcom neden açık olarak eklemiş bilmiyoruz, ancak kapattıkları an çoğu oyuncunun gözünün rahat edeceğine eminiz.

Performans modunu seçtiğinizde ise dinamik çözünürlüğe geçilerek geneliyle 1728p – 1800p arası bir değer sunuluyor ki bu da oldukça başarılı. Bu modu yukarıda bahsettiğim efektler ve geometric hair seçeneğini aktif ederek oynamak ve en az kare hızı düşüşüne maruz kalmak için kullanabilirsiniz. Bu modda da raytrace ile rahatlıkla 60fps alabiliyorsunuz.

Oyun başarılı bir oyun motoru üzerine inşa edilince eski nesil performansı da gayet iyi oluyor. Artık 10 yaşında bir konsol olan PlayStation 4’te bile oyunun performansı şaşırtıcı. Düz modelde (evet düz) 45 fps ve 900p dinamik çözünürlük yakalamayı başaran oyun yine 30 kareye kilitli birçok oyuna fark atmayı başarıyor. Pro’da ise 4K 30fps ve dinamik 1080p ve 60fps olmak üzere iki seçenek sunuluyor. 10 yıllık bir sistemde 30 üzeri kare hızında güncel oyun oynayabilmek de PlayStation 4’ün nirvanasıdır diyorum artık.

Ses tarafına da değinmezsek olmaz. Oyunun tüm müzik ve seslendirmeleri yenilenmiş. Yeni parçalar da eskisi kadar heyecanlı ve ürpertici. Özellikle Ramon Salazar gibi bazı boss parçalarında kendilerini aşmışlar diyebilirim. Ses kullanımı da yakın dönem gelen RE 7 ve Village’daki gibi oldukça etkileyici ve atmosferi başarıyla tamamlıyor. Özellikle bir ev sinema sistemi ya da Pulse 3D tarzı bir kulaklıkla hangi sesin ne yönden geldiğini çok rahat hissediyor ve gizlenmiş Clockwork Castellan gibi objeleri sesini takip ederek bulabiliyorsunuz. Seslendirme tarafında da hem Japonca hem de İngilizce dublaj seçeneği mevcut. Her iki taraf da oldukça başarılı.

Dualsense de yine başarıyla oyuna adapte edilmiş. Titreşim ve tetik tuşların silaha göre hassasiyet göstermesinin yanısıra, telsiz konuşmaları ve rüya sekanslarındaki bazı diyalogların kontrolcüden geliyor olması da işe ayrı bir hava katmış.

Kapanış
Serinin zirvesi olarak görülen Resident Evil 4, büyük bir özenle elden geçirilip cilalanarak karşımızda. Hem nostaljik beklentilerimizi karşılayan hem de taze bir deneyim hissiyatını vermeyi başaran oyunu şu an için Capcom’un başyapıtı olarak nitelendirebiliriz. Ortalama bir oynanışla 15 saat süren oyun, keşfedilecek çeşitli gizli elementleri, oyun sonu açılan bonusları, zorlu trophy’leri ile tekrar tekrar oynamaya müsait bir yapım. Şu an için tek eksik önceki oyundaki ek içerik olan Seperate Ways ve Mercenaries modları. Onların da RE7 ve Village’da olduğu gibi ileryen dönemde güncelleme olarak geleceklerini düşünüyorum.

GENEL BAKIŞ
Görseller
9.5
Hikaye / Sunum
9
Oynanış
9
Ses / Müzik
10
Atmosfer
9.5
Performans
10
Önceki İçerikStar Wars Jedi: Survivor için yeni hikaye fragmanı yayınlandı
Sonraki İçerikDiablo IV Beta izlenimleri: Efsane geri dönüyor!
Başlat Tuşu'nun genel yayın yönetmeni. 1984 doğumlu. Sırasıyla İngilizce Öğretmenliği, Resim ve Animasyon bölümlerinde eğitim görmüş bir yazar / çizer / animatör. Siteye katkıları dışında çizgiroman, canlandırma ve sinematografi üzerine çalışmalar yapar. Çocukluğundan bu yana video oyunları onun için hobiden de öte bir tutku olmuştur.
resident-evil-4-remake-incelemeHem korku hem de third person shooter türüne yeni bir soluk kazandıran Resident Evil 4 Remake, yeni oyuncular kadar deneyimli oyunculara da kucak açıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz