
Oyunumuza geçmeden önce, sanırım günümüzde artık neredeyse ölü sayılabielcek bir tür olan shoot’em up‘a(shmup) biraz değinmek lazım. Shooter türünün bir alt kolu olan shmup, teknik olarak düzinelerce düşmanı size açtıkları ateş arasından sıyrılıp vurma üzerine kurgulu yüksek aksiyon içeren, sağlam refleksler isteyen bir tür. Kökeni 1960’lara giden, 80 ve 90’lı yıllarda popüleritesinin zirvesine ulaşan ve sonrasında ise hızlı şekilde unutulan (bunda insanların arcade kültüründen yavaş yavaş uzaklaşmasının da payı var) shmup günümüzde Japonlar ve indie yapımcılar tarafından üretilenler hariç pek de örneği gelmeyen bir tür haline gelmiş durumda. Oyunumuz Rainbow Cotton ise 1991-2000 yılları arasında arcade ve ev konsollarında varlık göstermiş olan serinin son halkası. Orijinal sürümü sadece Sega Dreamcast için çıkan oyun yirmi küsür yılın ardından güncel sistemlerimize misafir oluyor.
Nintendo ve Sega rekabetinin en hararetli olduğu 16-bit konsol çağında klasik iki boyutlu oynanış yerine üç boyutlu bir deneme olan Panorama Cotton’ın doğrudan devamı olan Rainbow Cotton geliştirici firma Success’in tamamı üç boyutlu görseller ile tasarladığı ilk Cotton oyunuydu. Panorama ve Rainbow’un serinin diğer oyunlarından farklı kılan tarafı ise her ne kadar karakterinizi hareket ettiirityorsunuz gibi görünse de aslında nişan imlecinizi hareket ettirimeniz. Cotton ise imlecin peşinden manevra yapıyor, yani kontrol şemasında ikinci unsur. Klasik saldırılarınızın yanısıra dört adet büyüyü de büyü barınızda depolayabiliyor ve istediğiniz zaman düşmana salıyorsunuz.
Her ne kadar Remake olarak duyurulmuş olsa da görsellerini incelediğimde Dreamcast sürümünden hallice diyebileceğim görsellere sahip diyebileceğim yapımda ana geliştirmeler ekran formatı üzerine olmuş. Orijinalde 4:3 ekran formatına göre tasarlanmış olan oyunu artık 16:9 geniş ekran ölçeğinde oynamanız mümkün. İsterseniz ayarlardan 4:3, hatta CRT ekran nostaljisini veren scanline efekti ile oynayabilirsiniz. Japonca seslendirme ve anime ara sahneler eşliğinde sunulan oyunda üzerinize yığılan ekran dolusu düşmanla kapışıp bölüm sonu canavarına ulaşmaya çalışıyorsunuz. Oyunda toplam beş bölüm var ve “ölmeden” ilerleyebilirseniz bir saat civarı bir sürede oyunu tamamlamanız mümkün. Bu haliyle orijinalde ev konsollarına çıkmış olsa da aslında bayağı bayağı bir arcade oyunu va elimizde. Geliştiriciler oyunun süresini artırmak için kısıtlı devam hakkı, ölünce devam etseniz dahi mevcut bölümünden en başından başlama gibi 80’lerden kalma tekniklere başvurmuşlar haliyle. Bu şekilde de oyuna göstereceğiniz sabır ve tekrar oynama istediğinize bağlı olarak süre 2-3 saat de olabilir 10-15 de…
Oyunun alışmakta hayli zorlandığım en büyük sıkıntısı karakterin oyun alanında aşırı büyük bir yer kaplaması ve çoğu zaman hedef imlecini kapatması. Yazının başlarında da değindiğim üzere oyunda hareketi bu imleç ile veriyorsunuz, karakterimiz Cotton ise onu ardıl bir manevra ile takip ediyor. Hal böyleyken karakteri tehlikelerden kaçırma ve düşmana odaklanma arasında koordinasyon sıkıntıları doğuyor. Hedefi görmediğiniz için sürekli istemediğiniz noktalara hareket etmek zorundasınız ki bu iş pür dikkat düşmana ve onların yağdırdığı mermilere odaklanmanızı gerektiren bir tür olan shmup’ın fıtratına aşırı derecede ters. Bir diğer canımı sıkan nokta ise yanımızdaki perilerin diyalogları. Aslında bu iyi düşünülmüş bir detayken ufak bir noksan dolayı keyif kaçıran bir hal alıyor: altyazı! Oyunda power-up olarak toplayabildiğiniz periler sizinle birlikte mücadele ederken kendi aralarında da muhabbete giriyorlar ama altyazı yok. Uzun replikleri yok, çok farklı şeyler de söylemiyorlar çat pat anlayabildiğim kadarıyla belirli cümleler aynı bölüm içinde tekrar edebiliyor ama oyunu batıya getirirken bunu dert edebilecek biri çıkar diye de düşünmemişler sanırım. Piyangodan ben çıktım, selamlar. Bu arada anime ara sahnelerde de artan çözünürlükle birlikte çok fena göze batan senkron, piksellenme vs gibi sorunlar mevcut ama oyunun zaten hikaye anlatma konusunda pek bir derdi olmadığı için onu da ölümüne eleştirmeyeceğim.
Oyun hakkında uzun uzadıya yazabilecek pek bir şey yok; özellikle Japonya’da pek sevilen bir serinin son halkasını emulatör gibi yöntemlere ihtiyaç duymadan, quality of life diye tabir edilen ufak tefek güncellemeler ile günümüz sistemlerinde, özellikle de Nintendo Switch gibi sevimli bir cihazda elde oynamak büyük keyif. Dilerseniz oyunu PlayStation 4/5, Xbox Series S/X ve Steam’de de edinebilirsiniz. Rainbow Cotton arcade oyunlarından keyif alan, shmup türü oyunlara özel ilgisi olanlar ve işin nostaljisini kovalayanlar için tavsiye edebileceğim bir oyun. Daha önce Cotton serisi ile tanışmadıysanız klasik deneyime daha uygun, daha keyifli ve özenli bir yeniden yapım olan Cotton Reboot!’u öncelikli olarak öneririm.