Dying Light İnceleme

Geliştirici: Techland
Yönetmen:  Pawel Marchewka
Yazarlar: Rafal W. Orkan, Dan Jolley
Müzik: Pawel Blaszczak
Oyun Motoru: Chrome Engine 6
Platform: Windows, Linux, PS4, X1
Tür: Aksiyon-Rol Yapma, Korku-Hayatta Kalma

Dead “Dying Light” Island

Son dönemlerin moda teması zombileri artık filmler olsun, oyunlar olsun tüm eğlence sektöründe sıkça görüyoruz ve büyük çoğunluğu orijinallik sunamıyor. Peki Dying Light bu zombi hayranlığının zirve yaptığı dönemde, farklılık yaratabiliyor mu, yoksa o da diğer zombi temalı oyunlar gibi sıradan bir aksiyon oyunu olarak mı kalıyor? Tüm bunlara Dying Light incelememizde değindik.
Dying Light İnceleme
Önceki oyunları Dead Island’dan tanıdığımız Techland, Dead Island 2’nin yapımına katılmama kararı alıp, bağımsız bir yapım sunmak için Warner Bros. ile anlaşma yapmıştı ve bu anlaşmanın ilk meyvesi Dying Light oldu. Bu değişikliğin en temel sebebinin ise oyunlarında kısıtlama olmamasını ve oyuncuyu özgür bırakmak istemeleri olduğuna dair açıklama gelmişti. Peki Techland tüm bu çabalarına rağmen Dead Island yapısından uzaklaşabilmiş mi? Oyunun ilk 4 saatinde oyun oldukça yeni, ferah bir oynanış sunuyor.

Oyuna İstanbul’dan esinlenilmiş Harran şehrinde başlıyoruz. Karakterimiz Kyle Crane’in amacı karantina bölgesine sızıp Rais’i bulup, GRE’nin gizli dosyalarını geri almak. Bu görevimiz sırasında ise karantina bölgesinde mahsur kalmış halka yardım etmek ile görevimize odaklanmak arasında sürekli geçişler oluyor.  Halka yardım edip etmemeniz şehirdeki zombi yoğunluğunu doğrudan etkiliyor ama oyuna çok da fazla etki yarattığı söylenemez.

Oyunun en eğlenceli kısımlarından biriyle başlamak gerekirse bu elbette Easter Egg’ler olurdu, oyun tam bir Easter Egg cenneti diyebiliriz. Plants vs. Zombies’den, Mario’ya kadar, birçok oyundan referanslar mevcut. Oyundaki her referans, referans yapılan oyuna özel içerik ile sunuluyor. Tabii zombilerle birlikte.

Oyunun belki de en büyük sorunu, oyunun başında kazandığı ivmeyi bir anda kaybetmesi. Oyundaki gece/gündüz döngüsü oyunu çok iyi şekillendirse de, 7-8 saatlik oynanıştan sonra gecenin getirdiği değişiklikler tamamen etkisiz oluyor. Oyunun tasarımına bakacak olursak gündüzleri sakin, daha basit düzeyde mutasyona uğramış insanlarla baş etmemiz istenirken, gece döngüsünün tam bir kabus olması gerekiyor, fakat öyle değil.

Bunun en büyük sorumlusu ise oyundaki yetenek sistemi. Oyunun ilk 5 saati aşırı güçsüz iken, bir anda her türlü zorluğu saniyesinde alt edecek düzeye geliyorsunuz ve bu oyunun gece etkisi yok ediyor, kısacası 20 saatlik oyunun 16 saatinde büyük olasılıkla sıkılıyor oyuncu. Oyundaki hikayenin de yetersizliği buna yardımcı olmuyor ne yazık ki. Oyunda etkileşime geçtiğimiz karakterler ise soluk, ruhsuz ve kötü animasyonalara sahip, 1-2 karakter tabii ki istisna olarak oyunda yerini almış ama hikayede etkileri yok denecek kadar az. Oyundaki silahlar ise yapımcıdan beklediğimiz gibi çeşitlilik gösterse de, belli bir seviyenin üstüne çıktığınızda bazı silahlar (baseball sopası gibi, o kadar da aradık haritada) oyundan kalıcı olarak kaldırılıyor ve belli başlı 5-6 silahla oynamaya zorlanıyorsunuz, fakat crafting sistemi oldukça yaratıcı silahlara fırsat sağlıyor.

Dying Light İnceleme 

Oyunun grafiklerine bakarsak, eski nesil konsolları son ertelenmesiyle birlikte terk eden oyun, tamamen yeni nesil durmuyor ve grafik ve harita hataları bolca mevcut. Zaten Techland, Dead Island serisinde de aynı hataya kurban gitmişti, ama bu hatalar oyunu eğelenceli hale getirebiliyor, bunun iyi olup olmadığı ise tartışılır çünkü oyun aksiyon-hayatta kalma  türünü hedeflemiş, her ne kadar başaramamış olsa  da.

İyi geceler, iyi şanslar

Gelelim oyunun en iyi özelliklerine: oynanış mekanikleri oldukça akıcı ve tuş dizilimin konsollarda oldukça sıra dışı olmasına rağmen hızlı alışılıyor. Ve tabii ki co-op; oyunun belki de en sağlam unsuru olan 4 kişilik co-op modu, 20 saatlik oyunda 50+ saat vakit geçirmenize neden olabilir. Tabii yapımcı Dark Souls’dan da nasibini almış ve bir işgal modu eklemişler, gece veya her zaman, lobinizi açtığınızda, güçlü bir zombi olarak başka bir oyuncu oyununuza girip sizi öldürmeye çalışıyor ve sizin amacınız ise onun yuvalarını yok etmek, elbette sınırlı sayıda canınınız var, bu modu co-op oynamanızı tavsiye ederiz çünkü aşırı kolaylaştırıyor. İşgal eden taraf siz olduğunuzda ve karşınıza acemi bir oyuncu denk geldiğinde ise kendi korku modunuzu yaratabiliyorsunuz, oyun her ne kadar zombinin nereden geldiğini nasıl öğreneceğinizi öğretse de, bazı oyuncular bunu görmezden gelip işinizi kolaylaştırıyor.


Puanlamalar

Oynanış: Oyun oynanış açısından oldukça rahat ve ihtiyacınız olan detayları size sunabiliyor. Yapımcının önceki oyunlarını oynayan oyuncular kesinlikle yabancılık çekmeyecek, yeni oyuncular ise kısa süre içinde kolayca adapte olabilecekler. Ancak menü kullanımı, özellikle kullanılabilir eşyalar içeren sekme eşyalarınız arttıkça biraz sıkıntılı hale gelebiliyor. Parkour sistemi ise oldukça akıcı ve çoğu zaman gerekli tuşlara farkında olmadan basıyorsunuz ve sizde bir refleks halini alıyor.
Puan: 9/10

Görseller: Birçok oyunda olduğu gibi görseller, ilk gösterildikleri gibi değil ve oyunda zaman zaman frame düşüşleri can sıkabiliyor. Genel olarak oyundaki görsellerde bolca hata bulmak mümkün, biraz aceleye getirilmiş havası verebiliyor.
Puan: 6/10

Seslendirme ve Müzikler:Oyunda ana karakterimiz dışında seslendirmeler pek de başarılı değil. Genel olarak çok fazla aksan verilmeye çalışılmış ve bu bir süre sonra itici hale gelebiliyor ve sizi karakterlerden uzaklaştırıyor. Oyunun müzikleri ise oldukça yerinde ve sizi oyuna çekecek şekilde iyi ayarlanmış.
Puan: 7,5/10

Hikaye: Çoğu zombi temalı oyunda olduğu gibi hikaye maalesef yeterli değil ve çok yüzeysel bırakılmış, karakterler yeteri kadar ilgi çekici değil ve oldukça vasat bir senaryo hakim. Oyunda RYO elementleri de olduğu göz önüne alınırsa durum gerçekten üzücü.
Puan: 6/10

Eğlence Faktörü:Oyunun kurtarıcı faktörü. Oyunun vasat yapısından sıyrılıp, oyunculara saatlerce eğlence sunan co-op ve be the zombie modları ile oyunu bitirdikten sonra bile geri dönmeniz için bir sebep oluyor. Co-op modu ile en sıkıcı durumları bile eğlenceli hale getirebiliyorsunuz.
Puan: 10/10

Genel: 7,5/10

Önceki İçerikAssassin’s Creed filminin çıkış tarihi belli oldu
Sonraki İçerikMortal Kombat X’te Aramızda Olmayacak Karakter Belli Oldu

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz