The Walking Dead: A New Frontier İnceleme – Bölüm 1

Oyun dünyasında önemli bir yere sahip olan Telltale Games, “bölümler halinde” sunduğu ve çizgiromanvari, hoş görselleriyle dikkat çeken oyunları sayesinde, kısa sürede birçok kişi tarafından sevilen bir oyun yapım stüdyosu oldu. Ancak, seveni olduğu kadar, oynanış unsurunun az olduğu oyunları nedeniyle sevmeyeni de bulunuyor. Her halükarda, ortaya koyduğu başarılı yapımlar sayesinde oyun sektöründe önemli bir firma olduğunu bizlere kanıtladı.

Telltale’in geliştirdiği en uzun soluklu oyun serisi The Walking Dead, üçüncü sezonuyla geri dönüş yaptı. 2012’de çıkış yapan serinin ilk oyunu ile büyük bir yükseliş yakalayan Telltale Games, bu yükselişini The Wolf Among Us, The Walking Dead Season Two, Tales from Borderlands, Game of Thrones, Minecraft: Story Mode, The Walking Dead: Michonne ve Batman: The Telltale Series ile devam ettirdi. Batman’de kullandığı oyun motorunda geliştirmeler yapan Telltale, bunu The Walking Dead’in üçüncü sezonu A New Frontier‘da da devam ettirdi.

Olayların başlangıcına geri dönüş

Telltale’in klasik hale gelen “beş bölümlük oyun anlayışı” A New Frontier ile sürüyor. Beş bölümden oluşan oyunun ilk iki bölümü aynı anda yayınlandı. Bu sezonda serinin ilk oyunundan bu yana tanıdığımız Clementine’ın dönüşüne tanık oluyor; diğer taraftan da Javier adlı yeni bir karakterin hikayesine yelken açıyoruz. Javier’in hikayesi bizleri olayların başlangıcına geri götürüyor. Zombi salgınının başladığı ilk gün ağabeyi David’ten telefon alan Javier, ölüm döşeğindeki babasının yanına gitmeye çalışıyor. Ancak, Javier oraya varana kadar babası çoktan ölüyor. Daha sonra dedesinin odasına giren Javier’in yeğeni, aslında dedesinin hayatta olduğunu fark ediyor ve bunu ailesine iletiyor. Olaylar böylece alevlenmiş oluyor.

Zamanı ileri alıyoruz

Javier’in babasının ölümünün ardından durum kontrol altına alınıyor ve birden kendimizi zamanın ilerisinde buluyoruz. Javier’in yolculuğu, baldızı Kate ve yeğenleri Gabriel ile Mariana’yla birlikte bir karavanda devam ediyor. Zombi (aylak) ilerleyişinin artık hızlandığı bir dönem bizleri bekliyor. Bir grup zombinin önünde ilerleyen Javier ve akrabaları, yiyecek ve yakıt sıkıntısı çekmektedir. Bu nedenle her bir durakta ihtiyaçlarını karşılamak adına araştırma yaparlar. Önlerine çıkan bir hurdalığa saparlar ve biraz yakıt ile yiyecek ve içecek bulmaya çalışırlar. Jaiver’in öncülüğündeki grup, hurdalıktaki arayışlarında bir eve rastlarlar ve evin içerisinde yeterli miktarda gıda ve yatacak rahat bir yatak bulunmaktadır. Çocukların bu geceyi evde geçirme istekleri vardır; ancak Javier’in baldızı olan Kate, bu kararı olumlu karşılamaz. Buranın başkalarına ait olduğunu düşünmektedir ve başlarına bela almadan yollarına devam etmeleri gerektiğini söyler. İşte bu noktada, oyun bizlere iki seçenek sunuyor; ya geceyi evde geçirme kararı vereceğiz, ya da yolumuza devam etmeyi tercih edeceğiz. Ancak hangi kararı verirseniz verin, işin sonu aynı yere varıyor. Farklılık olarak ise sonuca varana kadar geçireceğiniz evreler değişkenlik gösteriyor diyebilirim.

Sonuç olarak, ben evde kalmayı tercih ettim. Bu esnada, yerleşkenin asıl sahipleri olan bir grup silahlı adam çıkageldi. Burada grubumuzun başı belaya girdi ve Javier’i ailesinden ayırarak farklı bir yere götürdüler. Ailenin diğer üyeleri ise hurdalıkta tutuldu. Javier’in başka bir yere götürülmesi esnasında, araçla yolda ilerlerken, önümüze büyük bir ağaç devrildi ve araç yoldan saparak kaza yaptı. Kazaya sebebiyet veren ağacın devrilmesine, bilin bakalım kim neden oldu? Tabii ki de, Clementine! İşte yeni karakterimiz Javier ile ilk sezondan beri tanıdığımız Clemetine’ın karşılaşması böyle gerçekleşti. Ancak Clementine pek dost canlısı biri olarak karşımıza çıkmıyor.

Aileni asla geride bırakma

Javier, Clementine’dan ailesinin yanına, hurdalığa geri dönmek için yardım ister. Silahlı adamların ailesine kötü bir şey yapmasından endişelenmektedir. Bu yardım karşılığında Clementine, Javier’den de bir karşılık beklemektedir. Ondan, karavanı vermesini talep eder ve anlaşma yapılır. Hurdalığa geri dönüş yolunda ise, Clementine ve Javier, oyunun başından beri sürekli önlerinde oldukları bir grup zombiyle karşılaşır. Clementine’ın çağrısı üzerine yakınlardaki farklı bir yerleşkeye, zombi akımı geçene kadar kısa süreliğine sığınmayı tercih ederler. Javier, buradan bir an önce çıkmayı ve ailesinin yanına dönüp onların güvenliğini sağlamayı amaçlamaktadır. Fakat, sığındıkları yerde de başları derde girer ancak bir gün sonrasında hurdalığa varmış olurlar.

İntikam peşinde

Hurdalığa vardıklarında önce Mariana’yı, daha sonra Gabriel ve Kate’i bulurlar. Hepsi hayattadır. Ancak hurdalıktan ayrılmaya çalıştıkları sırada, daha önceden de karşılaştıkları silahlı grubun onlara saldırması sonucu, önce yeğeni Mariana vurulur, ardından baldızı Kate yaralanır. Yaşananların ardından oyun bizlere yine iki seçenek sunuyor. Ya geri dönüp yerleşkeye gideceğiz, ya da kalıp onlarla savaşmayı tercih edeceğiz. Benim seçimim sonucunda Gabriel, Kate ve Mariana, yerleşkenin yöneticisi Tripp ile yerleşkeye geri döner. Javier ve Clementine ise orada kalıp silahlı gruba karşı durur. 3. sezon A New Frontier’ın ilk bölümü Ties That Bind – Part 1 böylece bitmiş oldu. İkinci bölüm Ties That Bind – Part 2’de görüşmek üzere…

Genel olarak…

A New Frontier’ın ilk bölümü Ties That Bind – Part 1, yaklaşık olarak bir saatlik oynanış sunuyor. Kısa diyebileceğimiz bu oynanış süresi, aslında bizlere yeterli anlatımı ve aksiyonu sağlıyor. Ancak, oyundaki etkileşim konusunda pek bir ilerleme kaydedilemediğini belirtmeliyim. Telltale’in her oyununda olduğu gibi, etrafta dolaşarak gözlem yapma, gerekli malzemeleri toplama üzerine kurulu. Zombilere karşı saldırıya geçtiğimizde ise, oyunun bizden yapmasını beklediği şeyi yapmak zorundayız. Yani, oyun bizden elimizdeki çekiç ile saldırmamızı istiyorsa, tabancamızı kullanma gibi bir şansımız yok. Sürekli bir yönlendirme ile ilerliyoruz. Farklı bir hamle yapma gibi bir fırsatımız bulunmuyor.

Oyunun görselleri, yazımın başında da belirttiğim üzere, Telltale’in ilk olarak Batman: The Telltale Series oyununda denediği yeni grafik motoru ile oluşturuldu. Zaten bizlere “çizgiromanvari, oldukça hoş” görseller sunan Telltale oyunları, bu değişim ile bir kat daha başarılı olmuş.

Ses ve müzik konusunda, serinin önceki oyunlarına göre ilerleme olduğu ortada. Aksiyonun yükseldiği veya duygusallığın arttığı dakikalara uygun müzikler mevcut. Seslendirme olarak ise, karakterlerin tepkilerine, yaşanan olaylara göre değişen ses tonları oyunu başarılı kılan diğer bir etken.

Genel olarak, Telltale’in çoğu oyununda olduğu üzere, oynanış unsurlarının pek fazla olmadığı, bizlere etkileşim kurma fırsatı tanıdığı zamanlarda “kısıtlamaya giden”, genellikle hikayeye odaklanan, sık sık bizleri seçim yapmaya zorlayan, bu seçimler ile bizleri ikileme sokan ve “Diğerini seçseydim acaba ne olurdu?” dedirten, ancak oyunun sonunun hep aynı yere vardığı, zaman zaman aksiyonun yükseldiği, zaman zaman duygusallığın arttığı, kimi zaman ise bizleri şaşırtabilecek olayların yaşandığı bir yapım önümüze sunuluyor.

GENEL BAKIŞ
Oynanış
6
Görseller
9.0
Ses/Müzik
8
Hikaye/Sunum
9.5
Eğlence Faktörü
7.5
Önceki İçerikResident Evil 7’nin ilk incelemeleri yayımlandı; işte verilen puanlar!
Sonraki İçerikBattlefield 1’in ilk genişleme paketi ‘They Shall Not Pass’ detaylandırıldı
the-walking-dead-a-new-frontier-inceleme-bolum-1Seriyi ilk oyunundan bu yana takip ediyorsanız, Clementine'ın dönüşüne tanık olduğumuz ve yeni karakterimiz Javier'in hikayesine daldığımız bu sezonu mutlaka oynamalısınız.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz