Nex Machina inceleme

Buy it, use it, break it, fix it.

Bazılarımız vardır, otobüste ters yöne oturunca midesi bulanır, sürekli başı ağrır, her yemekten sonrası midesi bulanır falan… Ben öyle biri değilim. Başımın ağrıdığı hayatımda 2-3 kez falandır. Midem çok nadir bulanır. Otobüste amuda kalkıp gitsem bir şey olmaz. (Çok iddialı mı konuştum acaba…) Şimdi Nex Machina dediğimiz oyun beni etkilemedi tabii ki bu Allah vergilerinden dolayı ama bu oyun bazılarında ciddi ciddi baş ağrıları falan yapmış. Birkaç kişi ile konuştum, 15 dakika zor dayandım dedi. Şimdi neden böyle bir giriş yapıyorum? Oyunun bunu bağıra bağıra duyurması gerekirken duyurmadığı için. Ben siz sevgili okuyucularımı çok sevdiğim için, kıyamam, ne olur ne olmaz uyarımı yapayım. Hele epilepsi gibi bir durum varsa kesinlikle çok dikkatli olun. Nex Machina inceleme Başlat Tuşu’nda karşınızda.

Turn it, leave it, start – format it.

Yasal uyarımızı yaptıktan sonra asıl kısma gelelim. Nex Machina, eskinin –benim tarafımdan– özlenen yapısında bir nişancı oyunu. Arcade tarzda, kontrolcünün iki çubuğu ile oynanması gereken, klavye ve fare ile kesinlikle oynanmaması gereken, bu ikili ile oynamaya çalışanı sınır dışı etmek lazım gelen bir oyun. (Burayı özellikle vurguluyorum ki sonra monitör falan parçalamayın.)

Şimdi bu türe yabancı olan biri bu oyuna baktığında “Bu mu yani?” diyecek yapıda bir şey var karşımızda. Ama türe yakınsanız da ilk görüşte ağız sulandıracak bir izlenim elde ediyorsunuz. Bunun nedeni ise oyun mekaniklerinin aslında çok basit, bol bol örneği olan ve tekrar eden yapıda olması. Şimdi normalde biz bunu kötü bir şey olarak sayabiliriz ama, Nex Machina’da bu durum değişiyor.

Nex Machina inceleme

Bu oyun yapısı sevdiğiniz bir yemeğin iyi ya da kötü elden çıkması gibi yorumlanmalı. Malzemeler aynı ama yapanın yeteneğine göre yemeğin tadı çok değişiyor. Şimdi bu oyunda da altı üstü sol çubuk ile hareket ediyor, sağ çubukla da pata pata ateş ediyoruz. Eee yani ne var bunda? Bir hafta Unity çalışsam ben de yaparım

Tabii ki öyle değil. (Yapabilirsiniz tabii canım, ben kendim için dedim.) Oyun mekaniklerinin oyunun temel aldığı konsept ile güzel bir şekilde harmanlanması, akıcılığı çok önemli bir unsur. İşte Nex Machina bunu başarıyor. Akıyor hocam akıyor…

Trash it, change it, mail – upgrade it.

Oyun hızlı. Hikaye yok. (E biraz var diyebiliriz.) Taktik yok. (E aslında bu da biraz olabilir.) Aslında demek istediğim biz bu oyundan saf aksiyon, patlamalar ve duptıdı duptıdı müzikler istiyoruz. Kafa yormak istemiyoruz, izlem (strateji) belirlemek istemiyoruz, bir sonraki seviyede ne yapacağımızı düşünmek istemiyoruz. Bize kan verin. (Ya da metal yığını da olur.) Silah verin. Sonsuz mermi verin.

İşte olay bu. Nex Machina bunu gayet güzel bir şekilde başarıyor. Oyun kendini teknoloji ve “yapay zekanın dünyayı ele geçirme” noktası üzerine konumlandırmış, bu konuyu da yapısına çok güzel yedirmiş. Tron’dan çıkma bir karakter, robotlar, lazerler… Daha ne isteriz?

Koşuyoruz. Sürekli koşuyoruz. Yerimizde durmak yok. Durursan ölürsün. Sen durursan hepimiz ölmeyiz, yine sen ölürsün. Ateş etmeden hareket etmek de yok. Elimiz sürekli çubuklarda. O çubuklar sürekli hareket edecek. Beyin ikiye bölünecek. (Parmaklarımı hissetmiyorum sanırım.)

Oyunlardan bazen sadece saf eğlence bekleriz. Gün bizi yormuştur, stresli geçmiştir, sınavımız kötü gelmiştir… Düşünmeden sadece sevdiğimiz şeyi yapmak -yani bizler için oyun oynamak- isteriz. Nex Machina tam bu kategorinin oyunu.

Charge it, point it, zoom it, press it.

Oyunun detaylarına biraz değinmek gerekirse, silahlarımızı oradan buradan topladığımız güçlendirmelerle geliştirebiliyor, canımız gitmeden önce bir şansımız daha olsun diye zırh giyinebiliyor ya da “kaçma” (dodge, dash) hareketimizi geliştirebiliyoruz. Yabancı gelmedi sanki, değil mi? (Ey atari nesli, sözüm sana.)

Oyunda bir dünya alanlara ayrılmış ve alandaki düşmanları temizledikçe otomatikman diğer alanlara geçiyoruz. Her alanda ise kurtarılmayı bekleyen insanlar var. Bunları kurtarmak zorunlu değil ama kurtardığımızda ciddi getirileri oluyor.

Biraz değinmiştim, oyunda bize karşı gelen robotlarımız, lazerlerimiz ve tabii ki bölüm sonu canavarlarımız var. Tek darbede işimiz bitiyor. (Zırhınız yoksa.) Dikkat önemli. (Oyunculuğun %90’ı kaçmaktır.) Yoksa canlarımız tek tek hemen bitiyor ve yandığımızda alana tekrar başlıyoruz. (Bölüme değil dikkat.) Tüm canlar biterse o başka tabii.

Oyunda çeşitli modlarımız var. Hikaye tabanlı, dünyalara ayrılmış bir bölümümüz var mesela. Asıl olarak burada zaman geçireceğinizi düşünüyorum. Sonsuzluğa gittiğimiz, sınırlarınızı zorlayacağınız, ne kadar yemeden içmeden durabilirimi ölçebileceğiniz bir “sonsuz” modu var. Ya da spesifik bölüm seçtiğiniz, sadece hikayenin o bölümünü oynadığınız bir mod var. Yeterli mi? Yani ama fazlasına da hayır demeyiz, değil mi?

Snap it, work it, quick – erase it.

Nex Machina görsel olarak da gayet iyi gözüküyor. Göze çarpan bir çapak yok. Görsel hata yok. (Ya da daha göremedim.) Kare/saniye oranı doğal olarak iyi oyun fazla bir sistem gereksinimi istemiyor.

Şaşırdığım bir nokta ise, bahsetmeden geçmek istemiyorum, oyunu Steam’de incelediğim anda bir anda arkadaş isteklerinin patlaması oldu. Bunun nedenini ilk başta çözemedim ama sonradan ekleyen bir arkadaşa sorduğumda öğrendim. Bu da aslında -benim beklemediğim- oyuna Türk oyuncularının da aslında bayağı ilgi gösterdiğini gösteriyor.

Hiç mi kötü yanı yok oyunun? Aslında yok desem yeridir. Birkaç ufak hata vardı, onu da direkt yapımcılarla konuşarak hallettik aslında. Beta sürümünde kontrolcü takılıyken, çalışmamıştı mesela. Oyunda kontrolcü belirmişti ve diğer oyunlarda da çalışıyordu aslında. Aslında olay ayarlardan seçmek gerekliliğiymiş. Böyle olmamalıydı tabii. Düzelteceklerini söylediler, sonra düzelttiler mi bilmiyorum. Oyun tam sürümüne geldiğinde bayağı büyük bir güncelleme yayımlandı, düzeltmiş olmaları muhtemel.

Bir de fare imleci çıkıyor tam ekranın ortasında. Can sıkıcı olabiliyor tabii. Ama çok da şe etmemek lazım.

Technologic.

Oyunu bayağı övdüm fark ettiyseniz. Ama şimdi çok önemli bir şey diyeceğim: Bu oyun herkese hitap etmiyor. Maalesef durum böyle. Şimdi söz bu bahsettiğim mekaniklerden zevk almıyorsanız, Nex Machina size hiçbir şey ifade etmeyecektir. Hatta üstüne bu yazı yüzünden zaman ayırdıysanız bana da bir “sallayacaksınız“.

Steam’de yazdığım kısa incelemeyi direkt buraya kopyalamak istiyorum: “Türü sevene gayet güzel ama türe uzak olana önermediğim bir oyun olmuş.” Olay tam olarak bu. “Eskiden ne oynardık be!” diyenlerdensiniz, durduğunuz hata. Fiyatıyla da künefe gibi oyun. Alın oynayın. “Bu ne böyle ya önümü göremiyorum.” diyorsanız ise başka güzel oyunlar da var sizler için, onu da başka yazıda incelerim size. Sütlü tatlı seviyorsunuz demek ki…

Oyunu buraya tıklayarak satın alabilirsiniz.

GENEL BAKIŞ
Eğlence
8.5
Görseller
7
Ses/Müzik
7
Hikaye
5
Fiyat/Performans
8
Önceki İçerikThe King of Fighters XIV Steam Edition inceleme
Sonraki İçerikOyuncuların Bayram Hediyeleri Kinguin ve GPay’den
Makine ve otomotiv mühendisi, aynı zamanda yılların oyuncusu. Arada kamyonculuk yaptığı iddia edilmektedir.
nex-machina-incelemeYıldızlar da kayar, durmaz yerinde.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz