Nintendo’nun meşhur karakterleri Mario ve kardeşi Luigi’nin tüm maceraları platform oyunlarından ibaret değil. Yeri geliyor spor oyunlarında, yeri geliyor parti oyunlarında boy gösteriyorlar. SNES dönemiyle başlayan bir rol yapma oyunu serüvenleri de mevcut. Ancak tam anlamıyla kimliklerini Mario & Luigi serisiyle bulduklarını söyleyebiliriz. Superstar Saga ile başlayan bu seri son 20 yıl içinde beş ayrı oyunla devam etti ve hem Mario ve Luigi karakterlerine derinlik kazandırdı, hem de yaşadıkları fantastik evreni daha ayakları yere basar bir forma soktu. Önceki oyunlarda kah dağ bayır dolaştık, kah rüyalarda yolumuzu kaybettik, hatta mikro ölçekte küçülüp baş düşmanımız Bowser’ın içinde var olan minik-dev bir dünyaya bile şahitlik ettik. Şimdi ise demir alma vakti geldi; Mario & Luigi Brothership inceleme yazımızda engin denizlere açılarak iki kardeşin en yeni macerasına dahil oluyoruz!
Kayıp kıta Concordia
Yeni oyunumuz Mario ve Luigi kardeşlerin gizemli bir portal ile ulaştığı Concordia adlı dünyada geçiyor. Bir zamanlar Connectar adlı bir güç ile beslenen devasa ağaç Uni-Tree’nin gölgesinde huzur içinde varolan bu dünya bir felaket sonucu parçalanarak denizde süzülen adacıklara dağılmış durumda. Kendi dünyalarında oluşan bir portal tarafından çekilen Mario ve Luigi şekli bir gemiyi andıran Shipshape adasında bir araya geliyor ve burada Connie adlı bir Wattanist ile karşılaşıyorlar. “Wattanist de ne ola?” derseniz botanist ve elektrik terimi watt’tan türetilmiş bir meslek diyebilirim; Concordia genel olarak elektrik teması üzerinden kurgulanmış bir dünya. Burada yaşayan varlıklar da ilk bakışta anlaşılabileceği üzere priz ve fişlerden türetilerek tasarlanmış. Öykümüze dönersek, Connie Mario kardeşlere bir dönem Concordia’nın tek kıtadan oluştuğunu ancak karanlık bir gücün Uni-Tree’yi yoketmesiyle kıtanın adacıklara ayrıldığını anlatır. Kendisi Shipshape adasında Uni-Tree’yi tekrar yetiştirmek ve diğer adaları tekrar bu adanın ekseninde bir araya getirerek eskisi gibi bir bütün haline sokmayı planlamaktadır. Bunun için de tabii ki kahramanlarımız Mario ve Luigi’ye ihtiyaç duyacaktır.
Ah o gemide ben de olsaydım
Mario & Luigi Brothership’in kurulu olduğu ana kısım belirli akıntı gruplarını takip ederek kayıp adacıkları keşfetmeniz üzerine kurulu. Her adacık bir bakıma oyundaki bir bölümü temsil ediyor ve hepsinde kendine özgü çözülmesi gereken bulmacalar, düşmanlar, yerli halk ve tabii ki Mario oyunlarının olmazsa olmazı altın ve mantar gibi bolca toplanabilir içeriyor. Adacıklardaki temel amaç genellikle bölüm sonlarındaki devasa prizleri bulup gemi ada Shipshape’teki Uni-Tree’ye bağlamak. Bunu yaptığınızda adacık Shipshape’in bir parçası haline geliyor ve borular aracılığıyla istediğiniz an bu bölümlere dönebiliyorsunuz. Uni-Tree bağlantısı yapıldıktan sonra her bölümde gizli bölgeler, hatta yan görevler açılabiliyor. Bu sayede oyunun ömrü oldukça uzamış ve ek içerik de geneliyle oldukça keyifli.
Mario & Luigi serisinin genel mekaniklerinden çok uzaklaşmayan Brothership, iki kardeşin zorluklar ve engellerle ortaklaşa mücadele ettiği bi oynanış sunuyor. Yön tuşları ile Mario’yu hareket ettiriyorsunuz ve Luigi sizi takip ediyor. Ancak belirli durumlarda isterseniz kardeşlere ayrı tuşlar aracılığıyla hamle de yaptırabiliyorsunuz. Örneğin Mario A tuşu ile zıplarken Luigi B tuşu ile zıplıyor, ya da oyunun ilerleyen bölümlerinde edineceğiniz tokmakları sallarken Mario için X, Luigi için Y tuşuna basmanız gerekiyor. Düşmanlar bölüm içerisinde görülebiliyor ve eğer üstlerine zıplar ya da tokmak darbesi indirirseniz savaşlara avantajlı olarak girebiliyorsunuz.
Oyunun en parladığı kısım savaş sekanslarında ise Mario ve Luigi’nin gerçekleştirebildiği kombo saldırılar neredeyse işi bir platform oyunu akıcılığına yaklaştırıyor. İki kardeş verdiğiniz komutları akrobatik bir uyum içinde gerçekleştiriyor ve çıkan tuş kombinasyonlarına zamanlı bastığınız takdirde yüksek hasarlar verebiliyorsunuz. Oyun bu zamanlamaları öğretme konusunda oldukça başarılı ve dilerseniz oyunun menüsünde kombo saldırıları çalışabileceğiniz bir bölüm de mevcut. Her dövüşün sonunda kazandığınız tecrübe puanlarıyla daha da güçlenirken hikayede ilerledikçe oldukça havalı yeni saldırılar öğrenmeye devam ediyorsunuz.
Dahi kardeş Luigi
Nintendo Brothership ile birlikte genellikle Mario’nun gölgesinde tuttuğu Luigi’ye spot ışıklarını çevirmiş. Savaşlarda zaten kilit bir rol sahibi olan Luigi bu oyunda aynı zamanda ekibin beyni olarak da çalışıyor. İkili maceraları boyunca belirli engellere takıldıklarında Luigi parlak zihnini çalıştırıp bir fikir buluyor ve bu oyunda yeni bir oynanış mekaniğine dönüşüyor. Üstelik Luigi’nin fikirleri sadece keşif elementleriyle sınırlı değil. Bölüm sonu canavarı mücadeleleri sırasında bile kıvrak zekasıyla düşmana ağır hasar verebilecek yöntemler keşfedebiliyor. Bu fikir bulma sahneleri oyunda en sevdiğim kısımlar oldu, ayrıca Luigi’nin ekipteki önemini de artırarak kardeş dayanışmasına tatlı bir boyut kazandırmış.
Teknik boyut
Unreal Engine 4 ile geliştirilen Mario & Luigi: Brothership, serinin tamamı üç boyutlu görseller ile hazırlanmış ilk oyunu. Karakter modelleri ve çevre tasarımları iki boyutlu dönemleri aratmayacak özel bir işçilikle hazırlanmış. Cel shade görsellerin en güzel örneklerinden biri olarak niteleyebileceğim modeller, önceki oyunlardaki sprite grafik estetiğini birebir üçüncü boyuta taşımış. Sanat yönetimi oldukça başarılı, renk paletinden tasarımlara kadar her şey tıpkı bir Mario oyununda olması gerektiği gibi cıvıl cıvıl ve kendine özgü. Animasyon tarafı ise ekstra övgü hak ediyor. Karakterler hareket halinde adeta bir çizgi filmden fırlamış gibi; esneme, abartı ve zamanlama gibi animasyon prensipleri o kadar başarılı uygulanmış ki özellikle savaş sahnelerinde binlerce kez göreceğiniz animasyonlardan hiç sıkılmıyorsunuz. Grafik ve animasyon departmanına Nintendo umarım iyi sahip çıkar, zira bir sonraki Mario oyunu için çıta oldukça yükselmiş.
Öte yandan oyunun tamamının üç boyutlu olması ve Unreal gibi talepkar bir motor kullanması artık 8 yaşına gelmiş Switch’imiz için zorlu bir mücadele anlamına geliyor. Oyunun özellikle dock modunda stabil çalışmakta zorlandığını belirtmeliyim. Kare hızı düşüşleri ya da çok anlık takılmalar zamanlama üzerine kurgulu bir oynanış için kötü haber. İyi haber ise handheld modunda oyun hiç fena değil. Çözünürlükte hissedilir düşüş olmadığı gibi her şey çok daha pürüzsüz hissettiriyor. Performans sıkıntıları artık güncel oyunların çoğunda karşılaştığımız bir durum ve geriye uyumluluk desteğini de hesaba katarsak işin çözümü yakın gelecekte çıkış yapacak olan Switch 2’de yatıyor gibi görünmekte. Şu an için oyunu elde oynamanızı öneriyorum, zaten çoğu Switch kullanıcısının da portatif takıldığını düşünmekteyim. Kare hızı düşüşlerine kıyasla önüne geçilemeyen ve kişisel olarak birazcık takıldığım ufak bir detay daha var. Oyunda savaş öncesi ve sonrasında yükleme ekranı görüyoruz. Çok uzun sürmeseler bile seri şekilde savaşlara girip çıktığımız bölümlerde tempoyu biraz kırabiliyorlar.
İskele alabanda!
Mario & Luigi: Brothership teknik sıkıntılarına rağmen altı oyunluk seri içindeki en keyifli yapımlardan biri. Yeni nesil görselleri ve eğlenceli oynanış mekanikleri ile kesinlikle kütüphanenizde yer edinmeyi hak ediyor. Oyun 9.9GB dosya boyutuna sahip oyun ortalama 35-40 saatlik bir oynanış süresi sunuyor.
