Demons Souls inceleme

From Software’in artık kendi türünü (Souls-like / Soulsborne) oluşturmuş efsane serisi Dark Souls’u neredeyse her oyuncu bilir. Ancak bu efsanenin doğuşunun Sony sayesinde olduğu pek bilinmeyen bir detaydır. Ölüp ölüp dirildiğimiz, deneme yanılma ile türlü zorlukları ve amansız bossları indirdiğimiz serinin başlangıcı, Demon’s Souls, 2009 yılında PlayStation 3 platformunda oyun dünyasına merhaba demişti. Aradan geçen 11 yıl boyunca Souls serisi Dark Souls adıyla devam ederken PlayStation da iki nesil boyunca yolculuğuna devam etti. Yıl 2020’yi gösterdiğinde PlayStation 5’in çıkışına eşlik etmek üzere Demon’s Souls, ismi değişmemiş olsa da baştan aşağı elden geçirilmiş görselleri ve çeşitli yenilikleri ile tekrar huzurlarımızda. Demons Souls inceleme yazımızda tarihçesinden performansa uzanan kapsamlı bir yazıyı sizler ile buluştururken oyunu ilk oynadığımız andaki kadar heyecanlıyız!

From Software İçin Saygı Duruşu

Kasvetli medieval bir dünya, zindanlar ve size kan kusturmak için etrafta dolanan envai çeşit yaratık… Bunların üstüne bir de olmazsa olmaz abartılı bir zorluk. Ağırlıklı olarak karanlık fantezi oyunları geliştiren From Software 1994 yılında PlayStation için çıkardıkları King’s Field’dan beri çeşitli oyunlarla bu “eğlenceli” kabusu oyunculara yaşattı.

Yıl 2009’a geldiğinde stüdyo bir nevi King’s Field serisinin ruhani devamı olan Demon’s Souls ile PlayStations 3‘e giriş yaptı. Yine karanlık fantezi türünde olan oyunda lanetli Boleteria topraklarına ayak basmış ölümsüz bir savaşçıyı yönetiyorduk. Oyunun en önemli özelliği etkileyici bir atmosfere sahip oluşu, piyasadaki çoğu oyunun aksine senaryoyu ve oynanış öğelerini oyuncunun ağzına kaşıkla vermeyen, keşfetmeyi, sabırlı olmayı ve imkansız gibi görünen zorluklarla mücadele etmeyi ödüllendiren bir oyun olmasıydı. Japonya haricinde pek reklamı yapılmasa da yapısı ve oyuna gönül veren kitle sayesinde kısa sürede büyük bir üne kavuşan seri, Dark Souls adı ile devam etti. Sony zaman içinde From Software ile tekrar özel bir oyun yapması için ve ortaya Bloodborne adlı şaheser çıktı. Souls serisine yakın, ama çok daha kasvetli ve hareketli bir oyundu. Bu oyunla birlikte bu tür oyunlar Soulsborne olarak anılmaya başlandı.

From Software şu sıralar George R.R. Martin ile Elden Ring’in yapımı üzerinde uğraşırken Sony de PlayStation 5’in açılışına özel bir proje için Bluepoint Games ile işbirliği yaptı. Bluepoint Games’i özellikle PlayStation 4 oyuncuları çok iyi hatırlayacaktır; Uncharted: Nathan Drake Collection, Gravity Rush, Shadow of Colossus gibi PlayStation klasiklerini yenileyerek PlayStation 4’e uyarlamışlardı. Özellikle son çalışmaları Shadow of Colossus’ta çıkardıkları performans çok etkileyiciydi. Firmanın Demon’s Souls için Sony ile anlaşmaları ve takibinde çıkan ilk görseller oldukça etkileyiciydi. Ve zaman geldi…

İlk gün

İnsana bir ruh bahşedildi,
idrak etti her şeyi.

İkinci gün

Dünya, ilacı olmayan
bir zehirle tanıştı:
Ruhları çalan bir iblis

Demon's Souls inceleme

Boleteria Topraklarına Dönüş

Uzun uzun yıllar önce, Boleteria Krallığı’nda Ruh Sanatları (Soul Arts) adı verilen bir büyünün hatalı kullanımı nedeniyle ülke Kadim Varlık (Old One) denilen bir tehdit ile yüz yüze geldi. Yarattığı sis ve iblis ordusu ile dünyaya yayılan bu varlık, büyük mücadelelerin ardından uyutularak durduruldu. Ancak oyunun geçtiği dönemin Boleteria kralı Allant, güç hırsı ile yeniden Ruh Sanatları’nı gün ışığına çıkarınca Kadim Varlık tekrar uyanır ve beraberinde iblisleri de yeniden dünyaya ölüm saçar. İblisler insanları öldürüp ruhlarını çalarak daha da güçlenmekte, ruhları çalınmış insanlar ise delirmiş canavarlara dönüşmektedir. Bu karanlık dönemde Boleteria’yı çevrelemiş sise dalan kahramanımız fani bedeniyle bu tehlikelere karşı uzun süre ayakta kalamasa da Nexus adlı bir ara alemde tutsak kalan ruhu ile bu büyük tehlikeye karşı durmak için yeni bir şansa daha sahip olur.

Nexus’ta bir gurup ruh ile birlikte kendisini kurtaran gizemli Siyaha Bürülü Kız (Maiden in Black) ile karşılaşan kahramanımız Boleteria ve iblis ruhlarının gizemini çözmek, Kadim Varlık’ı bir kez daha durdurmak için ölüm kalım arasında gidip gelen büyük macerasına devam eder.

Bir Kahraman Çizeceksin…

Tipik bir Souls oyununda olduğu gibi Demon’s Souls da başlangıçta sizi kapsamlı bir karakter yaratma ekranına götürüyor. Orijinal oyuna kıyasla çok daha detaylı olan bu menüde, karakterimizin görünüşünü kemik yapısından yaşına, saçından yüz kıllarına kadar en ince detayları ile özelleştirebiliyorsunuz.

Kahramanınızı şekillendirirken oyun sizden ayrıca bir başlangıç hediyesi ve başlangıç sınıfı seçmenizi istiyor. Başlangıç hediyesi konusunda ilginç bir yenilik var: Eşya bulma şansınızı yükselten Kısmetli Yüzük sadece başlangıç hediyesi olarak alınabiliyor. Bu yüzüğü oyun içinde bulamıyorsunuz. İşe yaradığı kadar yüzükler ile ilgili bir trophy için de lazım olduğu için bu hediyeyi seçmenizi şiddetle öneririm. Başlangıç sınıfları ise savaşçıdan büyücüye, daha çok ilk ekipmanlarınız ve açılış statleriniz ile ilgili bir durum, tıpkı diğer Souls oyunlarında olduğu gibi… Oyunda ilerledikçe kahramanınızı istediğiniz şekilde geliştirebilirsiniz. Eğer burada da bir tavsiye isterseniz, oyunun en rahat başlangıç sınıfı Soylu / Royalty. Hem silah hem de büyüde efektif olan bu sınıf ayrıca oyuna 1. seviyeden başlayan, dolayısıyla en rahat istediğiniz şekle girme potansiyeli taşıyan sınıf. Ayrıca hazırda bir büyü (Ruh Oku / Soul Arrow) ve büyü barınızı tazeleyen bir yüzükle gelmesi de cabası. Özellikle oyunun başlarında zorlandığınız durumlarda menzilli stratejilere de başvurabiliyorsunuz böylece.

Yarattığımız kahraman bir süre geliştirmeye açık olmayacak. O nedenle başlangıç sınıfınızdaki ekipman ve statler ile ilk bossa kadar varmanız lazım. İlk dünyanın bossu Falanks’ı öldürdükten sonra Nexus’ta Siyaha Bürülü Kız’ın yardımı ile elde ettiğiniz ruhlar ile karakterinizi daha güçlü hale getireceksiniz. Özetle: Bol şans.

Demon's Souls inceleme

Ruhların Gücü Adına

Demon’s Souls serideki en düzgün antrenman alanlarından biri ile açılışını yapıyor, yerdeki yazıları/yönergeleri okuyup karşınıza çıkan dummy modundaki düşmanlar üzerinde denerseniz kontrolleri öğrenmeniz 5 dakikanızı almıyor. Öte yandan karakter geliştirme mekanikleri aynı derecede rahat değil. Türe yabancı olanlar için en yalın hali ile özetlemek istersek; Souls serisinde mücadele verdikçe tecrübe değil, ruh kazanırız. Ruhlar teknik olarak tecrübenin yerine geçiyor olsa da oyun esnasında ölürseniz tüm ruhlarınız öldüğünüz bölgede kalır. Eğer oraya tekrar ulaşıp ruhlarınızı almaz ve tekrar ölürseniz ise tüm ruhları kaybedersiniz. Biraz acımasız ve oyuncuyu diken üstünde tutan bu mekanik, takip eden yıllarda çoğu oyun tarafından da örnek alınıp kullanıldı.

Peki, ruhları ne şekilde kullanabiliriz? NPC’lerden eşya veya büyü satın alırken kullanabiliyorsunuz mesela. Ekipmanlarınızı onarmak ve güçlendirmek için de… Ama hepsinden önemlisi, karakterimizi geliştirmek için kullanıyoruz ruhlarımızı. Oyunda ilk bossu devirip Nexus’a döndüğümüzde Siyaha Bürülü Kız ile konuşarak karakterimizin niteliklerini yükseltebiliyoruz. Kısaca değinmek gerekirse:

Canlılık – Sağlık değerinizi (HP) yükseltir. Bu değer sıfırlandığında öldüğünüze göre düşük tutmak istemeyeceksinizdir. Aynı zamanda eşya taşıma kapasitenizi de yükseltir.
Zeka – Büyü yapmanızı sağlayan MP değerini yükseltir, kullanabileceğiniz büyü sayısını artırır.
Dayanıklılık – Saldırı yaparken, koşarken ve takla atarken azalan kondisyon değerini ve üzerinize ağır zırh ve ailahlar kuşanmanızı sağlayan ekipman yükü değerinizi yükseltir.
Kuvvet – İki fiziksel saldırı niteliğinden ilki. Kaba kuvvete dayanan silahlar gücünü ağırlıklı olarak kuvvetten alır. Bazı silahlar hem kuvvet hem çeviklik değerine ihtiyaç duyabilir.
Çeviklik – İki fiziksel saldırı niteliğinden ikincisi. Maharete dayalı silahlar gücünü ağırlık olarak çeviklikten alır. Bazı silahlar hem çeviklik hem kuvvet değerine ihtiyaç duyabilir.
Büyü – Ağırlıklı olarak ofansif, menzilli büyülerin kuvvetini artırır.
İnanç – Genellikle savunma, iyileşme odaklı olan mucizelerin tesirini artırır. İnanç, zekadan bağımsız olarak yanınıza alabileceğiniz mucize sayısını da artırır.
Şans – Eşya bulma oranı ve zehir direncini yükseltir.

PS5 oyunlarının dosya boyutları belli oldu.

Tehlikenin Karanlık ve Aydınlık Tarafı

Demon’s Souls türünün atası olduğu için bazı konularda farklı. Bunlardan en önemlisi ve az bilineni bulunduğunuz bölümlerin ve karakterinizin aydınlık ve karanlık yönelimi. Bölüm yönelimlerini etkileyen en büyük faktör ölmeniz. Özellikle insan formundayken çok ölürseniz bulunduğunuz dünyanın karanlık yönelimi artıyor.  Bunu oyunun menüsünden istediğiniz zaman kontrol edebiliyorsunuz. Yılan gözünü andıran ikonunuz simsiyah olduysa saf karanlık anlamına geliyor, bu durumda bazı düşmanların daha kuvvetli formları karşınıza çıkıyor ancak daha çok ruh ve eşya ile ödüllendiriliyorsunuz. Erişmesi biraz zor olan saf aydınlığa ulaşmak istiyorsanız bölümlerde insan formunda ölmemeniz çok önemli. Ruh formunda ölmeniz aydınlık değerini azaltmıyor ama bu oyunu yarı canla (Tutunuş yüzüğünü giyiyorsanız 4/3 canla) oynamanız anlamına geliyor ve bu şekilde zorluk dengesi kuruluyor. Saf aydınlık yakalandığı takdirde bazı karakterler ve özel olaylar ile karşılabilir, normalde erişimi olamayan bazı bölgelere geçebiliyorsunuz. Yeniden yapımda takibi daha rahat olsa da oyuncular için özellikle başlarda biraz kafa karıştırıcı olabilir.

Dark Souls’a kıyasla bir diğer acımasız konu ise spawn noktaları, yani bir bölüme girdiğinizde ya da öldüğünüzde doğduğunuz alan. Demon’s Souls’ta her bölümün başı ile boss arasında sadece tek spawn noktası var. Yani öldüğünüz takdirde bölüme en baştan başlamak ve bossa tek seferde ulaşmak zorundasınız. Souls oyunları istediğiniz an oyunu kaydetme izni verse de, bu daha çok oyuna ara verdiğinizde bıraktığınız yerden devam edebilmenizden öte geçmiyor. Yani zorlanacağınızı düşündüğünüz bir yer var ve çeşitli rol yapma oyunlarından alışık olacağınız şekilde ‘hızlı bir kayıt alayım da öldükçe oradan yüklerim’ diye bir şey yok. Öldüğünüz an oyun otomatik kayıt alıp sizi bölümün başına şutluyor. Ayrıca o ana kadar topladığınız tüm ruhlar da öldüğünüz bölgede kalıyor. Ölmeden oraya ulaşıp geri almak zorundasınız. Bu yönü zaten Souls serisinin en önemli niteliklerinden biri ve artık serinin hayranları için oldukça sıradanlaşmış olsa da yeni oyuncular biraz ter dökecektir.

Performans

Demon’s Souls PlayStation 5’in çıkışıyla birlikte gelen birinci parti oyunlardan biri. Kendisine Spider-Man: Miles Morales ve Sackboy: Büyük Macera eşlik ediyor. Ancak Demon’s Souls’u diğer iki oyundan ayıran bir nitelik var. Sackboy ve Morales aynı zamanda PlayStation 4 için çıkmış olan, her ne kadar belirli geliştirmelere sahip olsalar ve PlayStation 5’te inanılmaz performans sergileseler de eski nesilde de oynanabilen yapımlar. Öte yandan Demon’s Souls sadece PlayStation 5 için geliştirilmiş, tam anlamıyla next-gen bir oyun. Optimizasyonu da bir o kadar başarılı diyebiliriz.

Görseller konusunda sinematik ve performans olmak üzere iki seçenek sunuluyor. Sinematik modda oyun 4K çözünürlük ve saniye başı 30 kare oyun deneyimi sunarken performans modu 1440p çözünürlük ve saniye başı 60 kare oyun deneyimi sunmakta. LG C7 model TV’de, iki modda da uzun bir süre oynadıktan sonra rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Obje detayı ve gölgeler her iki modda ayırt edilemeyecek düzeyde birbirine yakın. Bluepoint Games inanılmaz iyi bir optimizasyon işi çıkarmış ve 1440p yabana atılacak bir çözünürlük olmadığı için gönül rahatlığıyla performans modunu seçip akıcı bir oyun keyfi sürebilirsiniz.

Demon’s Souls aynı zamanda dualsense kontrolcüyü de en iyi kullanan oyunlardan biri. Farklı silahların kullanımının verdiği his, yay gererken adaptive triggerların gerilmesi gibi detaylara mümkün mertebe özen gösterilmiş. Saldırılar, savuşturmalar titreşimin yanısıra kontrolcünün hoparlörü ile de desteklenmiş ve vuruş hissiyatını kuvvetlendirmiş.

Ses efektleri ve özellikle müzik de elden geçirilmiş. Orijinal oyunda dijital olarak hazırlanan parçalar orkestra ve koro aracılığı ile tekrar oluşturulmuş ve çok daha etkileyici olmuş.

Küçük ama seriyi iyi bilenler için ufak bir not: Nihayet NPC’ler konuşurken ağızları kıpırdıyor ve suratlarında mimikler beliriyor!

Sise Karışırken

Demon’s Souls PlayStation 5’in çıkış döneminde, konsolun hünerlerini en iyi şekilde hissettiren, tam anlamıyla next gen diyebileğimiz bir oyun olmuş. Serinin hayranlarının yanısıra tıpkı PlayStation 4 döneminde Bloodborne’un yaptığı gibi yeni oyuncuları da Soulsborne ile buluşturacak, heycanlı, zorlayıcı ve çok keyifli bir oyun Demon’s Souls.

GENEL BAKIŞ
Görseller
9
Hikaye / Sunum
8.5
Atmosfer
9.5
Oynanış
9
Ses / Müzik
9
Eğlence
9
Önceki İçerikGoogle ve Game Factory oyun girişimlerini ‘Game Factory Booster’ ile bir üst seviyeye taşıyor
Sonraki İçerik2020 PlayStation’ın en başarılı senesi miydi?
Başlat Tuşu'nun genel yayın yönetmeni. 1984 doğumlu. Sırasıyla İngilizce Öğretmenliği, Resim ve Animasyon bölümlerinde eğitim görmüş bir yazar / çizer / animatör. Siteye katkıları dışında çizgiroman, canlandırma ve sinematografi üzerine çalışmalar yapar. Çocukluğundan bu yana video oyunları onun için hobiden de öte bir tutku olmuştur.
demons-souls-incelemeFrom Software’in artık kendi türünü (Souls-like / Soulsborne) oluşturmuş efsane serisi Dark Souls’u neredeyse her oyuncu bilir. Ancak bu efsanenin doğuşunun Sony sayesinde olduğu pek bilinmeyen bir detaydır. Ölüp ölüp dirildiğimiz, deneme yanılma ile türlü zorlukları ve amansız bossları indirdiğimiz serinin başlangıcı, Demon’s Souls,...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz