Dark Souls III İnceleme

Karakterimizi yaratmamızın ardından kendimizi kaosun kucağına bırakıyoruz. Karakter ve çevre modellemelerindeki detaylar muazzam görünüyor. Her zaman olduğu gibi boss savaşları haricinde müzik yok, atmosferi içimize işleyen ses efektleri ile başbaşayız. Kısa bir oynayış ardından Dark Souls 3’ün  grafikten de öte Bloodborne esintileri taşıdığını keşfediyoruz.  Öze sadık kalınmış olsa da kontrollerde değişiklikler mevcut. Ağır saldırı tuşuna basılı tuttuğumuzda tıpkı Bloodborne’daki gibi sert bir vuruş yapmak için karakterimiz gerinmeye başlıyor. Belirli bir süre karakterimizi şarj edip düşmana ağır hasar veren bir vuruş hareket listemize eklenmiş durumda.  Merchant sınıfını tanıtırken bahsettiğim gibi Dark Souls 2’nin sevilen mekaniği Power Stance, maalese Dark Souls 3’de kullanılmamış. Ancak oyun bizi yeni bir skill sistemiyle (Weapon Arts) tanıştırıyor.  Eski kontrol şemasında parry yaptığımız tuş ile çeşitli silah ve kalkanlarla özel hareketler yapıyoruz. Kullandığınız eşyaya göre büyük farklılıklar gösterebilen bu yeni yeteneğimiz oyuna oldukça renk katmış. Mesela Claymore’umuzu çift elle tutma moduna girip skill tuşuna bastığımızda karakterimiz özel bir poz alıyor ve bu pozda iken saldırı tuşuna basarsak düşmanın savunmasına kıran sert bir saldırı gerçekleştiriyoruz. Long Bow ile bu hareket kuvvetli bir saldırıya, Pharis Bow kullandığınızda alan saldırısına, Sacred Chime ile sağlık rejenarsayonuna ya da kalkan ile parry çekmeye kadar farklılık gösterebiliyor. Bazı kılıçlar bu modda Power Stance benzeri özel bir moda girmemize ve seri saldırılar gerçekleştirmemize olanak tanıyor. Bu hareketlerin bazıları FP harcadığı için sınırlıyken bazılarını da istediğimiz kadar kullanabiliyoruz.  Bu şekilde benzer yapıdaki silahlar bile birbirinden çok iyi şekilde ayrıştırılabilimiş ki From Software çalışanları uzunca bir zamandır silahların birbirine benzer his vermemesi için uğraşıyordu, gayet başarılı olmuşlar.

dark-souls-3-inceleme-05

Bunun haricinde dikkatimi çeken değişikliklerden biri de zıplama konusunda olmuş.  Önceki oyunlarda koşarken zıplarsanız karakteriniz sıçrama sonrasında yerde yuvarlanır ve sizi abuk subuk durumlara düşürürdü. Yeni oyunda zıplama sonrasında elinizi yön tuşundan çekerseniz karakterimiz yuvarlanmadan yere konuyor. Özellikle düşme tehlikesi bulunan platformlarda ya da rakiple dövüşürken daha kontrollü hareketler yapmaya olanak sağlamış bu değişiklik. Bir değişiklik daha var ki özellikle sona sakladım, zira en çok yüzümü güldüren değişikliklerden biri: ilk Dark Souls oyunundaki tekme atma özelliğimiz tekrar geri gelmiş. Karakterimize hızlıca ileri + atak tuşuna basarak yaptırdığımız bu hareket özellikle kalkanı arkasında saklanmayı huy edinmiş düşmanlara karşı çok işe yarayan, güzel bir hareketti. Düşmanı sendeleterek yüksek mekanlardan düşürebilme gibi bir avantajı da vardı ki çok sevilirdi bu hareket. Sanıyorum o konuda da biz oyunculara bir selam çakmak istemiş sevgili Miyazaki, oyunun başlarında Firelink Shrine yakınlarında uçurum kenarında bekleyen ve dürtmediğiniz sürece agresif olmayan bir unded var. “Alın tekme mekaniğini geri getirdim. Basın şu arkadaşa tekmeyi, yüzünüz şenlensin” modunda konmuş oraya adeta.

Oyuna getirilen yenilikler saymakla bitmiyor… En başarılı bulduğum ve oyunun online tarafına adeta can getirmiş olan en büyük yenilik Covenant sistemine gelmiş. Yeni oyuncular için biraz açayım mevzuyu; Souls serisinde farklı kafa yapısında ve kendilerine has amaçlar güden belirli gruplar bulunmakta. Bu gruplar ile anlaşma yaparak onlara dahil oluyor ve online tecrübemize renk katıyorduk. Mesela bir covenantın ama oyuncuları  istila etmek üzerine kuruluyken bir diğeri yardımlaşma hatta bazıları belirli bölgelerine koruma üzerine kuruluydu.  Her birinin avantajları ve ödülleri de işi daha ilginç hale getiriyordu. Ama şöyle bir problem vardı, Covenantlar fikir olarak güzel ama uygulamada sıkıntılıydılar. Aynı anda sadece bir covenanta üye olabiliyor, değişiklik yapmak ya da covenantın özelliklerinden yararlanmak için npc’ler ile etkileşime girmek ya da ekipman slotunuzda boşa yer kaplayacak yüzük türevi eşyalar takmanız gerekebiliyordu. Yeni sistemde ise covenantları bir kez keşfettikten sonra size verilen aitlik nesnesi envanterinizde ayrılmış özel bir slota takılıyor. Yeni bir covenant keşfettiğinizde eskisi ile bağınız kopmuyor, tek yapmanız gereken o an hangi covenantın aktivitelerine dahil olmak istiyorsanız onun nesnesini takmanız. Bu şekilde Blue Sentinels gibi daha önceden efektif olması için yüzük slotu harcamanız gereken ve bu sebeple çok rağbet görmeyen covenantlar harika bir şekilde çalışıyor. Lafı geçmişken online trafiği de harika çalışıyor oyunun. Dark Souls 2’de de fena değildi ama Dark Souls 3’de misal yere multiplayer için bir sign atıyorsunuz, abartmıyorum 3 saniye içinde çağrılıyorsunuz.  Bu kadar hızlı çalışıyor artık multiplayer sistemi. Aynı şey bir şeyler korumak için belirli alanlara çağırıldığınız covenantlar için de geçerli.

dark-souls-3-inceleme-06

Dark Souls 2’de biraz şikayetçi olduğumuz, sonradan çıkan üç DLC ile nispeten biraz gönlümüzün alındığı bir mevzu olan bölüm tasarımı konusunda da büyük bir yol katedilmiş.  Dahice düzenlenmiş bölümler, kısa yolları olsun, eşya / düşman dağılımı olsun çok iyi ayarlanmış. Buna oldukça görkemli mimari tasarımları da eklediğimiz zaman lezzetli bir kombinasyon ortaya çıkıyor. Yeni oyunda sık sık kameranızı delicesine etrafta gezdirmek, bulunduğunuz mekanın detaylarını ve nereye kadar uzandığını görmek için delice etrafta çeviriyorsunuz. Atmosfer önceki Souls oyunlarından çok daha etkileyici.

Ey Ruh…

Yine önceki oyunda pek tutulmayan, multiplayer eşleşmelerini kazandığınız ruh miktarına göre yapan ve eşleşmeleri biraz sıkıntılı hale getiren Soul Memory sistemine de güle güle denmiş. İlk DS oyununda olduğu gibi DS3’de de karakterinizin seviyesine göre eşleşme oluyor. Biraz daha insaflı davranılmış ama. Eşleşme aralıkları çok dar değil, ancak bu sefer ilginç bir şey daha hesaba katılmış: Silahınızı ne kadar geliştirmiş olduğunuz da oyuncularla eşleşmenizi etkiliyor. Eğer +10 bir kılıcınız varsa +7 altındaki oyuncularla eşleşemiyorsunuz. Bu şekilde ilginç bir denge yakalanmaya çalışılmış ve oyun boyunca denk güçte rakip ve yardımcılar ile eşleştiğimi de hesaba katarak bu yeni sistemin de gayet iyi çalıştığını söyleyebilirim. Eşleşme detayları ve seviye aralıkları hesaplaması detayları için şu linki ziyaret edebilirsiniz: http://darksouls3.wiki.fextralife.com/Summon+Range+Calculator Bu arada şu ana kadar bahsettiğim detaylar yabancı oyuncularla eşleşirken devreye giren mekanikler. Bir arkadaşınızla eşleşmek istiyorsanız aynı Bloodborne’daki gibi şifre ile eşleşebiliyorsunuz ve bu yöntem ile eşleşmek için seviye sınırı yok, güçlü olan oyuncunun statleri zayıf olan oyuncununkine denk hale getiriliyor sadece.

Ölümün Ötesi

Dark Souls 3 her haliyle serinin önceki oyunlarının ötesine geçmeyi başarmış, harika bir final oyunu olmuş. Şu ana kadar yazdığım en uzun inceleme yazısı olmasına karşın inanın keyfinizi kaçırmak istemediğim için es geçtiğim, oynarken keşfetmenizin çok daha iyi olduğunu düşündüğüm çok fazla detay var. Tekrar oynanabilirliği çok yüksek olan oyunda hikayeyi bitirseniz dahi sizi düzinelerce saat oyalayacak eşya keşfetme, online mücadeleler gibi sürüyle element mevcut. Önümüzdeki sonbahara gelecek ve oyunu daha da zenginleştirecek olan DLC’leri de unutmamak lazım. Bizlere bu müthiş oyunu sunduğu için Hidetaka Miyazaki ustanın önünde saygıyla eğiliyor ve izninizle anılara gömülüyorum.

"Praise the sun!"
“Praise the sun!”
1
2
3
GENEL BAKIŞ
Oynanış
9.5
Görseller
9.5
Ses / Müzik
9
Hikaye
8
Eğlence Faktörü
9.5
Önceki İçerikMinecraft Hexxit Rehberi
Sonraki İçerikMafia 3’ün çıkış tarihi yayınlanan yeni fragmanla birlikte açıklandı
Başlat Tuşu'nun genel yayın yönetmeni. 1984 doğumlu. Sırasıyla İngilizce Öğretmenliği, Resim ve Animasyon bölümlerinde eğitim görmüş bir yazar / çizer / animatör. Siteye katkıları dışında çizgiroman, canlandırma ve sinematografi üzerine çalışmalar yapar. Çocukluğundan bu yana video oyunları onun için hobiden de öte bir tutku olmuştur.
dark-souls-3-incelemeEfsanevi bir serinin muhteşem finali.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz