New Super Mario Bros. DS

 

       Başlat Tuşu olarak yeni bir başlangıç yapıyoruz ama incelemelerimde sürekli yeni ve popüler olan oyunları beklemeyin. Yani burasının Başlat Tuşu’nun bit pazarı olacak da diyebiliriz. Ve nur yağma mevsimi henüz başladı. Bu yazımda inceleyeceğim oyunumuz 2006 tarihli “New Super Mario Bros. DS”. Bu oyun “Super Mario Land 2: 6 Golden Coins”den (1992) bu yana Nintendo’nun klasik Mario oyunlarına dönüşü. New Super Mario Bros. (NSMB), iki boyutlu oynanan ancak bazı karakterler ve nesneler iki boyutlu arka plan üzerine üç boyutlu giydirildiği için sonuç iki buçuk boyut diye tabir edilen tarzdır. Ancak oynanış düz bir tabla üzerinde karşımıza çıkan düşmanları ezip, tepemizdeki tuğlaları kırıp, soru işaretli kutucuklardan çeşitli güçlendiricileri almak suretiyle, Mantar krallığında, Bowser  Bowser Jr. tarafından kaçırılan Prenses Peach’i kurtarmaya çalışmak. Mario’nun gündelik işleri işte.

        Oyun sakin güneşli bir günde Mario ve Prenses Peach dolaşırlarken başlar. Kara bulutların prensesin sarayına saldırdığını farkeden Mario aceleyle yardıma koşar ancak çalılıkların arkasında küçük hainimiz Bowser Jr. çıkagelir ve prensesimizi kaçırır. Mario olayı anlar ama çok geçtir. Sonra kardeşi Luigi de yardıma koşar ama artık “prenses başka bir saraydadır”. Mario ve Luigi prensesi kurtarmak için büyük bir maceraya atılırlar. Bunu yapmak için “seksen bölümü” geçmek zorundalar. Ve böylelikle “NSMB” yeniden başlamış olur. Başlar başlamaz dokunmatik ekranda oyunun seçeneklerini görebiliriz. Birinci seçenek asıl oyunumuz. Bu seçeneği seçtiğimizde Mario ile maceraya başlamış oluruz.

     Oyun bize buradan üç adet kaydetme alanı sunuyor. Birini seçip mola verdiğinizde aynı yerden başlayabilirsiniz. Bildiğimiz şeyler ama yeni başlayanlar için faydalı olabilir. İkinci seçenek Mario vs Luigi. Bu kısım ikinci bir oyuncuyu bulmayı gerektiriyor. Amaç temel olarak büyük yıldızları toplayıp bölümü bitirmek. Üçüncü kısım “Mini Games“. Bu kısımda daha kısa ama bir o kadar eğlenceli oyunlar oynayabilirsiniz. Kısa oyunlar seçeneği gerçekten çok zengin. Bu kısımda Mario ve Luigi’ye sadık dostları Yoshi ve kötü kahramanımız Wario katılıyorlar. Ve son seçenek ise ayarlar. Buradan ses çıkışını “Stereo”, “Surround” veya kulaklıktan verecek şekilde ayarlayabilirsiniz. Ve kontrol etme mekanizmasını Zıplama (A,B) / Koşma (Y,X) ve ya Zıplama (A,X) / Koşma (Y,B) şeklinde düzenleyebilirsiniz. Ana seçenekler in yeşil ve mavi kanalizasyon boruları şeklinde olmaları güzel bir detay.

 

Bu ekranda L ve R tuşlarına basılı tutarak başlayın, tanıdık bir ses duyacaksınız.

 

         Ana oyuna geçelim, “Mario Game‘i seçince hatırlarsak bize üç kaydetme alanı verilmişti. Hepsi “World 1” olarak başlar. Daha sonra kaldığınız dünyayı yazarak size hatırlatıyor oyun. Kaydetme alanının yanında ki boşluk gizli üç yıldız için ayrılmış. Birinci yıldızı oyunu bitirdiğinizde çıkıyor. İkinci yıldız ise tüm yıldız paralarını toplayınca çıkıyor. Üçüncü yıldızı ise tüm gizli bayrakları bulduğunuz da çıkartabilirsiniz. Gizli bayraklar aynı zamanda gizli çıkışlardır. Bunları bulduğunuz zaman saklı bölümleri ve kestirme yolları da ortaya çıkarmış oluyorsunuz. Oyun sekiz dünyadan oluşuyor. Her dünyanın teması her zamankinden daha belirgin. İlk dünya Mantar Krallığı ovaları. Her dünya da mutlaka bir kule ve son bölüm olarak bir kale var. Kulelerde Bowser Jr. sizi karşılıyor. Bowser Jr. nispeten daha kolay. Kalelerde is Bowser Jr. sizi daha güçlü düşmanlarla karşılaştırıyor. Büyük düşmanları yenince çıkış anahtarını alıp bir sonraki bölüme geçebiliyoruz. Aradaki bölümleri gizli çıkışlar yoluyla ortaya çıkardığımız kestirmeler ve tesisat boruları yoluyla atlayabiliyorsunuz.

 

Hadi başlayalım
 

 

        İlk bölümde klasik olarak arka planda sarayı görebiliyoruz, çok ilerlemeden yeni güçlendiricimiz dev mantarı bulabiliriz. Oyun en iyiyi en başta sunuyor. Dev mantar, Mario’yu her zamankinden daha fazla büyütüyor. Ekran boyutundaki kahramanımız önüne çıkan her şeyi kırıp döküyor. Aynı zamanda yukarıda beşe ayrılmış bir çubuk beliriyor. Siz ortalığı kırıp döktükçe çubuk yeşile dönüşüyor. Eğer çubuğu tamamen yeşil yaparsanız fazladan beş can mantarına dönüşüyorlar. Ve gökten düşüyorlar. Üç çubuk ve “gökten üç mantar düşmüş biri sana bir bana…” diye zevzeklik yapma şansınız oluyor.

 

Mario kentsel dönüşüm yapıyor

           İkinci dünya kumlar diyarı. Arka plan da kayan kumlar, kum fırtınaları sizi takip eden kuyruklu ateşler. Hepsi burada. Sırasıyla üçüncü dünya adalar, ormanlar, buzlar, dağlar, bulutlar, sekizinci ve son dünya ise lavlar diyarı. Üst ekranda bölümleri seçebileceğimiz durakları gösteren ve bulunduğu dünyanın atmosferini yansıtan bir çevreyi görüyoruz. Dokunmatik alt ekranda ise, ortaya çıkarmayı başardığımız dünyaları küçük imgeler halinde görebiliyoruz. Herhangi bir dünyaya geri dönmek veya ışınlanmak için alt ekrandaki ilgili dünyanın imgesine dokunmanız yeterli. Üst ekran da o dünyanın haritasına dönüşüyor.

           Alt ekranda aynı zamanda bölüm içinde gizlenmiş ‘Yıldız Paralar’ için ayrılmış boşluklar var. Bölümde bu paraları bulduğunuz da paralar ekranın alt kısmına dönerek düşüyor. Sade ama etkileyici bir detay. Başka güzel bir detay ise oyunun alt ekran ve üst ekranla paslaşması. Mesela bir borudan aşağıya geçtiğinizde oyun sizi alt ekrana davet ediyor. Ya da su altı bölümlerinde alt ekranı kullanabiliyorsunuz.

           Alt ekranda olan diğer öğe ise malzeme kutusu. Malzeme kutusu gizli yerleri bulmak ve bazı bölümleri geçebilmek için şart. Oyun başladığın da malzeme kutusu boş ancak oyun içinde birden fazla ateş çiçeği alırsanız diğeri malzeme kutusunda beliriyor. Malzeme kutusuna dokunduğunuz zaman kutudaki malzeme Mario’nun tam üstünde beliriyor ve aşağı düşüyor. Ancak dikkatli olmalısınız eğer Mario’nun üstünde bir tabla olursa malzemeniz orada kalabilir. O yüzden malzeme kutusuna dokunacağınız zamanı ve yeri iyi belirleyin.

                                 Kumlar ve Bulutlar Diyarı

              Bowser Jr. bu kez baş kötümüz. Bowser Jr. ile ilk kez “Super Mario Sunshine”da karşılaşmıştık. Bu bölümde her dünyanın orta noktası ve sonu olan kuleler ve kalelerde karşımıza çıkıyor. Prensesin annesi olduğuna inandırmasına rağmen babası Bowser’a yardım ediyor ve Mario’dan intikam almaya çalışıyor. Şımarık ve gürültücü Bowser Jr. ‘ın geri dönüşüyle beraber NSMB bize Kemik Bowser’ı sunuyor. Kemik Bowser daha sonra ki Mario oyunlarında da Bowser’la beraber karşımıza çıkıyor. Güçlendiricilerden bahsetmek gerekirse. Dev Mantar’dan kısaca bahsetmiştik. Şimdi diğer güçlendiricilere şöyle bir göz atalım.

Kırmızı/Süper Mantar: Klasik ve temel güçlendiricimiz. Mario kırmızı mantarı aldığı zaman eskisinden daha uzun oluyor ve eğer bir düşmana değerse tekrar küçülüyor.

Ateş Çiçeği: Ateş topları atmamızı sağlayan çiçeğimiz. Mario daha fazla uzamıyor ancak ateş çiçeğiniz varsa,  bir düşmana değdiğinizde küçülmüyorsunuz. Sadece ateş çiçeğinin özelliklerinin etkisi kayboluyor. Bu aslında oyunun temel stratejilerinden birini oluşturuyor.

Yeşil Mantar/Can Mantarı : Bu mantar size fazladan bir can veriyor. İlk ve vazgeçilmezlerden.

Yıldız Adam: Diğer adıyla Yıldız. Yıldızı aldığınızda Mario (veya Luigi) parıldamaya başlıyor müzik değişiyor. Daha hızlı koşabiliyor, eskisine göre biraz daha yükseğe sıçrayabiliyor ve düşmanlara karşı yenilmez oluyorsunuz. Sekiz düşmanı yendikten sonra dokuzuncu ve sonraki bütün düşmanlarda bir can kazanıyorsunuz. Ayrıca bu kez yeni özellikler de eklenmiş. Mesela bir kere Yıldız aldığınızda ilerledikçe bazı kutularda da yıldızların olduğunu fark ediyorsunuz. Yıldız’ın etkisi geçmeden diğer yıldızları alabilirseniz bölüm sonuna kadar yenilmez olarak gidebilirsiniz. Ancak yıldızları zamanında almak kolay değil. Bu da bölümü daha eğlenceli yapıyor. Özellikle Dev Tırtılın sırtında geçen bölümde, geçtiğiniz her yerde iz olarak beyaz altın bırakmanızı sağlaması ve onları toplamaya çalışıp aynı zamanda yıldız sırasını kaçırmamaya çalışmak ayrıca zevkli.

Mavi/Mini Mantar: “Mario Party 4″den sonra ilk kez klasik Mario serisinde de görünüyor. Mini mantarı aldığınızda Mario her zamankinden çok daha fazla küçülüyor. Sesi bile inceliyor. Güçlendirici olmasına karşın sizi yanıltmasın düşmanlara direnci az. Yani bir düşmana değince eski halinize dönmüyorsunuz. Direk yanıyorsunuz. Buna karşın zıplayamadığınız yüksekliklere zıplayabiliyor daha önce geçemeyeceğiniz yerlere ve mini borulara girebiliyorsunuz. Su üstünde yürüyebiliyor ve düşmanların üstünden sıçrayabiliyorsunuz. Düşmanlardan kurtulmak isterseniz zıpladıktan sonra aşağı tuşuyla üstüne hızla inerek yenebilirsiniz.

Turuncu/Dev Mantar: Daha önce de bahsettiğim gibi dev mantarla Mario ekran boyutlarına ulaşıp önüne ne gelirse dinlemeden yıkıp geçiyor. Etrafı kırıp döktüğünüz kadar can kazanma şansınız artıyor.

Mavi Kabuk: Mavi Kabuk’u aldığı zaman Mario kaplumbağa kıyafetini giyiyor. Hızlandığı zaman normal bir kabuk gibi süzülerek, önüne gelen düşmanları deviriyor. Böylece hızlıca gidebiliyorsunuz. Ancak tavsiyem uçurumların sık olmadığı bölümlerde kullanmanız istenmeyen kazalardan sakınmak için. Mavi Kabuk da Mini Mantar gibi daha önce girmemizin mümkün olmadığı yerelere girmemizi sağlıyor. Mesela kıramayacağımız bir tuğlaya yandan çarparak kırıp gizli yerlere girebiliyorsunuz.

Oynanış

    Bu “uzun zamandır görüşemedik Super Mario Bros.” oyunu bir çok yenilikle beraber geliyor. Duvardan sıçrama, iki boyutlu Mario serisinde ilk kez “NSMB”de kullanılıyor. Bu hareketle beraber daha önce ulaşamadığımız yerlere ulaşmamız veya bir uçurumdan düşüyorsak ve duvarın yakınında isek kurtulma şansımız oluyor. Oyunu oynanabilirlik açısından daha da zenginleştiren bir hareket.
   Mario zıpladığında yere darbeli bir şekilde vurabiliyor. Hadi buna çocukluğumuzda birdirbirin bir bölümü olan belde çanak kırma diyelim. “Çanak kırma” hareketiyle aşağısı boşluk olan kutucuklar, tuğlalardan paraları ve malzemeleri alabilir, düşmanları ezebiliriz.
     Hızınızı alıp zıpladığınız da Mario’nun her zamankinden daha farklı zıpladığını fark edeceksiniz. Mario ayaklarını yere bastığı anda tekra zıplamaya bastığınız zaman, ikinci zıplamayı yapıyorsunuz bu sefer Mario süzülerek elleri ve kollarını açmış bir şekilde yan yan sıçrıyor. Aynı zamanlamayla üçüncü sıçrama da Mario taklalar atarak çok daha yukarıya sıçrıyor. Bölümü bu şekilde hızlı geçmeye çalışmak da gayet keyifli. Özellikle uçurumlu bölümlerde.
   Bir diğer yeni hareket ise Mario’yu zıplatıp bir süre dönerek süzülmesini sağlayan tablalar. Üstünde durduğumuzda Mario tablayla beraber dönüyor ve zıpladığımızda bizi döndürerek yukarıya çıkartıyor. Aşağı isterseniz süzülüp ilerleyerek ya da daha hızlı olması için aşağıya basarak Mario’nun yere matkap misali inmesini sağlayabiliriz. Bu şekilde indiğimizde tuğlaları ardı ardına kırarak yolumuza devam edebiliyoruz.
      Oyunu bitirmek aslında çok daha çabuk ve kolay. Mario eğer gizli bayraklardan birini bulursa kendisini beşinci dünyaya fırlatacak topu bulabilir. Buradan aynı şekilde sekizinci dünyaya geçip oyunu bitirebilirsiniz. Ancak prensesi kurtarmak bahane, bütün bölümleri oynamak istiyorum diyorsanız o zaman bu toplu taşıma araçlarını atlayıp ilerleyebilirsiniz. Ancak genede bölüm dört ve yediye gitmek için “Mini Mario” olmak gerekiyor. Bu da aslında oyunda can sıkıcı noktalardan birisi. Dev Mantarı bulmak oyunda çok kolay. Bulduğumuz Yıldız Paralarla Dev Mantar evlerine ulaşabiliyoruz. Ancak Mini Mantar ve Mavi Kabuğa ihtiyacımız olduğunda malzeme evlerinde rulet kutucuklarla karşılaşıyorsunuz. Dikkatli değil ve taktiğiniz yoksa genel de Süper Mantar ve Ateş Çiçeği ile ayrılıyoruz ve evler yok oluyorlar. Tabii evleri ortaya çıkartmak için gizli yollar var ama genelde bölüm bitirme telaşından pek aklınıza gelmiyor…
Düşmanlara gelince eski Mario oyunlarında karşılaştığımız,”Koopa Troopa“(kaplumbağa), “Goomba” (yürüyen kahverengi mantar şeysi), Bob-omb(kurulu yürüyen bombacıklar), Boo (korkak utangaç hayalet), Bullet Bill (bıçkın kurşunumuz) gibi klasik düşmanlar pek tabii mevcutlar. Bunların yanı sıra oyun bize köpek balıkları, peşinizden gelen dev Müren balığı, sinir bozucu örümcekler ve Kemik Bowser gibi yeni belalar da sunuyor.

 Eski "dostlar"

 

 

Mario vs Luigi

Mario vs Luigi ise iki kişiyle oynanabiliyor. Bu sonu ve başlangıcı olmayan düzlemler de kardeşler yıldız toplamaya çalışıyorlar. Bölümün başlangıç noktası aynı zamanda sonu. Kardeşlerden birisi çukura düştüğünde, düşmanlara çarptığında ya da biri diğerine vurduğunda yıldız kaybediyorlar. Ve diğer kardeş bu yıldızı alabiliyor. Daha önce belirlenen sayıda yıldız alan kardeş oyunu kazanıyor.
Bu kısım beş bölümden oluşuyor.
Ova bölümü: İlk bölümlere benzeyen bölüm. Arka plan da prensesin sarayını görebiliriz. Sade ve kolay bir bölüm sadece karşımız Goombalar çıkıyor.

 

 
Yeraltı Bölümü: Birinci dünya ikinci bölümün benzeri bir bölüm. Burada çukurlar ve yine goombalar karşımıza çıkıyor. Burada dev mantarı bulabiliriz.

 

 
Buz bölümü: Çok kaygan bir bölüm. Burada düşmanlarımız Kurşun Bill ve Mavi Koopalar. Mavi Koopa’nın üstüne zıplarsak, bize daha sonra kullanabileceğimiz mavi kabuğunu bırakıyor geriye.

 

 
Boru bölümü: Işınlanabileceğimiz borular ve ısırganlarla karşılaşıyoruz.

 

 
Kale bölümü: En zorlu bölüm. Bob-omblar ve hareket eden duvarlar gibi tehlikeler var.

 

 

Sonuç olarak New Super Mario Bros. DS seriyi yeniden canlandırma konusunda başarılı oluyor. İki boyutlu düzlem ve üç boyutlu görüntülerle oldukça başarılı bir çizgi yakalamış. Her ne kadar iki boyutlu görüntülerin seriye geri dönmesini istesem de bu seçim de gayet iyi. Oynanış mekanizmaları bakımından yeni hareketler seriyi bir üst aşamaya taşımış  ve bir çok hareket kalıcı olmayı başarmış. Hatta bazı mekanizmalar sonraki oyunlarda güçlendirici olarak karşımıza çıktılar. Yenilikler açısından da gayet başarılı bir oyun. Mario serisinin oynanabilirliğini artıran şey ise yıldız parası avı olmuş. Oyunu bitirseniz bile ki oyunu 80 bölümü oynamadan da bitirebilirsiniz, bölümleri yeniden keşfetmek için Yıldız parası avı gayet eğlenceli bir yol. Eğer daha önce oynamadıysanız mutlaka tavsiye ederim.

Önceki İçerikGod of War: Ascension Yeni Bir Sürpriz
Sonraki İçerikCompany of Heroes 2’nin Çıkış Tarihi Belli Oldu

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz