Split Fiction inceleme

Edebiyattan sinemaya, bilim kurgu ve fantezi çok sık karşımıza çıkan bir ikili. Aslen su ve yağ gibi birbirine karışmaz duran bu iki türün hayranları da zaman zaman aralarında çarpışmalar yaşasalar da en nihayetinde iki türün de kaynağı hayal gücüdür. Bilim dünyasının en büyük isimlerinden Albert Einstein bile zamanında “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Bilgi sınırlıdır. Hayal gücü dünyayı kuşatır.” dediğine göre hayal gücü olduğu sürece olasılıklar sınırsızdır. Split Fiction da işte bu bağlamda biri fantezi diğeri bilim kurgu ile uğraşan iki yazar kızımız, Zoe ve Mio’nun sıradışı macerasına odaklanıyor. Tamamen co-op odaklı oyunlar geliştiren Hazelight Studios imzalı oyun geleneği bozmuyor ve yine sizi ve bir arkadaşınızı eşsiz bir deneyime davet ediyor.

Robotlar ve ejderhalar

Bir grup yazar deneysel bir simülasyonu test etmeleri için Rader Yayıncılık’a davet edilirler. Ana karakterlerimiz Zoe ve Mio kitaplarının yayınlanmasını umut ederek katıldıkları bu deneyde The Machine (Makine) adlı tuhaf bir cihaza bağlanırlar. Kendilerine verilen bilgi, şirkete sundukları hikayelerini bir simülasyon eşliği ile deneyim edecekleridir, ancak Mio’nun şirketin kurucusu Rader’dan şüphelenip deneyi terketmeye çalıştığı sırada bir kaza sonucu Zoe’nin simülasyonuna dahil olur ve bir sistemde bir hata oluştururlar. Makine kapatılamamakta ve ikili ayrılamamaktadır. Asıl amacı yazarların fikirlerini çalmak olan Rader bu sıkıntılı gelişmeye rağmen deneyi devam ettirmeye karar verir.

Zoe ile Mio bilimkurgu ve fantezi serüvenler arasında savrulurken birbirlerini tanıyacak, karanlık sırlar ortaya çıkacak ve Rader’ın planlarını engellemeye çalışacaklar.

Split Fiction hikaye içinde hikaye sunan ilginç bir yapım. Hazelight’ın bir önceki oyunu It Takes Two’da olduğu gibi Split Fiction da bölümler geçtikçe tema ve oynanış mekaniklerini değiştiriyor. Mio’nun bilimkurgu öykülerinde sıkça yüksek teknoloji cihazlar, ateşli silahlar ve çatışma sekansları ön plandayken Zoe’nin fantezileri sihirli güçler ve puzzle dinamikleri dikkatleri çekiyor. Bu dünyalar aynı zamanda Zoe ve Mio’nun iç dünyasına da ayna tutuyor. Zoe’nin fantezi öyküleri eşsiz doğa manzaralarına, cıvıl cıvıl bir atmosefere sahipken Mio’nunkiler ise karanlık, distopik dünyalar ve umutsuz vakalar üzerine kurgulu. Birbirine tamamen zıt bu ikilinin maceraları boyunca birbirlerini tanımaları ve kabullenmeleri, kurdukları bağ ise harika bir şekilde işlenmiş.

Çifte kavrulmuş

Öncelikle Split Fiction’ın tamamen iki oyunculu bir sistem üzerine kurgulu olduğunun altını çizelim. Tek başınıza oynayamıyor olsanız da Hazelight Studios’un Friend’s Pass sistemi sayesinde bir kişinin satın aldığı oyuna ikinci bir kişinin ücretsiz katılabiliyor. Oyun aynı konsol üzerinde çevrim içi veya çevrim dışı (local) oynanışın yanısıra çarpraz platform desteğine sahip, bu sayede oyuncu havuzu oldukça geniş ve oyunu satın aldığınızda herhangi bir platformda bir arkadaş sahibi olmanız dışında bir gereksinimi yok.

Oynanış tarafında Split Fiction sunduğu her dünya ile yenilikleri beraberinde getiriyor. Mio’nun bilimkurgu dünyasında lazer kılıcınız ve plazma kırbacınızla düşmanları pataklayıp son teknoloji motorsikletlerinizle adrenalin dolu anlar yaşarken Zoe’nin dünyasına geçtiğinizde kendinizi uçsuz bucaksız çöl kumları içinde yaşayan köpekbalıklarından kaçarken bulabilirsiniz. Bölümlerde zaman zaman yan hikayeler (side stories) içeren portallar beliriyor ve bunlar da oldukça eğlenceli ve zaman zaman şaşırtıcı nüanslar içeren, kesinlikle es geçilmemesi gereken bölümler. Oyun yan hikayeler, giriş ve kapanış kısımlarını hariç tutarsak üçü bilimkurgu, üçü de fantezi olmak üzere altı ana dünyadan oluşuyor. Her dünya, oynanış tarzınıza bağlı olarak birkaç saatlik oynanışa sahip. Yani oyunu tamamlamanız ortalama 13-14 saat sürecek.

Teknik detaylar

Split Fiction, Hazelight Studios’un Unreal Engine 5 oyun motoru ile geliştirdiği ilk oyun. UE5 oyun dünyasına çıta atlattırması kadar performans sıkıntıları ile de bilinen bir motor. Split Fiction ise oyun sektöründe bu motorun nimetlerinden en başarılı şekilde yararlanmış nadir oyunlardan biri. Split screen tarzında bir sunuma sahip olan oyunda ayrık ekranlarda iki oyuncu için görseller iki kez render işleminden geçmesine karşın PlayStation 5 ve Xbox Series X platformlarında 1800p çözünürlükte çalışan oyun PlayStation 5 Pro’da ise native 4K çözünürlüğü yakalamayı başarıyor. Donanım olarak oldukça geride olan Xbox Series S dahil tüm sistemlerde ise saniye başı 60 kare performansı pürüzsüz bir şekilde yakalanmış durumda. PC tarafında ise ekran kartınıza bağlı olarak 120fps değerlerine çıkmanız mümkün.

Oyunun ses tarafını da övmeden geçmek olmaz. Gerek ses efektleri gerekse soundtrack harika olmuş. Seslendirme tarafında başrolleri paylaşan Kaja Chan (Mio) ve Elsie Benett (Zoe) de harika iş çıkarmışlar. Hem televizyon hem de oyun sektöründe Cyberpunk, Control, Hitman gibi oyunlarda emeği geçen bu ikili başarılı performansları ile hayat verdikleri karakterlere büyük derinlik katmışlar.

Konfor alanından biraz uzak

Önemli olmasına karşın diğer inceleme mecralarında çok karşıma çıkmamış bir konuya da değinmek istiyorum. A Way Out ve It Takes Two’da, hatta kurucu / yönetmen Josef Fares’in Hazelight öncesi ilk oyun deneyimi olan Brotthers: A Tale of Two Sons’da genel olarak rahat, şirin bir yapı vardı. Oyunlara çok ilgisi olmayan bir arkadaşınızı ya da sevgilinizi yanınza oturtup bu oyunları baştan sona geçebilir, en fazla partnerinizin geçmekte zorlanacağı birkaç hoplama zıplama sekansında kıkırdayıp tatlı anılar ile oyunu noktalardınız. Split Fiction ise… böyle bir oyun değil.

Split Fiction temellerini Hazelight Studios’un önceki oyunlarından almış olsa da bunu büyük bir ölçekte geliştirmiş ve artık casual olarak nitelendirebileceğimiz yapısını biraz geride bırakmış. Oyun artık eline ilk kez kontrolcü tutuşturacağınız biri ile kafa rahatlığıyla oynanabilecek bir düzeyde değil. Split Fiction her ne kadar checkpoint konusunda bonkör olsa da en azından sizin kadar oyun deneyimi olan biri ile oynamanızı bekleyen bir yapım. It Takes Two’yu da beraber oynayarak bitirdiğim kız arkadaşım ile giriştiğimiz Split Fiction’ı oynadığımız süre boyunca kaçınılmaz olarak sıkça It Takes Two ile kıyasladık. 2021’de Game Awards’ta yılın oyunu ödülünü de kapan bu yapım yediden yetmişe herkesin oynayabileceği cinste bir oyundu. Tabii ki başarısını sadece buna borçlu değildi, oynanış tarafında sürekli sürprizler getiren, duygu yüklü bir hikayaye sahip çok sevimli bir oyundu ama erişilebilirlik de şüphesiz oyunun başarısındaki en büyük kozlarından biriydi. Split Fiction hikaye ve oynanışta It Takes Two’dan geri kalmamış, hatta bir adım öteye taşımış diyebilsek de oynanış tarafında hardcore tarafa doğru kaymaya başlamış ve bu firmanın ve oyunlarının kazandığı popülarite karşısında bir eksi olmamakla birlikte belirli bir oyuncu grubunu üzebilecektir diye düşünmekteyim.

Eleştirebileceğim bir diğer nokta ise fantezi / bilim kurgu arasındaki denge. Altı ana bölüm ve bir dizi yan öykü boyunca açıkara öne çıkan fantezi bölümler oldu. En ilginç fikirler genel olarak fantezi tarafındaydı, tasarım olarak daha ilgi çekiciydiler ve oynanış ve sunumda hoş sürprizleri vardı. Bilim kurgu tarafındaki bölümler atmosfer olarak birinden daha az ayrışan, özellikle çatışma sekansları zaman zaman sıkıcı hale gelen bir yapıdaydı. Detroit: Become Human, Deus Ex, Cyberpunk gibi bilim kurgu türünde oyunları hayranlıkla oynamış biri olarak Split Fiction’ın bilim kurgu yarısını maalesef zayıf buldum. Finale doğru biraz şahlanıyor ve memnun eden detaylar sunuyor olsa da genel durum böyle.

Kapanış

Hazelight Studios’un gelenekselleşmiş co-op oynanış merkezli oyunlarının sonuncusu olan Split Fiction, bilim kurgu ve fantezi türlerini sürprizlerle dolu oynanış mekanikleri ve iyi kurgulanmış karakterleri ile keyifli bir oyun deneyimi sunuyor. Zorlukta çıtayı yükseltmiş olmaları nedeniyle yediden yetmişe hitap etmese de deneyimli oyuncuları iyi sınayan, sinema ve oyun sektöründe çok sayıda esere de minik göndermeler içeren yapısıyla başından sonuna dek güzel anlar yaşatacak.

Split Fiction PlayStation 5, Xbox Series S/X ve PC platformlarında satışa sunuldu. Konsol tarafında 1800TL fiyat etiketine sahip olan oyun Steam’de yine bu rakama denk olan 50 dolardan satılmakta. Bütçe dostu Friend’s Pass sistemi ile sadece bir kişinin oyunu satın alması ile iki oyuncu, çapraz platformda dahi beraber oyunun keyfini çıkarabilir.

GENEL BAKIŞ
Görseller
9
Oynanış
9
Hikaye / Sunum
9
Ses / Müzik
9
Performans
9
Önceki İçerikIndiana Jones and the Great Circle’ın PlayStation çıkış tarihi sızdırıldı
Sonraki İçerikTeamfight Tactics yeni güncellemesi Siber Şehir’i duyurdu
Başlat Tuşu'nun genel yayın yönetmeni. 1984 doğumlu. Sırasıyla İngilizce Öğretmenliği, Resim ve Animasyon bölümlerinde eğitim görmüş bir yazar / çizer / animatör. Siteye katkıları dışında çizgiroman, canlandırma ve sinematografi üzerine çalışmalar yapar. Çocukluğundan bu yana video oyunları onun için hobiden de öte bir tutku olmuştur.
split-fiction-incelemeHazelight Studios yine harika bir atmosfere sahip, oynanışta sürprizler barındıran eğlenceli bir yapıma imza atmış.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz