Guitar Hero Live İnceleme

İnceleme iOS platformunda yapılmıştır.

Ülkemizde olduğu gibi dünyada da bir anda parlayıp, aynı hızda sönen ritim oyunları bir süre piyasada gözükmüyordu. Nedeni ise türe artık yenilik getirilememesi ve bu durumdan dolayı oyuncuların yavaş yavaş ilgisini kaybetmesiydi. 2015 yılında tekrar dirilmeye çalışan Guitar Hero serisinin yenilikçi oyunu Guitar Hero Live‘ın gitarı elimizde, komşuları rahatsız etmeden sahneye çıkıp oyuna yakından bakıyoruz.

Senin yüzüne ne oldu?

Guitar Hero Live’ın kutusunu açıp gitarını ilk elinize aldığınız an köklü değişikliklerin olduğunu baştan anlıyorsunuz. Artık beş adet yan yana tuş yerine, üç adet yukarıda üç adet aşağıda altı tuşumuz bulunmakta. Benim gibi eski ritim oyuncularındansanız alışmak çok zor olacak, şimdiden haberiniz olsun.

Oyunu açtığınızda ise iki seçenek karşınıza çıkıyor: Live ve TV.

Live, oyunun “hikaye” kısmı diyebiliriz. Bu kısımda size belirli müzik türlerinde mini konserler bekliyor. Konserleri tamamladıkça diğer konserler açılıyor ve bu şekilde oyunun müzik listesinin hepsine erişim hakkı kazanıyorsunuz. Normalde çevrim dışı oynayabildiğiniz olan bu bölümü ne yazık ki iOS platformunda çevrim dışı oynayamıyorsunuz. iOS’te oynuyorsanız ne olursa olsun internete bağlı kalmak zorundasınız. Bu yüzden tabletinizde ya da telefonunuzda yolda giderken oynarım diye bir düşünceniz varsa –eğer sınırsız bir mobil veri paketiniz yoksa– rafa kaldırmaya hazırlanın.

Bir konsere girdiğinizde şarkı seçemediğinizi göreceksiniz, çünkü şarkıları artık art arda çalıyorsunuz. Yapımcılar size konserde çalıyormuşsunuz hissiyatı vermeye çalışmış. Başlat Tuşu‘na bastıktan sonra ise “Neredeyim ben, ne oluyor?” sorularını soracaksınız; çünkü oyunun grafikleri hayatınızda görüp görebileceğiniz en gerçek grafikler. Gerçekçi değil gerçek. Çünkü gördüğünüz şeyler gerçek. Oyunun bir başka yenilikçi tarafı burada karşımıza çıkıyor: Konserler animasyon karakterler yerine gerçek insanlarla çekilmiş. Ve bence çok iyi olmuş.

Çalışınıza göre grup arkadaşlarınızın ve seyircilerin size olan davranışları değişiyor. Eğer şarkı ortasında performansınız değişirse, aradaki geçiş ufak bir blur efektiyle sizlere sunuluyor. Tek eleştireceğim nokta ise burada oluyor. Ya seyirciler sizi yuhalıyor ya da kendilerini kaybetmiş şekilde coşuyor. Bence bir çekim ile de “orta halli” performans sunulabilirdi. Çünkü 150-200 nota kombosu yaptıktan sonra yanlışlıkla beş nota kaçırıp seyircilerin sizi yuhalamaya başlaması absürt kaçıyor. Yine de bu konsepti ben başarılı buldum. Özellikle bir sonraki oyunda sanal gerçeklik kasklarını desteklerse… Müsaadenizle ben bir ağzımın suyunu silip geliyorum.

Live kısmı konsept olarak güzel olsa da şarkı listesi olarak vasat. Oyun herkese hitap etmek istemiş; şunu söylersem ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız: Bir konserde Eminem ve Skrillex’ten parça çalıyoruz. Biri rap diğeri dubstep olan bu şarkılarda gitar ne alaka diye sormadan edemiyoruz. Tabii ki müzik zevk işidir ama gitar çaldığımız bir oyundan daha çok rock ve metal parça bekliyorsunuz. Metal parça yok, rock ise tek tük. Olmamış. Hatta benim gibi “metalciyseniz” Live tarafına uğramanıza neredeyse hiç gerek yok.

TV ise oyunun odak noktası. Allah’tan bu modu yapmışlar da bir oh çekiyorsunuz.

Şükür seni verene.

Activision’ın bir başka yeniliği ise TV kısmında karşımıza çıkıyor. Bu modda özetle şarkıların klipleri arkada dönerken, siz gitarınızla eşlik ediyorsunuz. Yani bir şarkı seçeyim, arkadaşımla çalayım konseptinin yerini birçok oyuncunun rekabet ettiği bir platform alıyor. Şarkıda anlık olarak bir sıralama listesi bulunuyor ve bütün oyuncular birbiriyle yarışıyor.

Artık iki adet kanalımız var ve bu kanallarda yarım saat ya da bir saat uzunlukta olmak üzere aynı türde şarkılar çalıyor. İlk kanal genelde rock ve metal üzerineyken, ikinci kanal pop ve indie türünde yayın yapıyor. Arada ise iki kanalda da “en iyiler” tadında programlar olabiliyor. Tek eleştireceğim nokta ise klibi olmayan şarkının –şu anlık– eklenmesi söz konusu olmayabilir. Bir de bazı şarkılar bildiğiniz gibi klipler için kısaltılıyor. Bu nedenle de bu tür şarkıların tam versiyonuna erişmek mümkün değil.

Bu formatta tabii ki oyunu durdurma ya da kanal tarafında şarkı seçme gibi bir şansınız yok. (Şarkı seçme aslında kısmen var, birazdan bahsedeceğim) Bir televizyon kanalı gibi sürekli bir akış bulunuyor ve müdahele edemiyorsunuz.

Şarkı listesi ise çok zengin ve daha doyurucu. Ve en güzeli ise bu şarkı listesi, genel geçer bir periyodu olmasa da, ortalama aylık olarak değişiyor ya da genişliyor. Bu yüzden aynı şarkıları çalmaktan yaşayabileceğiniz sıkıntı minimuma iniyor.

Yenilikler sadece bununla kalmıyor. Artık gitarınızı geliştirebiliyor ve güçlerinizi kendinize uygun olan ile değiştirebiliyor ve böylece diğer oyunculara karşı avantaj sağlayabiliyorsunuz.

Bir diğer nokta ise bazı şarkıları gerçek parayla ya da oyun içi parayla seçerek çalabilmeniz. Burada işler biraz değişiyor.

Sen de mi Brutus?

Her şey çok güzel gidiyordu değil mi? Maalesef Activision zevkimize limon suyu sıkıyor ve mikro ödemeleri bu kısma yerleştiriyor. “Play” denilen, bir adediyle bir kere TV kısmındaki şarkıları seçerek çalabilmenize yarayan birimi gerçek parayla alabiliyorsunuz. Kötünün iyisi olarak gitar geliştirmelerini gerçek parayla alamıyorsunuz. Aslında TV kısmında parça çaldıkça oyun içi para kazanabiliyorsunuz ve bu paralarla da “Play” alabiliyorsunuz. Ancak tahmin edebileceğiniz üzere uğraştırıyor. Zaten kazandığınız oyun içi paraları gitarınızı geliştirmekte kullanırsanız, “Play” için uzun süre para harcayacak imkanınız bulunmuyor.

Elmanın suçu ne?

Oyunun şu ana kadar okuduğunuz kısımları –aksini belirtmediğim yerler hariç– tüm platformlar için geçerli. Ancak iOS kısmında konsollara göre eksiklikler bulunuyor. Hatta şunu diyeyim ki TV modunda yetenek puanları, oyun içi para gibi içerikler yeni geldi ve hala tam olarak konsol versiyonuyla birebir aynı değil. Ayrıca oyun durduk yere çökmeler yaşayabiliyor. Her ne kadar oyunu mobil kısma getirmelerini takdir etsem de, para konsollardan geldiği için şu an iOS kısmı üvey evlat muamelesi görüyor. Eğer konsolonuz varsa iOS versiyonunu direkt kafadan eleyin.

Ne olacak bu memleketin hali?

İncelemeyi okudunuz, her şeyin size uygun olduğunu kanaat getirdiniz ve oyunu ülkemizden satın almak istiyorsunuz. iOS versiyonu zaten ülkemizde yok, diğer platformlar için de 500 lirayı cebinizden çıkarmanız gerekecek. Amerika fiyatının 100 dolar, Avrupa fiyatının ise 100 avro olan gitar ve oyun paketinin ülkemizdeki fiyatı maalesef dudak uçuklatıyor. Oyunun güzelliği ülkemizde fiyatının gölgesinde kalıyor.

Ben şahsen oyunu Amerika’dan aldım. Türkiye’de bu fiyatıyla kesinlikle yakınından bile geçmezdim. Eğer alma niyetiniz varsa Almanya’daki akrabalarınızı bir yoklamanız daha iyi olur.