Fallout 4 – İnceleme

Savaş…Savaş Hiç Bir Zaman Değişmez!

Sene 1997… Interplay tarafından yaratılmış olan “kıyamet sonrası rol yapma oyunu” Fallout oyun dünyasına adeta bir nükleer bomba gibi düştü. Öyle ki tesiri halen devam etmekte. İlk iki oyunu izometrik kamera açısından oynanan ve el çizimi görsellere sahip, tur tabanlı oynanışa sahip olan serinin üçüncü oyunuyla birlikte yapımcılık görevini Bethesda devraldı ve oyun büyük bir değişim geçirdi: Üç boyutlu görseller, birinci şahıs kamera açısı, biraz daha aksiyona dayalı bir oynanış. Ancak bir şey hiç değişmedi, o da oyuncuların Fallout için duydukları tutkuydu. Bethesda’nın ardından Obsidian aynı grafik motoru ve benzer elementlerle Fallout: New Vegas’ı oyuncularla buluşturdu. Aradan beş sene geçti; her Fallout oyunununda zikredildiği üzere “savaş değişmemişti”, oyuncuların Fallout tutkusu da. En nihayetinde Bethesda tekrar kolları sıvadı ve Fallout 4’ü bizlere sundu.

Fallout 4 çok kısa bir süre için olsa a ilk kez nükleer tehlikenin yerle bir etmediği dünya ile tanıştırıyor. Meşhur “War never changes” repliği ile buğulu aynasını silen karakterimizin banyosunda oyuna başlıyoruz; burası aynı zamanda karakter yaratma ekranımız. Aile babası karakterimiz yerine dilerseniz hanımını alabiliyor ve onunla oyunu oynayabiliyoruz. Eşiyle birlikte oldukça mutlu bir tablo çizen karakterimizi tasarlamayı tamamladıktan sonra robot uşağımız Codsworth’ün hazırladığı kahvemizi yudumlamak üzere evimizin salonuna doğru geçiyoruz. Tarih 23 Ekim 2077; güneşli, güzel bşr gün. Keyfimiz kapı zilimizin çalmasıyla bozuluyor. Adeta seyyar satıcı gibi kapımıza dayanan bir Vault-Tec çalışanı bize son teknoloji sığınak Vault 111‘e kabul edildiğimizi ve kaydımızı almak istediğini söylüyor. Kayıt aşaması aynı zamanda oynadığımız karakterin ismini ve başlangıç puanlarını belirlediğimiz ekran.

Fallout 3 ve New Vegas’ın aksine 5 yerine dağıtabileceğimiz 21 puan mevcut. Ancak diğer oyunlarda her biri 5 puandan başlayan niteliklerimiz bu sefer 1 puandan başlıyor. Puan verebileceğimiz özelliklere yani S.P.E.C.I.A.L. ‘a (Strength / Perception / Endurance / Charisma / Inteligence / Agility / Luck) kısaca bir göz atalım:

Puanlarınızı vermenizin ve Vault 111’e kendinizi ve ailenizi kaydetmenizin üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra televizyondan nükleer saldırının başladığı haberini öğrenerek eşiniz ve bebeğinizle birlikte panik içinde Vault’un yolunu tutuyoruz. Heyecanlı bir koşturmaca ardından kasabamıza düşen nükleer bombadan kıl payı kurtularak Vault 111’e giriş yapıyoruz. Ancak işler pek de umduğumuz gibi gitmiyor. Dondurucu ünitelerde uykuya yatırılmamızın üzerinden belirsiz bir süre geçiyor ve kenimize geldiğimizde eşimizin elinden bebeğmizi zorla çalındığını ve direnen eşimizin ise vurularak öldürüldüğüne acı şekilde tanıklık ediyoruz. Sonrasında ise soğutucu üniteler bizi belirsiz bir süre daha uykuya yolluyor. Radroach adı verilen devasa hamamböceklerinin sebep olduğu teknik aksaklık sayesinde ikinci kez kendimize uyandığımızda ise kısa bir süre içinde Vault 111’in tek hayatta kalan üyesi olduğumuzu farkediyor ve kendimizi dışarı atıyoruz. Ancak kendimizi nükleer savaşın sonrasında yıkıma ve başkalaşıma uğramış, artık tamamen yabancı olduğumuz bir dünyada buluyoruz. Bir şekilde çalışır durumda kalabilmiş robot uşağımız CodsWorth’ün şok edici gerçeği öğreniyoruz: Tam 210 sene boyunca Vault 111’de dondurulmuş şekilde kalmışız! Bu enterasan girişin ardından oyunumza kronolojinin en sonunda, 2287 yılında başlıyoruz.

Kontrolleri önceki oyunla aynı olan Fallout 4’de ilk dikkatimizi çeken yenilik oyuna eklenmiş crafting özellikleri oluyor. Sanctuary adı verilen kasabınızda atölyelerinizde silahlar edebiliyor ve oyunun başlarında ele geçireceğiniz Power Armor’ınızı modifiye edip geliştirebiliyorsunuz. Bunun yanısıra kasabanıza sığınan insanlara görevler verebiliyor, eşyalar üretebiliyor, bahçelerde meyve sebze yetiştirebiliyor hatta sizi koruması için otomatik silahlar dahi dikebiliyorsunuz. Ayrıca crafting sayesinde önceki oyunda pek değerlendiremediğimiz junk türünde eşyalar da önem kazanmış durumda; bir çoğunu eşya yapmak ve geliştirmek için kullanabiliyorsunuz.

Fallout her oyunda olduğu gibi size harabeye dönmüş nükleer bir dünyada serbestçe süredürebileceğiniz bir macera vaadediyor. Harabeye dönmüş dediğime bakmayın, çevreyi iyi araştırır ve sağı solu kurcalarsanız farkedeceğiniz üzere oldukça da dolu dolu bir dünya aynı zamanda. Fallout 4’de merakınız düzeyinde ödüllendiriliyorsunuz; karakter özelliklerinizi artıran giysiler, silahlar, yeni questler, hatta S.P.E.C.I.A.L. değerlerinizi yükseltebileceğiniz eşyalar bulmanız mümkün. İlk kez bu oyun ile birlikte ana karakterinizin replikleri seslendirilmiş durumda. Bu yenilik bazı oyuncular tarafından hoş karşılansa da bazı oyuncular ise karakterimizin sessiz olmasını kendimizi onunla özdeşleştirmek için daha iyi olduğu kanısında. Perk sistemi de biraz değiştirilmiş durumda. Önceki oyunlardaki skillsistmeiyle birleştirilmiş olan Perkler artık puan verilerek elde ediliyor, yani seviye atladığınızda kazandığınız puanla S.P.E.C.I.A.L. değerlerinizi artırabilir ya da bir perk elde edebilirsiniz. Oyundaki 70 perk, 7 S.P.E.C.I.A.L. değeri altına dağıtılmış durumda. Bunun harcinde oyunda bulduğunuz dergilerden öğrenebileceğiniz ve yoldaşlarınızın sevgisini kazanarak elde edebileceğiniz perkler de mevcut.

Fallout 3 ile first person kamera açısına geçişinden beri bir miktar FPS havasına bürünen oynanışa bir nebze olsun farklı hava katabilen V.A.T.S. sistemi Fallout 4’de de oldukça iyi işler çıkartıyor. Yavaşlatılmış hızda düşmanların istediğiniz uzvuna nişan alıp sakat bırakabilmek ya da kritik atışlar yapmak serinin tur tabanlı olduğu günlerden beri takipçisi olan sadık oyuncu kitlesini memnun etmeye devam ediyor. İsteğinize bağlı olarak mücadelenizde size yardımcı olabilen yoldaşlarınız (companions) da oyuna renk katan ayrı bir unsur. Her birinin ayrı huyu, beğenileri ve nefret ettiği şeyler bulunan yoldaşlarınız omuz omuza çarpışmalar haricinde duygusal mevzulara da girebiliyorsunuz.

Puanlama

Oynanış: Birinci şahıs veya üçüncü şahıs kamera açısından oynayabileceğiniz oyun akıcı kontroller sunuyor. Serinin üçüncü ana oyunu ile birlikte biraz tur tabanlı yapıdan uzaklaşarak shooter kıvamına gelen oynanışı V.A.T.S. sistemi kısmen de olsa kurtarıyor. Öte yandan rol yapma değeri, karakter geliştirme gibi konularda oyuncuyu oldukça özgür tutabilen oyun bekleneni fazlasıyla vermeyi başarmakta.

Puan : 8 /10

Görseller: Bethesda’nın 5 yıl önce çıkarmış olduğu The Elder Scrolls V: Skyrim‘de de kullanılmış olan Creation Engine ile geliştirilmiş olan oyunun görselleri başarılı ama çok da etkileyici değil. Senaryonun ve atmosferin ön plana çıktığı bir oyunda hayranlar grafikleri çok önemsemeden oyunda yüzlerce saat harcayacaklar, orası şüphesiz ancak renk paletini de serinin önceki oyunlarına kıyasla biraz fazla canlı bulduğumu da belirtmeden geçemeyeceğim.

Puan : 8 /10

Ses: Dragon Age, Soulcalibur gibi oyunlara hayat vermiş olan Inon Zur tarafından bestelenen parçalar oldukça etkileyici. Ses efektleri ise serinin önceki oyunlarındaki gibi oldukça başarılı şekilde atmosferi besliyor. Ana karakterimizin artık seslendirilmiş olması da Fallout 4 gelen göreceli olarak iyi sayılabilecek yeniliklerden biri.

Puan : 9 /10

Hikaye: Oyun inişli çıkışlı, ancak ilgiyi üzerinde tutmayı başarabilen bir hikayaye sahip.

Puan : 8 /10

Eğlence Faktörü: Oyunun en kuvvetli kısmına geldik. Fallout 4 uzun soluklu, ne kadar derinine inerseniz oyuncuyu o kadar memnun eden ve mükafatlandıran bir oyun. Sıkı bir rol yapma oyunu oyuncusuysanız nükleer facia ile kavrulmuş topraklarda yüzlerce saatinizi harcamaya hazır olun!

Puan : 9,5 /10

Genel: 8,5 / 10

Witcher 3: Wild Hunt, Metal Gear Solid V: The Phantom Pain gibi yılın oyunu adaylarına kuvvetli bir rakip olarak ringe giren Fallout 4 oldukça iddialı bir oyun. Tüm ryo severlere şiddetle tavsiye ediyoruz. Oyunu playstore üzerinden şu linki takip ederek alabilirsiniz: http://www.playstore.com/#!/urun/fallout-4

Bu arada izlemediyseniz Fallout 4 Pip-Boy Edition kutu açma videomuza da mutlaka bir göz atın: