DOSYA KONUSU: PC Oyuncusu Konsol Almalı Mı?

Çok küçükken babamın aldığı –üzerine kola dökülüp çalışmaz hale gelenSega Mega Drive hariç, yıllar boyunca PC oyuncusu oldum. Ve bunun kendimce birçok haklı sebepleri vardı: Klavye-fare ikilisinin hassaslığı, daha geniş bir oyun yelpazesi, ucuz oyun… Liste uzayıp gidebilir. Özellikle Steam ile birlikte oyunların çok daha ucuz ve kolay ulaşılabilir olmasından sonra konsollardan daha bir uzaklaştım. Özellikle konsola çıkan oyunların 300 liraya kadar çıkması bana kalp krizi geçirten bir durum.

Ancak geçen hafta bana bir vahiy geldi, çok ani bir kararla PlayStation 4 (bkz. Görsel 1) aldım. Neden aldığımı hala bilmiyorum. Ancak şunu söylemem gerekir ki, kesinlikle pişman değilim…

 

Görsel 1: Bir PlayStation 4 Slim versiyonu (temsili)

BU NE RAHATLAKTIR YARABBİ…

Benim televizyonum yok. Zaten izlemiyorum. Konsol almama sebeplerimden biri de aslında buydu. Aslında etrafımdaki birçok kişinin konsolunu monitöre bağlayıp oynadığını biliyorum. (Selam Erdinç.) Ancak yine de konsolun olayının televizyona bağlanıp, koltuğa yayılmak olduğunu düşünüyordum. Bu nedenle de konsol almama sebeplerimin başında geliyordu.

Ancak konsolu masama koyup, kontrolcüyü elime aldığım andan itibaren cidden “rahat” bir şey olduğunun farkına vardım. “Bilgisayarda kontrolcü yok mu?” diyebilirsiniz. Evet var ve PC’de ergonomisini çok beğendiğim Xbox 360 kontrolcüsü (bkz. Görsel 2) kullanıyorum. (DualShock 4’ten hala daha iyi olduğunu düşünüyorum.) Ancak tam karşılaştırılacak bir şey değil. Konsollar sadece oyun için ve elinizdeki kontrolcüye göre özelleştirilmiş sistemler. Bilgisayarda ne kadar bu deneyime yaklaşmaya çalışırsanız çalışın, aynı deneyimi yaşayamıyorsunuz. Elinize elbet fare almanız gerekiyor, yemini suyunu vermeniz gerekiyor.. Konsollar kesinlikle çok daha rahat.

 

Görsel 2: Bir Xbox 360 Kablolu Kontrolcüsü (Temsili)

Zaten bu rahatlığı yaşadıktan ve uzaktan çok rahat kontrol sağlanabildiğini gördükten sonra hemen monitörümü yatağa çevirip yata yata oyun oynamaya başladım. Zaten bu noktadan sonra olay kapanıyor.

SENİ OYNAMAK İSTİYORUM, YİĞİDİM…

Şimdi gelelim beni hasta yatağa düşürecek kısma… Oyunların fiyatları. (bkz. Tweet 1) Ancak bu işin böyle olmadığını fark ettim. Özellikle benim gibi konsola çıkan hiçbir özel oyunu oynamamış biri için, geçmiş senelerin oyunları ikinci el olarak gayet ucuza alınabiliyor. PlayStation özelinde konuşacak olursam; kutulu oyunların el değiştirebilmesi, dijital satın alınan oyunların paylaşılabilmesi –dövizin coştuğu ülkemiz için– oyunları daha ulaşılabilir kılıyor. Tabii ki hala oyunu ilk çıkışında alıp oynamak pahalıya patlıyor ama ben sabırlı bir oyuncu olduğumdan sıkıntı yaşayacağımı zannetmiyorum.

Tweet 1: Kalp krizi nedenlerinden biri.

Benim tercihim tekrar satabilme avantajı nedeniyle kutulu oyunlardan yana. Ancak dijital oyunlar da indirim dönemlerinde –ne kadar Steam kadar ucuz olmasa da– çok pahalı değil. Eğer bir oyunu çok uzun süre oynayacağınızı düşünüyorsanız (GTA V örnek olabilir.) dijital versiyonu düşünebilirsiniz. Çünkü dijital oyunlar, kutulu sürümlerden daha ucuz oluyor.

Görsel olayına pek değinmeyeceğim, çünkü görselliğe çok önem veren biri değilim. Şu an PS4 benim bilgisayarımdan (R9 270, AMD [email protected] GHz) daha iyi görsellik sunuyor ancak bunu da belirteyim.

ANCAK ÇEVRİMİÇİ OYNAYAMIYORUM…

Şimdi ilk sözlerimi Microsoft’a söylemek istiyorum: Ey Microsoft! Bütün piyasaya kötü örnek oldun. Xbox 360’da başlattığın bu “paralı çevrimiçi” olayını, yeni nesilden sonra herkese bulaştırdın. Ayıptır, günahtır… Nintendo bile, yeni duyurduğu Switch konsolunda aylık ücretle çevrimiçi oyun imkanı sunacağını açıkladı. Ne diyeyim ki daha…

Sanırım artık geri dönüş yok. Bu nedenle konsol kanadında bu işi böyle kabul etmek durumunda kalacağız. Her ne kadar bir grup olarak buna karşı gelsek de, çok büyük bir kitle ses çıkarmadığı için bu iş böyle devam edecek. (Call of Duty’nin her sene çıkması gibi…) Neyse. Plus üyeliği midemi bulandırdı ve şevkimi de kırdı. Firmaların biz oyuncuları kandırma yöntemiyse “Sizlere oyun veriyoruz…“. Ancak Sony beni pek aylık üyelik konusunda tatmin edemedi. Xbox One’da aylık üyeliği belki bir nebze yanaşırdım, çünkü verdikleri oyunlar üyeliğinizi bitirseniz bile sizin oluyor ve oynayabiliyorsunuz. Şu an PlayStation’da üyeliğiniz biterse verilen oyunları oynayamıyorsunuz, bu nedenle şu anlık Plus almayı düşünmüyorum. Çevrimiçi oyun deneyimimi bedava PC’de yaşamayı planlıyorum.

Görsel 3: Kaderimizde bu da mı vardı?

YİNE DE BENİ MUTLAKA ARA…

Bahsetmek istediğim birkaç konu daha var. Bunlardan biri oyun boyutları: Titanfall ile PC’ye de bulaşmış olan bu moda, konsolda resmen yüzüme çarpıldı. Bir oyun en az 50 GB arkadaş… Blu-ray takıyorum, bilmem kaç GB güncelleme… Buna ülkemizde ne internet dayanır, ne de kota dayanır. AKK’li bünyem ile şu an konsolu uyku moduna alıp 7/24 indirme yapıyorum ve yetişemiyorum. Zaten bu internet konusu sadece buna özgü değil, neyse. Bu işin diğer yüzü ise harddisk. 1 TB modele sahibim, bu nedenle pek bir sorun yaşamadım şu ana kadar ancak 500 GB sürümüne sahip olanlara sabırlar diliyorum.

Diğer konu ise kontrolcü ile nişan almak benim için hala bir mücadele konusu. İlk olarak uçak simülasyonlarıyla çok haşır neşir olduğum için Y eksenine ters alışmış durumdayım. Karakteri yönlendirirken sorun yok, ancak nişan moduna geçince ben Y ekseninin düz olmasını istiyorum… Ama çoğu oyun bu ayarı yapmaya izin vermiyor. (Senin derdini seveyim demeyin, yılların alışkanlığı…) Eğer ekseni ters ayarlarsanız, nişan modunda da ters oluyor. Zaten fare hassaslığına alışmış ve binlerce saat Counter-Strike oynamış biri olarak, eksen sorununu halletsem bile kontrolcü ile nişan almak şu an çok zor geliyor. Yavaş yavaş alışmaya çalışıyorum. Düz eksene birazcık alışmış olsam da, nişanı hassas alabilmek hala bir işkence benim için. Çoğu zaman ben nişan alana kadar ölmüş oluyorum. Ama azmettim, yapacağım.

Ufak tefek diğer hoşuma giden detaylar ise; –Slim versiyonu için– konsolun sessiz çalışması, masa üzerinde cidden hoş bir obje olarak durması, uyku modu ile birlikte kolayca oyuna geçebilmek şimdilik aklıma gelenler.

BİZİMLE DEĞİLSİN PC…

Şimdi asıl sorumuzun cevabını veriyorum: İmkanınız varsa oyun için kesinlikle konsol alınmalı. Ben yıllarca imkanım olduğu halde almadım ve çok daha önceden bir konsol sahibi olmadığım için pişmanım. Yıllarca PC oyunculuğunu yukarıda belirttiğim nedenlerle savunmuş biri olarak, bütün düşüncelerim konsolun açılış düğmesine bastıktan sonra hızla değişti.

Bence 4K televizyonunuz varsa ya/ya da VR teknolojisine adım atmayı düşünüyorsanız PS4 Pro almalısınız. Diğer durumlarda ise tercihinizi PS4 Slim versiyonundan yana kullanmanız taraftarıyım. (Eski kasa PS4’ü artık bu noktadan sonra önermiyorum.) Ama bu kişisel fikrim. 4K televizyonunuz olmasa bile, Pro ile birlikte bazı oyunların 1080p’de bile daha güzel görseller ya da daha iyi kare/saniye oranı sunacağını da unutmayın. Xbox One ise hem PS4 platformundan güçsüz, hem de özel oyunlarını artık PC platformuna da getiriyor. Bu durum da PlayStation’ı daha çekici hale getiriyor. Ancak Xbox kanadındaki özel oyunlar size daha ilgi çekici geliyorsa, Xbox One alsanız da pişman olmazsınız. Yine de Microsoft’un Türkiye’yi pek takmadığını unutmamanızda yarar var.

Kesinlikle ayrı bir başlık açmam gereken nokta ise Sony Türkiye’nin oyunların Türkçe çıkması için verdiği uğraş. Genelde filmleri ve oyunları orijinal dilinde tercih etmeme rağmen, Sony Türkiye’nin oyunlar için yaptığı Türkçe dublajlar kesinlikle fena değil. Çoğunluk olarak kulağımızı tırmalayan “Ulu Tanrım Johnson.” tarzında değil, cidden oyunun ruhunu yansıtan dublajlar yapılmış. Bu noktada ses sanatçılarını ayrıca tebrik etmek istiyorum. Dublaj yapılmayan oyunlar ise en azından Türkçe altyazı ile gelmesi çok büyük bir artı.

 

Tüm konsolcu arkadaşlara buradan selam olsun! Artık ben de sizden biriyim.

Üzgünüm sevgili Steam hesabım, sanırım artık seninle ayda bir görüşeceğiz. Sana vedamı bir şarkı ile yapmak istiyorum:

Önceki İçerikCS: GO’da Dust 2’nin Durumu Anlatıldığı Gibi Değil
Sonraki İçerikYerli Yapım Potentia Steam Greenlight’da Destek Bekliyor
Makine ve otomotiv mühendisi, aynı zamanda yılların oyuncusu. Arada kamyonculuk yaptığı iddia edilmektedir.

2 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz