2016 biterken Dishonored 2‘yi oynamak bir çok açıdan güzel bir deneyim sundu. Hele hele oyun dünyası açısından bu kadar kötü bir yılı geride bıraktığımızı düşünürsek. Siz de oyunlarda olan büyük hatalardan bıkmış biriyseniz, Dishonored 2’yi oynadıktan sonra beni çok iyi anlayacaksınız. Oyunun içerisindeki ufak tefek hataları göz önünde bulundurmazsak, bu sene içerisinde hatasız bir şekilde çıkan nadir yapımlardan birisi diyebilirim. Durum böyle bu şekilde olunca oyundan aldığınız zevk daha da keyifli oluyor.
Dishonored 2 ilk oyundan tam 15 yıl sonrasını konu alıyor. Babası Corvo‘nun desteğini alan Emily doğrucu bir lider ve kraliçedir. Annesinin ölümünün 15. yıl dönümü yapılırken ilk oyunun DLC paketinden tanıdığımız, Delilah çıka gelir. Kendisini tanıtır ve Emily’nin teyzesi olduğunu iddia eder. Bunun üzerine Emily kalabileceğini söyler, fakat Delilah’ın amacı darbe yapmaktır ve birlikte geldiği ordusu ve içerideki güçlerini kullanarak darbe yapar. Corvo Attano kılıçla Delilah’a saldırsa da öldürme girişimi başarılı olmaz, bu noktada Emily Kaldwin ve Corvo Attano sırt sırta vermiş olarak görüyorsunuz. Yani oyun size iki farklı karakter seçeneği sunuyor. Hangi karakteri seçerseniz seçin, diğer karakter Delilah tarafından taşa çeviriliyor. Direkt bu sahneyi görünce Star Wars filminden Han Solo’nun taşa çevrildiği an aklıma geldi. Seçmiş olduğunuz karakter tutuklanıp bir odaya hapis ediliyor ve Dunwall’dan kaçmaya çalışıyorsunuz.
Dishonored 2’de oynanabilir iki farklı ana karakter bulunuyor!
Dediğim gibi, iki farklı karakter mevcut bu karakterlerin her birinin kendine has özel yetenekleri mevcut. Bu özel yetenekleri Half Life serisinden hatırladığımız G-Man kadar karizmatik olan Outsider tarafından sağlanmakta. Her ikisi de damgalandığından, karanlık taraf güçleri mevcut. Eğer Corvo Attano ile oynamayı tercih ederseniz, ilk oyundan alışa gelmiş olduğunuz yeteneklerin geliştirilmiş halini kullanıyorsunuz, Emily Kaldwin’de ise bu oyunda gördüğümüz yeni yetenekleri mevcut. Yani anlayacağınız her ikisininden yetenekleri birbirinden farklı.
Yeteneklerinizi geliştirirken ve kullanacağınız materyalleri belirlerken oyun tarzınıza göre belirlemeniz oyunu daha efektif bir şekilde oynamanız sağlar. Sonuç itibariyle sürekli olarak kılıçla ortalığı darmadağın edebilirsiniz yada adeta bir hayalet gibi kimseye yakalanmadan veya öldürmeden var olan görevleri bitirebilirsiniz. Tabii bu yapmış olduğunuz tüm eylemler oyunun tüm gidiş hattını tamamen değiştirebiliyor. Bu sebepten dolayı yüzlerce farklı bir oynayış sergiliyebiliyor ve defalarca oynasanız bile oyundan bıkmıyorsunuz. Tabii oynayışınız Dishonored sersinin yeğane dinamiği olarak kaos sistemine de etki ediyor.
Kaos Sistemi bu oyunda da bizlerle!
Kaos sistemi demişken bu sistemi bilmeyen oyuncular için bahsetmekte fayda var. Kaos sistemi sizin oynayışınıza göre oyunun gidiş hattına etki eden sistemin adı. Sistem dahilinde kılıçla ortalığı kan gölüne çeviriyorsanız ilerleyen bölümlerde daha çok yaratık ve daha çok asker karşınıza çıkabiliyor. Yaratıktan kastım ilk oyunu oynadıysanız hatırlarsanız, ortalık farelerle kaplıydı ve fareler size saldırıyordu. Bu oyunda ise fareler yine var fakat saldırmıyor, bunun yerine devasa sivri sinekler almış durumda. Tek edilmiş binaların içerilerinde kolonileşmiş durumdalar. Ara sıra bu sivri sinekler yüzünden zombileşmiş insanlarla da karşılaşabiliyorsunuz. Tabii bu tamamen sizin oynayışınızla alakalı, kimseyi öldürmeden ilerlerseniz bu tarz yaratık ve askerlerle daha az karşılaşabilir, dolayısıyla farklı şekillerde oyunu bitirebilirsiniz.
Şehirde öldürdüğünüz kişi sayısına göre hanenize bir puan ekleniyor. Bu puan sonraki bölümlerde karşılaşacağınız birimleri artırıyor veya stabil durumda kalmasını sağlıyor. Oyunu hayalet gibi oynamak, bu açıdan baya bir fayda sağlamakta. Hele hele oyunu zor seçeneğinde oynuyorsanız. Canınız sıkıldığında oyunu kayıt edip ufak bir katliam yapıp ardından kayıt noktasından tekrardan başlayabilirsiniz. Bu şekilde oynamak her ne kadar zor olsa da bunun size kattığı ayrı bir hazzı var.
Farklı bir şehirde oynamaya ne dersiniz?
Oyun başta da belirttiğimiz gibi ilk oyundan alışageldiğimiz şehir olan Dunwall’da başlıyor. Bu şehirden bir şekilde kaçarak, Corvo Attano’nun memleketi olan Karnaca’ya gidiyoruz. DAha aydınlık bir atmosfere sahip olan şehir alışa geldiğimiz, Dishonored havasını biraz değiştiriyor. Şehir içerisinde gezerken binalar bize eski dönem izlenimi verse de tam olarak hangi döneme ait olduğu pek anlaşılamıyor. Şehri bölüm bölüm ayırmış olmalarından dolayı tam olarak gezebilmeniz mümkün olmuyor. Bunun diğer bir sebebi ise merkezimizin bir gemiz olması, her bölüm gemimizden bir bot yardımıyla ayrılarak, görev yapacağımız yere gidiyoruz. Oyun yapılırken yaratacağı optimizasyon problemlerini göz önünde bulundurarak böyle bir yol izlemiş olabilirler. Nitekim ilk oyunda istediğiniz gibi şehirde gezebiliyordunuz. Bu açıdan değerlendirilince eksi bir yön gibi gözükebiliyor. Girdiğiniz her bina da ve noktada farklı hikayeler ve küçük görevlerle karşılaşabiliyorsunuz, bu görevler size fayda sağlayabiliyor, yine oyunun ilerleyişini değiştirebiliyor. Yine görev yaptığınız tüm yerlerde black marketler bulunmakta bu marketlerden malzeme satın alabiliyorsunuz.
Tek seferde oynayışınızda şehirde bulunan her şeyi bulabilmeniz mümkün olamayabilir. Sonra ki oynamalarda denk gelebilirsiniz.
Bu noktada bahsetmek istediğim bir şey daha var. Yukarılarda bahsettiğim Outsider tarafından bize bağış edilen yeteneklerin hepsini birden bire kullanamıyorsunuz. Bu yetenekleri zamanla geliştirerek ve öğrenerek ilerleyiş sergileyebilirsiniz. Bu yetenekler sizin oyununuza göre seviye atlayarak maalesef ilerleyişi göstermiyor. Oyun içerisinde gizlenmiş olan Rünleri (Rune) toparlamanız gerekiyor. Yerlerini bulmak için kalbi (The Heart) kullanabilirsiniz. Rune haricinde bone charms toparlıyorsunuz, bone charmslar ise size yeni güçler veriyor.
Oyunun içerisinde yetenekler haricinde kullandığınız silahlar mevcut bu var olan silahlar black marketlerde geliştirilebiliyor. Silah demişken AK47 tarzı silahları kast etmiyorum. İlk oyundan alışa geldiğimiz silahlar devam oyununda da mevcut. Tabanca, Crosbow, Kılıç gibi silahları oyun stratejinize göre kullanabilirsiniz.
Dövüş dinamikleri Dishonored 2’de geliştirilmiş, düşmanla karşılaşmanız durumunda kılıçla yaptığınız savunma ile düşmanı saniyelik olarak sersemletebiliyor, bu sürede direkt olarak artı saldırı yaparak düşmanı öldürebilir veya bayıltabiliyorsunuz. Yani sessiz bir şekilde ilerlerken herhangi bir şekilde düşman biriminin sizi görmesi halinde bu özelliği kullanıp bayıltarak, bedenini görünmeyecek bir yere kaldırıp herhangi birini öldürmeye gerek kalmadan, oyuna devam edebilmenizi sağlayan bir dövüş dinamiğini bu oyunda bize sağlamışlar.
Oyunun gidiş hattından ve hikayesinden yeteri kadar bahsettik, bu noktadan sonra teknik açıdan biraz bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Oyun içerisinde yakın planda çevreye baktığımızda doku paketleri gerçekçi bir yapıya sahip olsa da uzak plana bakıldığında bulanıklaştırılmış ve adeta karton gibi yapılmış binalar görebilmeniz mümkün. Bina içleri detaylı bir şekilde yapılmış fakat şehir içerisinde dolaşıldığında detaya çok fazla önem verilmemiş olduğu gözüküyor. Bu da grafik açıdan oyuna önem veren kişiler için bir dezavantaj yaratıyor.
Optimizasyon konusunda oynamış olduğum bilgisayarda herhangi bir sorunla karşılaştığımı söylesem yalan olur. Fakat hali hazırda bir çok oyuncu optimizasyon konusunda oyuna dem vurmakta. Bu sebepten dolayı oyunun sistem gereksinimlerini hatırlatmakta fayda var.
Dishonored 2 Sistem Gereksinimleri
Minimum Sistem Gereksinimleri
- Windows 7/8/10 (64-bit)
- Intel Core i5-2400/AMD FX-8320 ya da daha üstü bir işlemci
- 8 GB RAM
- NVIDIA GTX 660 2GB/AMD Radeon HD 7970 3GB ya da daha üstü bir ekran kartı
- 60 GB boş alan
Önerilen Sistem Gereksinimleri
- Windows 10 (64-bit)
- Intel Core i7-4770/AMD FX-8350 ya da daha üstü bir işlemci
- 16 GB RAM
- NVIDIA GTX 1060 6GB/AMD Radeon RX 480 8GB ya da daha üstü bir ekran kartı
- 60 GB boş alan
Oyunu incelerken kullanmış olduğum bilgisayarın özellikleri;
- Windows 10 Pro – 64 bit
- Intel Core i7-4710HQ 2.50GHz
- 32 GB Ram
- NVIDIA GTX 880M ekran kartı
Genel itibariyle Dishonored 2 mutlaka alınıp oynaması gereken yapımlardan birisi; eğer yeteri kadar vaktinizde varsa defalarca oynayıp bitirebileceğiniz bir oyun olmuş.
