The Witcher serisinin arkasındaki firma CD Projekt Red, stüdyo hakkında eski çalışanların yaptığı olumsuz incelemelerle ilgili bir açıklama yayımladı.
GOG.com platformunun kurucusu ve The Witcher serisinin yapımcısı olan Polonya merkezli oyun stüdyosu CD Projekt Red hakkında Glassdoor adlı internet sitesi üzerinden şirketin eski çalışanları olumsuz yorumlar yapıp düşük puanlar vermeye başladı. Hatta stüdyonun çalışmak için iyi bir yer olmadığı gibi bazı ifadeler kullanıldı. Konuyla alakalı CD Projekt Red’in kurucularından Marcin Iwinski ve stüdyonun başkanı Adam Badowski tarafından kaleme alınan açıklama ise aynen şu şekilde:
“Merhabalar,
CD Projekt Red ile alakalı gelişmeleri takip ediyorsanız, stüdyodaki morallerin kötü olduğunu anlatan yorumlarla karşılaşmış olabilirsiniz. Normalde Glassdoor gibi siteler üzerinden stüdyomuz hakkında yapılan incelemeleri görmezden geliyoruz ancak bu sefer -özellikle uzun zamandır Cyberpunk 2077 ile ilgili bir şey paylaşmamamızdan dolayı bazılarının proje hakkında endişelenmesi nedeniyle- bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak istiyoruz.
Öncelikle, ayrılıklar hakkında konuşmak istiyoruz. 2015 yılında, The Witcher 3’ü yayınladığımızda, 200’den fazla kişiden oluşuyorduk ve bu ekip stüdyonun çekirdeği konumundaydı. O zamandan beri, ekibi neredeyse iki katına çıkardık ve yeni geliştiriciler de işe almaya devam ediyoruz. Peki bir yandan insanlar ayrılıyor mu? Elbette gidenler de oluyor. Her zaman onlara iyi dileklerimizi iletiyoruz, karalarına ve neden bizden ayrıldıklarına dair geri bildirimlerine de saygı duyuyoruz. RED’i herkes için iyi bir çalışma ortamı yapmak adına her zaman uğraşıyoruz ancak kim olduğumuzu ve işleri nasıl yaptığımızı belirleyen bazı değerlerimiz var.
Peki, bir ayrılık, hatta yüksel profilde birinin ayrılması o projenin tehlikede olduğu anlamına mı geliyor? AAA kalitede bir oyunun yapımının merkezinde bir veya birkaç kişinin olması cesaret gerektiren bir şeydir.
Geliştirdiğimiz her bir oyun, yapımına başladığımızda imkansız gibi gözüküyordu. The Withcer 1’i bitirmemiz beş yıl sürdü. The Witcher 2: Assassins of King’i tamamlamak için kendi oyun motorumuzu yapmamız gerekti ve The Witcher 3: Wild Hunt’ta açık bir dünya sunmak için oyun yapım yöntemimizi yeniden şekillendirmek zorunda kaldık. Bir şey yapmak için yola koyulduğumuzda, varacağımız noktayı biliyoruz ve şundan eminiz: bir şey imkansızmış gibi hissetse bile, onun öyle olduğu anlamına gelmez. Tecrübelerimize göre, çoğu zaman işler mükemmel bir şekilde imkansızdır ancak çok fazla inanç, söz ve enerji gerektirir.
Bu oyun yapma yaklaşımı herkes için uygun değil. Oyun yapımı sürekli olarak bilinçli bir şekilde “çarkı yeniden icat etme” çabası gerektirir – her şeyin yolunda gittiğini düşünseniz dahi. Fakat biliyor musunuz? Bir çarkı her seferinde yeniden icat etmenin oyunu daha iyi hale getiren şey olduğuna inanıyoruz. Bu bize çok sıkı çalıştığımız ve yenilikçi olduğumuzu söylememize olanak sağlıyor ve bizce sıkı çalışarak kazandığımız o paraya değiyor. Eğer oyunları “kotarsa yeter” yaklaşımıyla yaparsanız rehavete kapılıyorsunuz. Sihrin nerede gerçekleştiğini biliyorsunuz.
Cyberpunk 2077’nin yapımı planladığı gibi ilerliyor fakat ağırdan alıyoruz. Bu durumda sessizlik büyük bir oyun yapmanın bedelidir.
Her zamanki gibi yaptığımız işle ilgilendiğiniz için çok teşekkürler. Bu bize gösteriyor ki harcadığımız saatlere değiyor.
Saygılarımızla“
— CD PROJEKT RED (@CDPROJEKTRED) 16 Ekim 2017
