Armello İnceleme

Strateji oyunlarını seven biri olsam da gerçek zamanlı (real-time) stratejileri oynama konusunda pek becerikli biri değilim. Bu yüzden sıra tabanlı stratejileri daha çok seviyorum. Bir karar verirken hesap yapmak zorunda kalmak, uzun süre düşünmek benim hoşuma gidiyor. Gerçek zamanlı stratejilerde gereken “ani karar verebilme” yeteneği bende maalesef yok. Armello, sıra tabanlı strateji ögelerine sahip bir masa oyunu. Zaten bu noktada benim gözümde bir adım önde başlayan, masalsı anlatımlarıyla ve hoş müzikleriyle kendisine has atmosfer yaratmaya başaran bu güzel oyuna gelin yakından bakalım.

Biz askere diye ormana gelmişiz.

İlk olarak şunu söylemeliyim ki, Armello’nun çok güzel bir atmosferi var. İlk oyunu açtığınızdaki o kulağınıza tanıdık gelen melodi cidden hoşunuza gidecek. Oyunun en önemli ve güzel özelliğinin bu olduğunu düşündüğüm ve oyuncuyu hemen etkisi altına aldığı için bu detayı hemen vurgulamak istedim.

Her strateji oyunu gibi Armello da ilk başladığınızda kendisine vakit ayırmanızı istiyor. “Prologue” bölümüne girerek oyunun hem temel mekaniklerini öğreniyor, hem de oynayabileceğimiz kahramanlarla tek tek tanışıyoruz. Dört bölümden oluşan bu kısımda ayrıca kısa kısa hikayeler dinliyor, Armello evreninin içine yavaşça girmeye başlıyoruz. Prologue yaklaşık olarak 1 saat sürüyor ve keyifli bir şekilde oyunu öğrenmiş oluyorsunuz. Bazı oyunlardaki gibi öğrenme süreci kesinlikle zor değil. Zaten çok derin, mikro düzeyde stratejik ögeler de bulunmuyor.

Oyun aslında bir masa oyunun dijital ortama aktarılmış hali. Kartların ve zarların büyük bir etkisi olan oyunda amacımız ise kral olmak. Bunun için diğer kahramanlarla ve kralla savaşıyoruz. Altıgen sistemde bir haritaya sahibiz ve altıgenlerde zindanlar, köyler, tuzaklar, ormanlıklar gibi alanlar bulunuyor ve buraları en stratejik şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Bunun dışında “kaynak” olarak düşünebileceğimiz sihir, ün, altın gibi çeşitli değişkenlerimiz var. Elimizdeki kartları kullanabilmek için bunlara ihtiyacımız oluyor. Bir kart sihir isterken, bir başka kart altın isteyebiliyor. Ayrıca gece gündüz döngüsü bazen durumu tersine çevirebiliyor. Karakteriniz gece daha güçlü olabilirken, gündüz kan kaybedebiliyor.

Oyunda oynayabileceğimiz 4 ırk var: Ayı, Tavşan, Fare ve Kurt. Her ırkın kendine göre özellikleri var ve oyunu nasıl kazanacağınız tamamen buna göre değişiyor. Armello’nun çeşitliliği de burada devreye giriyor. Oyunu kazanmak için tek yolunuz kralı öldürmek değil. İstersek haritaya dağılmış ruh taşlarını toplayıp en son krala ulaşarak, isterseniz de kraldan daha kötü biri olarak oyunu kazanabiliyorsunuz. Tamamen sizin isteklerinize ve stratejinize bağlı.

Oyunun çoklu oyuncu desteği de var (E herhalde.). Belirli bir “hikaye” ilerleyişi bulunmadığından dolayı, sürekli bilgisayar ile oynamak can sıkıcı olacak ve karşınızda gerçek insanlar arayacaksınız. Çoklu oyuncu kısmı boş değil, karşınıza kolaylıkla rakip bulabiliyorsunuz. Ancak bu durum ne kadar daha sürer orasını bilemiyorum, çünkü “çok büyük kitleler” oynamıyor maalesef.

Armello’nun yapısı özetle böyle. Genel olarak baktığımızda türü sevenler için keyifli ve eğlenceli vakit geçerilebilecek bir yapım bekliyor. Ancak bazı durumlar can sıkıcı olabiliyor.

Hayat bir kumardır.

Armello iyi, güzel, hoş ama sanırım bu “şans” işini oyuna fazla koymuşlar. Normalde azıcık şans faktörü özellikle RPG ve FRP gibi türlere çok güzel bir tad katar ama Armello tavşanın kulağına deniz suyunu biraz kaçırmış gibi.

Biriyle mi dövüşeceksiniz? Haydi zar atıyoruz. Tuzaktan mı kaçacaksınız? Haydi sallıyoruz. Görev mi geldi? Bas tuşa, çevir çarkı. Bir süre sonra bu devirdaim insana “Beni niye bu oyunun başına oturttular madem böyle?” sorusunu sordurtuyor. Görev dışında kavgalarda ve tuzaktan kaçmalarda tamamen şans etkili değil ama yine de ağır basıyor. Biraz daha az etki etmeliydi.

Bunun dışında görseller ve müzikler tekrar söylemek istiyorum ki atmosfere cuk diye oturmuş. Performans sorunu da yok. Daha ne istiyoruz?

Sen de mi be karaoğlan?

Fiyat konusunda hassasım. Bir oyun ne kadar iyi olursa olsun doğru fiyatlandırılmalı. Armello bu konuda çok kötü olmasa da sınıfı zor geçiyor. Yine de yapımcıların oyunu çıkartıp, “Saldım çayıra, Mevlâm kayıra.” yapmadıklarını da belirtmek isterim. Büyük ve ücretsiz güncellemelerle, oyuncuların fikirlerini de alarak oyunu desteklemeye devam ediyorlar. Umarız ki uzun süre indirilebilir içerik olayına girmeden böyle devam eder.

İndirime girdiğindeki durumunu göz önüne alırsak Armello herkes için diyemesem de kart oyunlarını sevenler için düşünmeden alınabilecek bir yapım. Çoklu oyuncu kısmı da boş değil. Eh biraz kumarı var, olur o kadar…