Geliştirici | Chainsawesome Games |
Yayımcı | Chainsawesome Games |
Platform | Steam, Xbox One |
Çıkış Tarihi | 16 Kasım 2015 |
Tür | Aksiyon, Bağımsız |
Mod | Tek Oyunculu, Yerel Eşli Oyun, Çok Oyunculu |
Mayıs 2014‘ten beri Steam‘de erken erişimde olan bağımsız yapım Knight Squad, 16 Kasım itibariyle tam sürüm olarak bizlerle buluştu. Kendine “Bomberman tarzı” demeyi uygun gören yapım, 2 boyutlu bir arena içerisinde şövalyeleri kaba tabirle kapıştırıyor. Biz de Başlat Tuşu olarak kılıcımızı çekiyor, arenaya atlıyoruz.
Şurada da ufak bir şövalyemiz olsun.
Oyunumuz renkleri farklı, işlevleri aynı sekiz adet şövalyeyle bizlere arenada bulunma imkanı sunuyor. Her şövalye oyun başlangıcında bir kılıç ile başlıyor ve oyunda bulunan güçlendirmelerle (power-up) kendi oyun stilinizi belirleyebiliyorsunuz.
Ok, lazer atan silah, matkap gibi birçok silah oyunda bulunabiliyor ve bu silahları belirli bir yere kadar geliştirebiliyorsunuz. Ayrıca hız, kalkan gibi güçlendirmelerle diğer oyuncuların önüne geçebiliyorsunuz.
Oyunda 3 adet modumuz var: Challenges (Mücadeleler), Local Game (Yerel eşli oyun) ve Online Game (İnternetten çok oyunculu). Özetleyecek olursak; mücadelelerde bizlere sunulan bir görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Yerel eşli oyunda arkadaşlarımızla aynı bilgisayarda savaşabilirken, internetten çok oyunculu modda ise dünyadan herkes ile arenada buluşma fırsatı buluyoruz. Şimdi biraz daha modların içine girelim.
Mücadeleler, oyunun tek kişilik kısmı. Burada bizleri bekleyen altı adet görev var. Bunlar “iskelet oluşturan noktaları yok et“, “arenadaki solucanları kes” tarzında; hikayesi olmayan, bir nevi sizi oyuna alıştırmak ve internetiniz yokken oyalasın diye konulmuş görevler. Bazen zorlayıcı olabilen görevler fazla bir oynama süresi vaat etmiyor, eğer lider tablosunda tüm dünyada birinci olacağım diye bir kaygınız yoksa…
Oyunun asıl kısmı ise çok oyunculu modlarda. Söylediğim gibi iki şekilde çoklu oynayabiliyorsunuz. Buradaki tek fark aynı makineden mi yoksa internetten mi oynayacağınız. İçerik tamamen aynı. O yüzden bu iki kısmı beraber ele alabiliriz.
Şövalye +1 aranıyor.
Oyun –şimdilik– bizlere dokuz arena sunuyor ve bu arenalar oynayışı tamamen değiştiriyor. Mesela bir arenada sadece birbirimizi öldürmeye çalışırken, diğerinde topun peşinden koşturmaya başlıyoruz.
Aslında birçok mod sizlere hiç yabancı gelmeyecek. Capture the Flag, Team Deathmatch, Last Man Standing gibi birçok oyunda görebileceğimiz modlar var. Ancak bunun yanında özellikle Soccer gibi özel tatlar da yok değil. Şimdi tek tek bu modlara bakalım:
Capture the Grail: Arenamızın tam ortasında bir kupa var ve şövalyeler bu kupayı alıp kendi doğdukları noktaya götürmeye çalışıyorlar. Kupayı alan kişi ise daha yavaş hareket etmeye başlıyor, bu yüzden de kupayı kapıp kaçmak hiç kolay değil.
Capture the Flag: Bu sefer takımlara ayrılıyoruz ve rakibimizin bayrağını çalarak, kendi noktamıza götürmeye çalışıyoruz. Yine bayrağı alan yavaşlıyor ve bütün rakip bayrağı taşıyan oyuncuya hücum ettiği için takım oyunu şart.
Soccer: Benim favorim olan ve bir hayli keyifli olan bu modda tekrar takımlara ayrılıyoruz. Ancak bu sefer amacımız birbirimizi öldürmek değil, gol atmak. Yanlış okumadınız bu sefer futbol maçı yapıyoruz. Rakiplerimizi öldürerek avantajlı konuma geçip, kollektif futbol ile topu ağlarla buluşturmaya çalışıyoruz.
Gladiator: Şövalyeler arenanın ortasında belirlenmiş bir alanda durdukça puan kazanıyor. Ayrıca rakiplerinizi öldürerek de puan kazanabiliyorsunuz ancak birinci olabilmek için alanda fazla vakit geçirmek şart.
Last Man Standing: Tur olarak ilerleyen bu modda, her tur son kalan kişi puanı kapıyor.
Team Deathmatch: İki takıma ayrılıp, var gücümüzle karşı takıma saldırıyoruz.
Juggernaut: Ortada bulunan güçlendirmeyi ilk alan kişi “Juggernaut” oluyor ve etrafı dağıtmaya başlıyor. Diğerlerine göre minigun‘a ve zırha sahip olan bu kişiyi kim öldürürse bu sefer o juggernaut oluyor.
Domination: Arenada belirli sayıda nokta bulunuyor ve hangi takım bu noktaya ulaşırsa oranın sahibi oluyor, puanı kapıyor.
Crystal Rush: Her takımın kendine ait kristalleri oluyor ve rakip tapkımın kristallerini yok etmeye çalışıyorsunuz. Ancak kristaller sadece matkap (drill) ile kırılabiliyor.
Önüm, arkam, sağım, solum hep bot.
Her şey iyi, güzel, eğlenceli ama arkadaşlar; maalesef birlikte oynayabileceğiniz oyuncu yok. İnternetten oynamak istediğiniz an kendinizi yedi tane botla birlikte buluyorsunuz. Botlar seviyelere ayrılmış, en zor seviyede sizleri cidden zorlayabiliyor ancak oyunun keyfi arkadaşlarınızla ya da gerçek kişilerle oynayınca çıkıyor. İlk çıktığı günde ve erken erişimdeyken durum ne yazık ki böyleydi. Bu durumun değişmesini umut etmekten başka hiçbir şey elden gelmiyor.
Ayrıca oyunu ne kadar klavye ile de oynayabiliyor olsanız da kontrolcü neredeyse zorunlu gibi bir şey. Zaten oyun açılırken sizi kocaman bir şekilde “Bu oyun en güzel kontrolcü ile oynanır.” diye uyarıyor.
Oyunun görselleri ise gayet hoş duruyor. Sesler ise ortalama seviyede. Bir bağımsız yapıma göre eksik bir yanı yok.
Şövalye olmak mı, olmamak mı?
Oyun cidden eğlenceli ve keyifli anlar vaat ediyor, ancak en azından oynayabileceğiniz bir arkadaşınız varsa. Yerel ya da internetten fark etmez, oynayabilecek bir kişi bile bulabilirseniz cidden çok eğlenebilirsiniz. Bu yüzden bu oyunu almak isterseniz yanınızda birine daha aldırtmak en mantıklı çözüm olacaktır.
18 liraya satılan oyun aslında potansiyele sahip ve parasının hakkını verebilir. Ancak burada bir olasılıktan bahsediyoruz. Tek başınıza satın almak kumar oynamaktan farksız. Saatlerinize de harcayabilirsiniz, 2 saat sonra kapatabilirsiniz de…
Oyuna Steam’den buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.