Ana Sayfa inceleme Destiny 2 inceleme

Destiny 2 inceleme

90’lı yıllarda kurulan, ancak yükselişini Xbox platformundaki Halo serisi ile yapan Bungie uzunca bir süre Microsoft’un diğer konsollara karşı en büyük kozlarından biri olmuştu.  Microsoft konsollarına özel olarak beş ayrı oyunla devam eden Halo aynı zamanda konsollarda FPS türünün yaygınlaşmasında etkili olan serilerin başında gelmekte. 10 yıllık birlikteliğin ardından Halo: Reach ile Microsoft’la vedalaşan Bungie 2014 yılında geliştirdikleri Destiny adlı oyunları ile uzun bir aradan sonra ilk kez Microsoft platformu dışında boy gösterdi. Geliştirme ve reklam bütçesine 500 milyon dolar gibi dudak uçuklatan bir rakam harcanan oyun FPS, RPG ve MMO dinamiklerini de bünyesinde barındırıyordu. Genişletme paketi bombardımanı ile bazı oyuncuları biraz usandırsa da geçtiğimiz üç sene içinde yoğun bir şekilde oynanan Destiny’nin devam oyunu elbette kaçınılmaz oldu.  Bungie’nin devam oyununda ilkinin ne kadar ötesine geçebildiğini Destiny 2 inceleme yazımızda masaya yatırıyoruz!

 

Galaksinin Bahtsız Bedevisi

Bungie’nin “efsanevi bilimkurgu” olarak nitelendirdiği Destiny’nin hikayesinin odağında güneş sisteminde bir anda beliren Traveller (Gezgin) adlı gizemli bir küre bulunmakta. Günümüzden 700 yıl sonrasında geçen ilk oyunda Traveller’ın güneş sistemine girmesi ve gizemli güçleriyle  Dünya çevresindeki gezegenleri insanlar için yaşanır hale dönüştürmesiyle insanlığın Altın Çağ’ı başlıyor. Bilim ve teknolojinin patlama yaşaması, diğer gezegenlerde koloni oluşturma gibi aktivitelere giren insanlık için elbet “Çöküş” de kaçınılmaz olacaktı. Darkness (Karanlık) adlı, Traveller’ın ezeli düşmanı olan bir başka varlığın galaksiye girişi ile birlikte neredeyse tüm hayat yokoluşun eşiğine gelir ve Altın Çağ yerini Çöküş’e bırakır. Traveller sistemdeki son güvenli gezegen Dünya’ya – yeni adıyla The Last City’e (Son Şehir) geçer ve buranın koruyucularına, yani Guardian’lara ışığın gücünü bahşeder.  Bu esnada saldırgan uzaylı ırklar da diğer gezegenleri işgal eder. İnsanlık için artık büyük bir mücadele başlamıştır.

Destiny 2’nin hikayesi ise ilk oyunun Rise of Iron genişletme paketindeki SIVA Crisis sonrasında başlıyor. Cabal ırkını askeri kuvvetleri Red Legion (Kızıl Lejyon) Last City’e büyük bir saldırı düzenler. Yardım çağrısı üzerine harekete geçen kahramanımız kısa bir çarpışmanın ardından Cabal imparatoru Dominus Ghaul Traveller’a devasa bir maden cihazı yerleştirir ve ışığın gücünü çekmeye başlar. Guardian’lara özel güçlere bahşeden ışığın ele geçirilmesi ile mücafeleyi kaybeder ve ölümün eşiğinden dönen kahramanımız  2 günlük seyahatin ardından The Farm adlı güvenli bölgeye ulaşır ve burada insanlık adına mücadele vermeye devam eden Suraya Hawthorne ile karşılaşır. Traveller ele geçirilmiş, ancak umutlar tükenmemiştir…

Fazlasıyla Tanıdık…

Hikaye anlatımı konusunda ilk oyuna kıyasla daha başarılı duran Destiny 2, The Farm’a ulaşmanız ile birlikte sizi yine çevrimiçi etkileşime dayalı yapısıyla buluşturuyor. Oyun boyunca rastgele oyuncularla eşleştirilerek gezegenlere yayılmış büyük bir alan üzerinde alacağınız görevleri tamamlıyor, etkinliklere katılıyor, tecrübe puanı ve ekipman toplayarak gücünüzü artıyorsunuz.

Oyunun başlangıcında üç ırk ve üç sınıf seçimi sizi bekliyor. Irklar Human, Awoken ve Exo… yani ilk oyundakilerle aynı. Sınıflar ise Titan, Hunter ve Warlock… ee… bunlar da ilk oyundakiler ile aynı. Kısaca Bungie bu konuda herhangi bir yeniliğe gitmemiş. Oldukça kısıtlı olan özelleştirme seçenekleri ile ilk oyunu oynayan bir oyuncunun en fazla 2 dakika harcayacağı karakter oluşturma ekranından sonra oldukça cilalı grafikler ve ara sahneler eşliğinde maceramıza atılıyoruz. Seriye yabancı oyuncular için ise özetlememiz gerekirse; ağır vuran bir sınıf istiyorsanız Titan, daha hareketli ve yakın dövüşte de etkili bir karakter isterseniz Hunter, bir nevi uzay büyücüsü olmak istiyorsanız da Warlock’ı tercih edebilirsiniz.  Oyunda seviye ve ekipman kasmak zor değil, sınıflar kafa karıştırıcı detaylara sahip değiller ve birden fazla karakter yaratma hakkınız var.  O nedenle kendinize en uygun olan sınıfı oyunun ilk saatlerinde kendinizin keşfetmenizi öneririm. Alacağınız ana görevler size kademe kademe seçtiğiniz sınıfının inceliklerini öğretiyor. Seviye atladıkça üç ayrı noktada yan sınıfları açabiliyor ve vereceğimiz yetenek puanları dağıtarak karakterimize biraz daha derinlik katabiliyoruz. Önceki oyunu oynamış olanlar ise ilk oyunda en rahat nasıl oldularsa aynen o şekilde devam etsinler, zira yeni oyunda köklü bir değişiklik yok. Aslında problemlerimiz de tam olarak burada başlıyor.

Kaderimiz Expansion

Destiny 2 için bir bakıma Destiny 1.5 da diyebiliriz. Tekrar altını çizeyim, harika bir hikaye işleyişi var, görseller de ilk oyunun bir gömlek daha kaliteli. Ancak oynanış mekanikleri, görev sistemi ve pek çok detay ilk oyunla neredeyse aynı çizgide. Bu tam olarak kötüye yorulabilecek bir durum değil, ilk oyun zaten başarılı ve keyifli mekaniklere sahipti.  Ancak ana oyun + genişletme paketlerine düzinelerce saat gömmüş “yorgun” oyuncular Destiny 2’de biraz tatminsizlik yaşayabilir. Seriye doyamamış olanlar için ise her şey yolunda gideceğini düşünüyorum. Tabii çoğunuz şunu sorgulayacaksınız: Eğer ilk oyun ile büyük farklar içermiyorsa neden bu oyun bir expansion olarak gelmedi?  Ana oyunun üzerine 4 ayrı genişletme paketi geldiği bu haliyle yeni oyuncuların içine girmesinin zorlaştığı bir yapım haline geldiğini düşünürsek sorunun cevabı belli. Bungie tüm oyuncuların yeni bir başlangıca ihtiyaç duyduğunu düşünmüş. Öte yandan oyunun çıkışıyla birlikte satışa sunulan “expansion pass” şöyle bir yutkunmamıza neden oluyor. Oyunda ayrıca mikro ödemelerin bulunduğunu da belirtelim. Özetle kaderi ilk oyunla aynı olan oyunu düzenli olarak oynamak ve tam bir oynanış tecrübesi elde etmek istiyorsanız zaman içinde ister istemez eliniz cebinize gidecek…

İstikamet PC

Eh son paragraf ile biraz içinizi burktum, bir de iyi haber vereyim. Destiny 2 önümüzdeki ay PC plarformunda da boy gösterecek. Saniyede 60 kare desteği (oyun konsollarda saniyede 30 kareye kilitli) ve bir sürü özelleştirme seçeneği ile 24 Ekim’de çıkacak olan PC sürümü, yapımcı firmanın Sony ile yaptığı anlaşmadan dolayı PS4’e özel olan bazı özel içerikleri 1 sene boyunca içermeyecek. Bu içerik bazı silah ve zırhların yanısıra mücadeleci mod içeren bir çok oyunculu haritayı kapsıyor. Bunun haricinde tamamen aynı içerik ve sisteminize göre konsollardan daha başarılı bir performans ile oynayabileceğiniz oyunun sistem gereksinimleri ise şu şekilde;

Minimum Sistem Gereksinimleri:

  • CPU
    • Intel: Core i3-3250
    • AMD: FX-4350
  • GPU
    • Nvidia: GeForce GTX 660 2GB
    • AMD: Radeon HD 7850 2GB
  • RAM: 6GB

Önerilen:

  • CPU
    • Intel: Core i5-2400
    • AMD: Ryzen R5 1600X
  • GPU
    • Nvidia: GeForce GTX 970
    • AMD: Radeon R9 390
  • RAM: 8GB

 

PC sürümüne özel olarak gelecek görsel ayarları listesi ise şu şekilde:

  • Resolution
  • V-sync (30 FPS, 60 FPS, Off)
  • Field of View (55 to 105)
  • Anti-aliasing (FXAA, SMAA, MSAA)
  • Ambient Occlusion (HDAO, 3D)
  • Texture Anisotropy (Anisotropic Filtering up to 16x)
  • Texture Quality
  • Shadow Quality
  • Depth of Field
  • Environmental Detail Distance
  • Character Detail Distance
  • Foliage Detail Distance
  • Foliage Shadow Distance
  • Light Shafts
  • Motion Blur
  • Wind Impulse
  • Render Resolution
  • High Dynamic Range (HDR)
  • Chromatic Aberration
  • Film Grain

Özetle biraz geç çıkışı ve limitli bir süre konsol sürümünden bir miktar az içerikle çıkacak olmasına rağmen seri ilk kez uğrayacağı PC platformunda en iyi versiyonuna sahip olacak gibi görünmekte.  Yine de bu durum oyunun konsollarda da harika göründüğü gerçeğini değiştirmiyor. Sizlerle daha önce paylaştığımız haberde Bungie oyunun konsol sürümlerinde gerek görseller, gerekse harita detayları adına herhangi bir kesinti yapmamak adına oyunu saniyede 30 kareye kilitleyeceklerini açıklamıştı. Son olarak oyunun Blizzard‘ın battle.net istemcisi üzerinden oynanacağını not düşelim.

Gardiyanın Galaksi Rehberi

Destiny 2 için kabaca ilk oyunun daha cilalı bir sürümü diyebiliriz. Hikaye ve sunum açısından büyük bir sıçrayış gerçekleştiren oyun görsellerde de çıtayı yükseltmiş durumda. Öte yandan görev yapısı ve oynanış mekanikleri ilk oyundan çok farklı yapıda değiller. Bu kendinizi oyuna kaptırıp saatlerce seviye ve ekipman kasmanıza engel değil ancak ilk oyunu suyunu çıkarana kadar oynamış oyuncular için biraz eleştirilebilir bir faktör. Henüz dört çevresi genişletme paketleriyle çevrili olmadığı için ilk oyundan kopmuş ya da yeni başlayacaklar için ideal bir geri dönüş / başlangıç oyunu olma özelliği olan Destiny 2’yi Başlat Tuşu olarak FPS türü oyunları seven tüm oyunculara tavsiye ederiz.

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version