Need for Speed İnceleme [PC]

Need for Speed yakın dönem tarihçesini de masaya yatırdığımız, 90’lardan beri devam eden köklü bir yarış oyunu serisi.   2004 yılında Need for Speed: Underground 2 ile zirve yapan seri, sonrasında ise inişli çıkışlı, özellikle yakın dönem çıkan oyunları ile hayranlarını tam olarak memnun edemeyen bir çizgide devam etti.  2013 yılında çıkan, hoş grafikleri ve dünyasına karşın özellştirme konusunda oyuncuların beklentilerini pek  de karşılayamayan Need for Speed Rivals’ın ardından yapımcı firma Ghost Games 2 senelik bir sessizliğe büründü. 2015 yılında oyuncuların karşısına yeni oyunlarıyla çıktılar: Need for Speed. Hiç bir ek ya da numaralandırma yapılmadan verilen isminden de anlaşılacağı geliştiriciler yeni oyun ile seriyi köklerine döndürmeye çalıştı, peki ne denli başarılı oldular? Konsol sürümünden 4 ay sonra piyasaya sürülen PC sürümü üzerinden  yaptığımız incelememizde bu konuyu detaylı olarak masaya yatıracağız.

 Hikaye
Los Angeles’tan ilham alınarak yaratılmış kurgusal şehir Ventura Bay’de geçen oyunda karakterimizin hünerleri ile küçük bir yarışçı grubuna dahil olması ile senaryo açılışını yapıyor. Grubumuzla birlikte yarışlara katılarak para ve ün kazanıyor, şehrin beş ikonunun gözüne girmeye çalışıyoruz. Bu ikonlar gerçek motor sporu ve sokak yarışı camiasından figürler bu arada: Magnus Walker, Akira Nakai, Risky Devil, Ken Block ve Shinichi Morohoshi. Eğer benim gibi motor sporları ile çok yakından ilgili birisi değilseniz pek bir anlam ifade etmeyebilir ama çok güzel düşünülmüş ve yarış fanatiklerinin ilgisini çekecek güzel bir detay.  Oyundaki karakterimizin gözünden gördüğümüz, sinema ve dizi sektöründen çeşitli oyuncular ile hazırlanmış live action ara sahneler eşliğinde aktarılan hikaye zaman zaman araya hafif CGI elementler de karıştırılarak (mesela garaj sahnelerinde oyundaki arabalarımızın modellerini görüyoruz) hoş bir sunum haline getirilmiş.  Ancak hikaye faktörü sadece size oyundaki yarışlar için sebep / motivasyon veren sunumlardan ötesine de geçemiyor.

Görseller & Performans
Need for Speed’in şüphesiz en vurucu noktası fotorealistik görselleri. Daha ilk fragmanı çıktığında ağzımızı açık bırakan ve çıkış zamanı detaylarının azaltılacağını tahmin ettiğimiz görseller oyunun konsol sürümünün çıkışıyla birebir kendini göstermesiyle oyuncuları mest etmişti. PC sürümünde gelişmiş çözünürlük, kaplama, gölge ayarlarının yanısıra monitörünüz ve ekran kartınızın desteklemesi durumunda oyunu saniyede 144 kareye kadar görüntüleyebilirsiniz. Ancak Need for Speed’in oldukça yüksek sistem gerektiren bir oyun olduğunun da altını çizmeliyim. Oyunun minimum sistem gereksinimlerininde belirtilen ekran kartının Nvidia GTX 750 Ti / AMD Radeon 7850 , gerek duyulan minimum RAM değerinin ise 6 GB olduğunu söylersem sanırım durumu anlamanıza yetecektir (tavsiye edilen ekran kartı: GTX 970 / RadeonR9 290, RAM: 8 GB)   . Bunun farkında olarak yapımcı firma Ghost oyunu isterseniz konsol sürümlerindeki gibi 30 frame’e kilitleme seçeneği sunmuş. İyi de yapmışlar açıkçası, çok kuvvetli bir ekran kartınız yoksa 30 ~ 60 arası inip çıkan bir frame değeri almak yerine 30’a kilitleyerek oyundan daha stabil, akıcı bir his alabilirsiniz.  Her ne kadar firma minimum gereksinimlere denk düşen bir sistemin 720P / Low ayarlarda oynanabileceğini belirtmiş olsa da 750Ti dengi bir ekran kartı ile 1080p, High ayarlar ve 30 FPS kilidi ile oyundan iyi bir performans aldım. Benzer sistemlere sahip oyuncular rahat bir nefes alabilir.

Öte yandan oyunun konsol sürümünde de çok eleştirilen bir özelliği, PC sürümünde de kendisini gösteriyor:  Oyunu sadece çevrimiçi oynayabiliyorsunuz.  Eğer internete bağlı değilseniz menüsüne bile giremediğiniz oyunda bağlantınızla ilgili bir sorun yaşarsanız oyununuz aniden kesilip sizi menüye geri yollayabiliyor. İyi bir bağlantınız varsa bu sorunla karşılaşmayacak olsanız da oyunun sürekli çevrimiçi olmanızı gerektirmesi olası server bakımlarında oyuna giremeyeceğiniz ve oyunu hiç bir zaman durduramayacağınız anlamına geliyor. Tabii oyunun çevrimiçi olmasının güzel yanları da yok değil, sürekli farklı oyuncular ile bir arada oluyorsunuz ve onlar da sizinle aynı haritada geziniyorlar. İsterseniz onları umursamadan oyununuzu tek tabanca oynayabilir, isterseniz yarışlarınıza davet edebilirsiniz. Çok oyunculu deneyimden ne kadar keyif aldığınıza bağlı her şey.

[youtube https://www.youtube.com/watch?v=mVA63k_DPNg?rel=0&showinfo=0&w=700&h=360]

İçerik

Serinin en sevilen oyunu NFS: Underground ile bir çok benzerlik gösteren oyun modifiye diye yanıp tutuşan oyuncuları da gayet tatmin edecek gibi.  5 seneyi aşkın bir zaman dilimi ardından ilk kez gövde modifikasyonu özelliğini seriye geri kazandıran oyun özellikle iç modifikasyon seçenekleri oldukça detaylı.   Muhteşem gece manzaraları eşliğinde Ventura Bay’de özgürce dolaşabiliyor ve senaryoyu devam ettiren yarışların yanısıra araba parçaları toplamak, grafitti ve mekan fotoğrafları çekmek, polislerle didişmek gibi bir sürü bonus ve yan görevler de bulunuyor. Yarış ve görevleri tamamladıkça yeni modofikasyon seçenekleri ve yüksek seviye görevlere erişim sağlayabiliyorsunuz. Haritanın önceki oyun NFS Rivals’takinden yaklaşık 2 kat büyük ve gayet dolu dolu olduğunun da altını çizmeliyim. Ventura Bay’de keşif yapmak, polislerle kedi fare oyunu oynamak ve haritanızda gezen diğer oyuncularla yarışmak çok keyifli.

Öte yandan oyun müzik konusunda çok etkileyici değil. Özellikle serinin eski oyunlarında oyunun atmosferini ve heyecanını başarılı şekilde yansıtan müzik en akılda kalan faktörlerdendi.  Bu oyunda ise sadece arkaplan tınısı olarak kalmışlar.

Son Söz

Son yıllarda kan kaybetmekte olan bir seriyi köklerine döndüren, oyuncuların beklentilerini kısmen de olsa karşılayan, iyi bir oyun olmuş. Her ne kadar çevrimiçi oynanma zorunluluğu can sıksa da arcade yapıda yarış oyunu sevenler için güncel yapımlar içinde şu an iyi seçenek Need for Speed. Konsolda denememiş ya da cilanmış PC sürümünü beklemiş olan oyuncular Need for Speed’i Playstore üzerinden satın almak için tıklayın!