Ghost Recon: Wildlands – İnceleme (PS4)

İlk Ghost Recon çıkalı çok uzun süre oldu. O günden beri gizlilik denince akla gelen ilk isimlerden biri. Serinin bir önceki oyunu Future Soldier neredeyse beş yıl önce çıkmıştı ve seri bizi kendisine hasret bıraktı. Ancak Ghost Recon: Wildlands, bir önceki oyunların aksine eski çizgisinden biraz “sapmış”. İyi yola mı sapmış, yoksa kötü yola mı; her şey bu yazıda belli olacak.

Cartel bir numara en büyük.

Wildlands –aslında– gizlilik tabanlı, açık dünyaya sahip askeri bir aksiyon oyunu. Bolivya’yı ele geçirmiş bir uyuşturucu çetesini, ülkeye demokrasi getiren bir Amerikalı olarak arkadaşlarınızla beraber çökertmeye çalışıyorsunuz. Aslında çok bilindik bir hikaye var karşımızda.

Ancak oyunu dolduran şey hikayesinden çok mekanikleri ve açık dünyası. İlk olarak çok çok büyük bir harita bizi bekliyor. Bu haritayı –tahmin edebileceğiniz üzere– hikaye görevleri, toplanabilir eşyalar ve yan görevler dolduruyor. (Daha sonra bu konuya tekrar değineceğim.) Oynanış mekanikleri, yetenek ağacı gibi diğer konular da tamamlayıcı unsurlar.

Bam bam yok, taktik maktik.

Karakterimizi yaratarak başladığımız oyunda, ilk olarak bize sinematik ile uyuşturucu çetesi olan Santa Blanca’nın başındaki adam gösteriliyor ve çetenin nasıl işlediğine dair bilgiler veriliyor. Daha sonra karakterimiz bir helikopter ile Bolivya’ya getiriliyor ve üç arkadaşımızla birlikte yeşil çayırlara salınıyoruz.

İlk olarak Bolivya çoğunlukla ağaçlarla kaplı, dağlık, gelişmemiş bir bölge. Yukarıda bahsettiğim uyuşturucu çetesi bütün bölgeyi ele geçirmiş durumda. Ayrıca bu çeteye karşılık kurulmuş asiler, Bolivya’nın askeri gücü diyebileceğimiz UniDad ve biz bulunuyoruz. Biz asilerle birlikte hareket ediyoruz, UniDad ise Bolivya’nın –güya– askeri gücü ama kafalarına göre takılıyorlar. Bir ara çeteyle savaşmışlar ancak işin içine para girince sadece bölgelerine girerlerse saldırıyorlar. Asilerle olan ilişkimiz daha çok yan görevlerle birlikte ilerliyor. Yan görevleri yaptıkça gerektiğinde çağırabileceğiniz asi yardımları açılıyor. Bunun dışında da bazen kafese takılmış asileri salarsanız, o sıradaki savaşta yanınızda çarpışıyorlar.

Oyunumuz takım tabanlı. Tek oynasanız bile yanınızda üç tane bilgisayar yönetimli arkadaşlar dolaşıyor. Yapay zeka konusu ise biraz… Garip. Salak desem, değiller. İyi de değiller. Ubisoft bazı kritik kararlar vermiş. Bir yandan ramboculuk yapmanızı istememişler, diğer yandan da bütün işi yapay zekaya yaptırmanızı istememişler. Öyleydi böyleydi derken de ortaya çorba bir şey çıkmış. Aslında verdiğiniz emirlere uyan, hatta kendi başlarına takılırken genelde iyi kararlar veren bir yapay zeka var. Ancak düşmanlar yapay zekayı her koşulda görmezden geliyor, saldırmamanız gereken bir araca saldırıyorlar falan… Abartmıyorum bazen öyle durumlar oluyor ki, düşmanlar ile bizim yapay zeka kontrolündeki arkadaşlar birbirinin gözlerinin içine bakıyor ama birbirlerine hiçir şey yapmıyorlar. Açıkçası bu konu çok havada kalmış.

Tabii ki oyunun asıl yapısı co-op tabanlı. Arkadaşlarınızla oynarsanız böyle bir sorun da kalmıyor. Ben Avusturyalı bir arkadaşımla oynadım. İki kişi olmamıza rağmen aldığım keyif tekli oynamaktan çok çok daha fazlaydı. Bazen helikopterle düşmanların ortasına daldık, gerektiğinde çok ciddi bir şekilde operasyonlarımızı yaptık. Bol bol güldük. Bazı çok zor görevleri tereyağından kıl çeker gibi tamamen gizlilikle yaptığınızda, “3-2-1” diye sayıp aynı anda adam vurduğunuzda; yani oyunun havasına arkadaşlarınızla girdiğinizde işte o zaman Wildlands’in keyfi çıkıyor.

Aynı keyfi internetten herhangi birinin lobisine katıldığınızda alabileceğinizi ise söyleyemeyeceğim. Kafasına göre oraya buraya sıkanlar, sizi keyfine göre öldürenler, aracı uçuruma sürenler… Başka bir oyunda nasıl trollüklerle karşılaşabiliyorsanız aynısı burada da var. Tabii ki bazen adam akıllı insanlara denk geliyorsunuz, ama bazen

Hikaye örgüsü ilk olarak alttakileri bul, onlardan bir üstü bul, bütün üstlerden de elebaşını bul tarzında gidiyor. Oyundaki her bölgeye bir çete üyesine ayrılmış durumda ve her çete üyesinin kendi içinde farklı hikayesi var. Açıkçası bu hikayeler minik ve –kısmen– ilgi çekici olduğundan genel olarak beni tatmin etti. Mesela ilk görüşte aşka tutuşan bir çiftin beraber insanlara nasıl işkence ettiğini ya da babadan zengin bir gencin çetede nasıl bir rol aldığı gibi birçok hikaye bulunuyor. Hem hikaye görevleri hikayenin parçalarını oluşturuyor, hem de bölgedeki toplanabilirler derine inebilmemizi sağlıyor.

Wildlands’in en büyük artılarından biri ise size verdiği serbestlik. Görevleri istediğiniz gibi bitirebilme özgürlüğünüz var. İsterseniz hayalet gibi kimsenin ruhu duymadan işinizi halledebilir, isterseniz de “Yeminimi bozdum uleeeen” diyerekten “Rush B, don’t stop” taktiğine geçebilirsiniz. Bunun dışında İHA (drone), termal görüş gibi size yardımcı birçok ekipmanınız var. Bunların bir çoğunu seviye atladıkça açıyorsunuz.

Sence rose gold SMG’me yakıştı mı?

Oyun boyunca bir karakteri oynuyorsunuz. Saatlerce oynayacağınız karakteri ve eşyalarını istediğiniz gibi özelleştirmek istemez miydiniz? Wildlands ile artık bu mümkün ve yalnızca 180 ile 300 lira arası değişen fiyatlarla!

Oyuna ilk başladığınız oyun direkt karakter yaratmanızı istiyor. Yüz ve vücut konusunda pek oynama yapamasanız da; üst baş, eşyalar ve silahlar konusunda bayağı bir seçenek var.

Silahlar için kozmetik dışında geliştirme seçenekleri bulunuyor. Silahınızın namlusunu değiştirebilir, susturucu takabilir, dürbün ekleyebilirsiniz. Burası tamamen sizin isteğinize bağlı. Her geliştirmenin bir katkısı olduğu gibi dezavantajı da bulunuyor. Bu nedenle oynayışınıza göre karar vermeniz gerekiyor. Oyundaki silahları ve silah geliştirmelerini ise haritadan topluyorsunuz ya da bazılarını çete üyelerini öldürdükçe elde ediyorsunuz. En baştan hepsi önünüze serilmiyor.

Ve tabii ki bu özelleştirmeleri oyun içi parayla da alabilirsiniz! Şaşırdık mı?

İHA’lar Bolivya’yı vurdu.

Oyunda kapsamlı bir yetenek ağacımız bulunuyor. Ancak bu yetenekleri açmak için seviye atlamak yeterli değil. Haritanın birçok yerinde malzemeler bulunuyor ve bunlar yakıt, gıda, iletişim, sağlık olarak ayrılıyor. Bu malzemeleri asiler için işaretledikçe o türe ait puan topluyorsunuz ve yeteneklerinizi geliştirmek için bu puanlara ihtiyaç duyuyorsunuz. Bazen öyle durumlar oluyor ki, 20-25 yetenek puanınız oluyor ama kaynağınız olmadığı için harcayamıyorsunuz. Yetenek puanlarını sadece seviye atlayarak toplamıyorsunuz. Bölgelerde bazı yerlere serptirilmiş eşyalar var. Bunları topladıkça da üçlü beşli yetenek puanı kazanıyorsunuz.

Geliştirebileceğiniz ve edinebileceğiniz birçok yetenek var. İHA’nızı bir ölüm makinesine dönüştürebilir ya da takım arkadaşlarınızın katkısını en yüksek seviyeye çıkarabilirsiniz. Oyun tüm yetenek ağacını açmanıza izin veriyor bu arada, o yüzden çok derin düşünmenize de gerek kalmıyor. O an neye ihtiyacınız varsa onu açabilirsiniz.

Yetenekler size çok şey katsa da, oyunu tek bir yetenek açmadan da bitirebilirsiniz. Bu yetenekler daha çok işinizi kolaylaştırıyor. Yani çok zor bir görevi yapmak için “şunları şunları açmadan olmaz” gibi bir durum yok.

Huylu huyundan vazgeçmiyor…

Oyunu PS4’te oynadım. İncelemelerimi yeni açan okurlarımız için tekrar belirtmek istiyorum ki ben görsellere önem veren biri değilim. Ancak ne kadar görsellere takılmasam da kabul etmeliyim ki görsellerin etkileyici bir tarafı yok. Dediğim gibi beni rahatsız eden bir durum değil bu, ancak görselliğe önem veren birisiyseniz PS4 tarafında hoşnut olmayacağınız kesin.

Bu tarafta beni tatmin etmeyen başka bir kısım var ki, bunlar ara sıra oluşan görsel ve yazılımsal hatalar. Saçma sapan yerlere takılı kalabiliyorsunuz ya da kaplamalar geç yükleniyor. Bir şekilde bunları idare edebilirim ancak en çok canımı sıkan şey kare saniye düşüşleri oldu. Çok sık karşılaştığımızı söyleyemeyeceğim ama özellikle arkadaşlarınızla oynarken bu düşüşler artıyor. Oyunun 30 ya da 60 kare/saniyede çalışması benim için pek sıkıntı değil ama bu düşüşler oyun zevkimi baltalıyor. (Arkadaşım PS4 Pro’da oynuyor. Kare/saniye düşüşü yaşadığım yerlerde onun da yaşayıp yaşamadığını sordum, yaşamadığını söyledi.) Özellikle görevin son anlarında arabayla kaçarken bir anda bu düşüşler nedeniyle görev başarısız olunca saçınızı tel tel yoluyorsunuz.

Bu arada görev başarısız dedim, aklıma geldi. Görevler genellikle uzun değil ama görevlerin ortasında bir kontrol noktası kaydı durumu yok. Yani görevin ilk dakikasında ya da son dakikasında ölmeniz bir şey değiştirmiyor, hoop en baştan başlıyorsunuz.

Araç sürüş mekanikleri… Ubisoft kusura bakma ama hayatımda gördüğüm en kötü araç sürüş mekaniklerinden birine Wildlands sahip. Tabii ki oyunun asıl odaklandığı kısım burası değil, bir Forza da beklemiyorum ama bu kadar da kötü yapma. Kara araçları zaten bir gecikmeli dönüyor böyle, iyice tuz biber oluyor. Bütün araçlar aynı hissiyatı veriyor. Ayrıyetten olayın radyo boyutu var ki, bu kadar uzun zaman geçirdiğiniz bir oyunda çok kısır kalıyor. Bir de bunlar her yerde, sadece araçlarda olmuyor. Sürekli bir radyo kırma isteği ile dolaşıyorsunuz.

Hadi affettim.

 

İyisiyle kötüsüyle Wildlands güzel olmuş. Ubisoft bu yıl benden ikinci geçer notunu da aldı. Bahsettiğim gibi eğer oynayabilecek arkadaşlarınız varsa hiç düşünmeden alabilirsiniz. Tekli tarafta ise bu kadar kesin konuşamayacağım ama yine de keyifli saatler sizi bekliyor.

Oyundaki lamalara binemediğimiz için ise bir puan kırıyorum.

GENEL BAKIŞ
Görseller
7
Oynanış
9
Ses
8
Hikaye
6
Çoklu Eğlence
10
Tekli Eğlence
7
Önceki İçerikPlayStation 4 İçin Sistem Güncellemesi 4.50 Yayınlandı
Sonraki İçerikSamuel L. Jackson, Nick Fury olarak Infinity War’da yer almayabilir!
Makine ve otomotiv mühendisi, aynı zamanda yılların oyuncusu. Arada kamyonculuk yaptığı iddia edilmektedir.
ghost-recon-wildlands-inceleme-ps4Excuse me mister officer.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz