Bloodborne Ön İnceleme

PS4 almamak için bahaneniz kalmamış olabilir

PS4’ün merakla beklenen oyunu sonunda teşrif etti. Demon’s Souls ve Dark Souls oyunlarıyla geçtiğimiz nesle yeni bir soluk getiren From Software, Sony Computer Entertainment Japan ile baş başa verip Bloodborne’u dün çıkarttı. Soul serisini sevenler büyük bir iştahla oyunu oynamaya koyuldular.

Lafı hiç uzatmadan ilk izlenimlere geçelim: Bu oyunu bırakamıyoruz. Basın kopyasının elimize birkaç gün önce ulaşmasıyla birlikte tamamen esiri olduk. Souls benzeri oyun türü, kendine has karanlık Orta Çağ atmosferi, Yharnam şehrinin sisli sokakları, hastalıklı vatandaşları ve ölümcül düşmanları ile tam beklediğimiz gibi bir oyun.

Mükemmel modellemeler ve insana ürküntü veren sanat tasarımı ile oldukça başarılı bir görsellik sunmuş From Software. Yharnam’ın manzaralarına bakmaktan kaç kez öldüğüm oldu. PS3’e özel çıkmış olan Demon’s Souls’un ruhani devamı gibi görülen Bloodborne da tıpkı Souls serisinin oyunları gibi ortalamanın üstünde bir zorluğa sahip.

Yani haberiniz yoksa uyaralım. Bloodborne tıpkı Dark/Demon’s Souls gibi zor bir oyun. Her ne kadar benim gibi Dark Souls’a alışkın biri için yeterince zor gelmese de ilerleyen saatlerde saç baş yolacağız gibi duruyor. Yani daha önce Souls oynanmamış oyuncuları ilk saatlerden korkutup kaçırmıyor.

Oyun temel olarak kan transferi yapılan ve bu sebeple bir şekilde lanetlenmiş, “Viktoria dönemi İngilteresi’nin fantastik versiyonu”na benzeyen Yharnam şehrinde geçiyor. Karakterimizi oluşturduktan sonra imzaladığımız kontrat ile avcı olarak görevimize başlıyoruz. Oyuna daha ilk adım attığımızda, yani elimizde hiç silah yokken bir kurt yaratığı tarafından öldürülüyoruz. Öldükten sonra Avcı’nın Rüyası isimli uhrevi bir mekanda uyanıyoruz. Burası seviye atlamamızı, silah geliştirmemizi, alışveriş yapmamızı ve bilgi almamızı sağlayan güvenli bir yer. Her ihtiyacımız olduğunda buraya dönebiliyor, işimizi hallettikten sonra kaldığımız yerden devam edebiliyoruz.

Bloodborne, Souls serisini oynamış olanların anında alışacağı basit kontrollere sahip. Yani R1 sağ elle saldırı, L2 sol el silah; L1 sağ elimizdeki silahın 2. versiyonu, R2 ise güçlü saldırı şeklinde. Bu sefer kalkan yerine sol elimize çeşitli ateşli silahlar alıyoruz. Diğer Souls oyunlarına kıyasla Bloodborne saldırının daha önemli olduğu bir savaş sistemine sahip.

Şimdiye kadar 5 boss kesip onlarca kez öldüğümüz oyuna baktığımda “İşte PS4’ün hak ettiği oyun bu” diyebiliyorum. Henüz çok az multiplayer özelliklerini test edebildim. Bir sonraki “gerçek” inceleme yazısında henüz ortaya çıkmamış özellikleri de dikkate alarak uygun bir puan vereceğim. Fakat yaklaşık 6 saatlik oyunumu hesaba katarak yorum yapacak olursam bu oyun en az 9 puanı hak ediyor diyebilirim. Devamı için beklemede kalın…

 

Önceki İçerikGame of Thrones: Bölüm 2 – The Lost Lords İnceleme
Sonraki İçerikGran Turismo 6 yeni güncelleme geliyor

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz